AKİL ADAMLAR..!

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Her tarafı yanlış da..! Başta ismi yanlış..! ” Adamlar ” deriliyor ama açıklanan grubun içinde bayanlarda olduğuna göre, bu grubun tümüne ” Adamlar ” diyebilmek mümkün değil.. Olsa, olsa ” Akil Kişiler..! ” veya ” Akil İnsanlar..! ” olabilir.. Kimdir bu kişiler ve kim tarafından seçilmektedirler..?

” Akil Kişi veya İnsan ” olmanın ölçüsü nedir..? Sakın bu da; ” Aydınlar ” kavramında olduğu gibi, havada kalan, kuralı olmayan bir kavram olmasın..! Ne iş yapacak bu kişiler..? Atandıkları bölgede toplantılar yapacak, halka ” Birşeyler..! ” anlatacaklar.. Bu anlatacaklarının neler olacağına kim karar verecek..? Hükümet kendilerini arıyor ve bu grubun içinde yer almak isteyip, istemediklerini soruyor. Kimisi bu ” Görevden ” affını istiyor ve katılmıyor.. Katılmama nedenleri çeşitli ama altında, bu gibi sonu belirsiz, Başbakanın, hükümetin ve AKP’nin özel emellerine hizmet edecek girişimlere alet olmamak yaptığını anlamamak için gerçekten çok saf olmak gerekir.. Bu hükümet tarafından uygun görüldüklerine göre, hükümetin istekleri yönünde kamuoyu oluşturacaklar..
Nedir bu istekler..? “Yeni ve içinde Türk sözcüğü geçmeyen bir Anayasa “.. Bu Anayasa ile ” Başkanlık Sistemi “ne geçiş çok daha kolay olacak, Kürtlerin ve diğer etnik grupların hassasiyetleri de tatmin adilmiş olacak diye düşünülüyor.. Gösterilecek olan amaç ” Akan kan dursun, analar ağlamasın..! ” Bu amaca hayır demek için insanın, vicdan fukarası olması gerekir.. Zaten; İmralı tutanaklarının basına sızmasından bu kadar büyük rahatsızlık duyulmasının nedeni de bu.. Yoksa; ” Sürece zarar verebilir ” falan hepsi boş laf.. Bu ölçüsüz kızgınlığın nedeni, suçüstü yakalanma duygusu.. Yalaka ve yandaş basına bakarsanız, İngiltere ve İrlanda arasındaki barış da böyle yürütülen bir süreç sonunda sağlanmış.. mış..! ” Yalan, hem de kocaman bir yalan..! ” Görüşmelerin tüm ayrıntıları, gizli oturumlarda, gerek Lordlar ve gerekse Avam kamarasında tüm milletvekillerine aktarıldı, tartışıldı. Yani; iktidar ve muhalefet tüm ayrıntıları biliyordu. Ama basına sızmadı, sızan da yayınlanmadı.. Buna benzer bir durum İspanya’da da yaşandı.. Ama basına sızmadı, sızan da yayınlanmadı.. İşte; bize model olarak gösterilen ülkelerin kültürleri ve milletvekilleri arasındaki fark bu.. Bizde ne oluyor..? İmralı adasından gelen tekne karaya yanaşır, yanaşmaz bu tutanaklar basına sızıyor..
Çok büyük bir olasılıkla da, BDP’liler tarafından sızdırılıyor.. Eğer bu tutanakların basına sızması “Sürece ” zarar verecekse, bunu BDP’liler istiyor demektir ki, bu da onların samimi olarak barış istemediklerinin göstergesi demektir..
Bu tutanaklar, devlet adına orada bulunan yetkililer tarafından basına sızdırıldıysa, bu sefer devlet görevlilerinin içinde, samimi olarak barışı istemeyen veya tutanakta geçenlerin olabileceğine inanmayan kişiler mevcut demektir..
Her iki durumda da, ortaya çıkan soru işaretlerine bakarak, olabilecekler hakkında tahminler yürütebilmek söz konusudur ve buna da hakkımız vardır diye düşünüyorum..
Beri taraftan, yalaka ve yandaş basına bakacak olursanız, Osmanlı’nın son dönemlerinde de Akil Adamlar ” benzeri heyetler oluşturulmuş.. muş..! Bu benzetme bile, bazı kişi ve kurumların, asrımızın gerçeklerinden ne kadar kopuk olduklarını göstermesi bakımından ibret verici.. Osmanlı’nın son dönemleri, yani 19.cu yüzyılın sonu, 20.ci yüzyılın başı ve o dönemlerin iletişim olanakları ile içinde yaşadığımız 21.ci yüzyılın olanaklarını kıyaslamak..! Mutlaka ve katıksız bir biçimde hükümetin icraatlarını savunacaksanız, bari akılcı bir şeyler söyleyin de inandırıcı olsun..
Tabii; işin bir de, ” İleri Demokrasi ” boyutu var.. Hangi ileri demokraside, hükümetin icraatları hakkında parlamentoya bilgi vermemek var..? Hangi ileri demokraside, hükümetin seçtiği kişilerle, hükümetin istediği doğrultuda kamuoyu oluşturmak için devlet bütçesinden harcama yapmak var..? Bu yollara dökülecek kişiler, hiçbir ücret almadan çalışacak olsalar bile, yol paraları, otel paraları, yemek, içmek gibi harcamaları da kendi ceplerinden mi karşılayacaklar..?
Rahmetli Özal’ın ” İcraatın İçinden ” programını AVA adlı özel kuruluşa hazırlatmasını, ölümüne eleştiren aydınlar hala yaşıyor musunuz, yaşıyorsanız neden susuyorsunuz..? Oysa ki; rahmetli Özal, sırf devletin tüm olanaklarını kullanıyor denilmesin diye, bu programın ödemelerini, parlamento denetiminden geçmiş olan, Başbakanlık bütçesinden karşılamaktaydı. Eleştirilebilir, ama en azından parlamentonun bilgisi, denetimi vardı ve Başbakanlık bütçesi görüşülürken yapılan tüm konuşmalar, meclis tutanaklarına geçiyordu, hala da orada mevcuttur..
Bu küçük örnekten de anlaşılacağı üzere, Başkanlık falan değil, resmen İmparatorluk dönemine doğru bir gidiş söz konusu.. Ama ne gam..?
Kalın sağlıcakla efendim..
 
M. Deniz Olcayto   

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.