Almanya’daki yangın faciasının yıl dönümü
Almanya’nın Ludwigshafen kentinde 3 Şubat 2008 tarihinde çıkan yangında hayatını kaybeden 9 Türk vatandaşı, düzenlenen törenle anıldı
”Das Haus” adı verilen binada düzenlenen törene Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey de katıldı. Ludwigshafen Belediye Başkanı Eva Lohse, yangın faciasını hala unutmadıklarını, yakınlarını kaybedenlerin acılarını paylaştıklarını söyledi. Lohse’nin konuşmasının ardından Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu’nun mesajı okundu.
DEVLET BAKANI YAZICIOĞLU’NUN MESAJI
Devlet Bakanı Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu, mesajında şunları kaydetti:
"Almanya’nın Ludwigshafen kentinde 3 Şubat 2008 tarihinde meydana gelen ve 9 vatandaşımızın canına mal olan yangın faciasının acısını halen içimizde taşıyoruz. Yangında hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerinin ve yakınlarının derin üzüntüsünü yürekten paylaşıyoruz.
Yangın faciasının haberini aldığımız andan itibaren Şahsım ve Sayın Başbakanımız bizzat olay yerine gelerek yetkililerle görüşmek suretiyle Ludwigshafen’daki vatandaşlarımızın acılarını hafifletmeye çalıştığımız hatırlanacaktır. Yangının çıkış sebebinin akıllarda hiçbir şüpheye yer kalmayacak şekilde aydınlığa kavuşturulması için konunun yakın takipçisi olduk ve olmaya devam edeceğiz. Anılan yangının kasıtlı bir eylemden çıkmış olması halinde faillerinin yakalanarak hukuki sürecin bir an önce başlatılması ve adaletin sağlanması beklentimiz her vesileyle yapılan temaslarda Alman tarafına iletilmeye devam edilmektedir.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm bulunması, bizim için, Türkiye’deki vatandaşlarımızın sorunlarıyla aynı önceliktedir. Ludwigshafen faciası gibi olaylarda kendinizi yalnız hissetmemeniz için devlet olarak bundan sonra da yanınızda olacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Ludwigshafen yangın faciasında hayatlarını yitiren vatandaşlarımıza Tanrıdan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır diliyorum."
BÜYÜKELÇİ ACET
Törende daha sonra söz alan Büyükelçi Acet bir konuşma yaptı:
"Geçtiğimiz yıl bugün Ludwigshafen’da yaşanan trajik yangında hayatlarını yitiren 9 vatandaşımızın ebediyete intikallerinin birinci yıldönümünde kendilerini anmak ve yangından sonra hayatları değişen mağdur ailelerin acısını paylaşmak, onlarla dayanışma içinde olmak için buradayız.
Yaşadıkları büyük sarsıntıya rağmen hayata tutunan, acılarının herhangi bir çevre tarafından suistimal edilmesine izin vermeyen, en kederli günlerinde dahi toplumsal barış çağrısında bulunarak kararlı bir duruş sergileyen ailelerimize bu olgun tutumları ve sağduyuları için Türk ve Alman toplumları olarak teşekkür borçluyuz.
Yangının çıkış nedeni tam olarak tespit edilebilmiş değildir. Ancak, sebebi ne olursa olsun facia sonrasında Türk toplumunun, Ludwigshafen halkının ve resmi makamların mağdurlara destek sağlamak ve yaralarını sarmak amacıyla el ele vererek seferber olması üzüntümüzü bir nebze hafifletmiştir.
Bu vesileyle, başta Eyalet Başbakanı Sayın Kurt Beck olmak üzere, Federal Bakan Sayın Maria Böhmer’e, Ludwigshafen Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Eva Lohse’ye ve isimleri saymakla bitmeyecek polis, itfaiye ve hastane personeline yürekten ilgileri için burada bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
Buradaki Türk toplumu Almanya’yı da vatanları olarak benimsemiştir. Türk toplumunun Almanya’ya entegrasyon sürecinin gerçekleşmesi için Türk toplumunun kendisini güven ve huzur içinde hissetmesi vazgeçilmez bir önkoşuldur. Alman makamlarının bu ortamın sağlanması için gerekli adımları attıklarından kuşkumuz yoktur.
İddiaların aksine, Türk toplumunun Almanya’da gün geçtikçe sorumluluklarını artan biçimde yerine getirmekte olduklarına inanıyorum. Bunu hızlandırmak için ortak çabalarımızı somut eylemlerle hayata geçirmek zorundayız.
Yangında hayatlarını kaybeden Hülya, Dilara, Karanfil, Döne, Kamil, Kenan ve Medine Kaplan ile Belma Özkaplı ve İlyas Çalar’a Allah’tan rahmet, burada bulunan aile fertlerine sabır diliyor ve kendilerini sevgiyle kucaklıyorum."
ALMAN BAKAN BÖHMER
Böhmer de konuşmasında, yangında hayatını kaybedenlerin yakınlarının acısını içtenlikle paylaştığını belirterek, yangından sonra Belediye Başkanı Lohse ve yangında yakınlarını kaybeden Kamil Kaplan ile görüştüğünü hatırlattı.
Yangın sırasında yoğun şekilde çaba harcayan itfaiye ve polislere teşekkür eden Böhmer, Kaplan ailesinin gördüğü ilgi ve yardımların ailenin acısını bir nebze de olsa hafiflettiğini söyledi. Böhmer, bu yangından sonra büyük bir dayanışma içine giren Türk ve Almanların, birbirlerine daha da yakınlaştıklarını sözlerine ekledi.
Rheinland-Pfalz Eyaleti İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Roger Lewentz, bir rahip ve Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) diyalog sorumlusu Bekir Alboğa da yaptıkları kısa konuşmalarda, yangında hayatlarını kaybedenlerin ailelerinin acılarını paylaştıklarını söylediler.
Yangın faciasında yakınlarını kaybeden Kamil Kaplan da yaşadıkları acıyı hiçbir zaman unutamayacaklarını belirtti ve anma törenine katılan herkese yardım ve desteklerinden dolayı teşekkür etti.
Törenden sonra Kamil Kaplan, yangında hayatını kaybeden Belma Özkaplı’nın annesi Türkan Karakaplan, kızları Tuğçe ve Zümrüt ile evin sahibi Dira Karakaplan, yanan binanın önünde bir araya geldiler.
Türkan Karakaplan, torunlarının annelerinin öldüğünü bilmediklerini, kendilerine annelerinin işe gittiğini söylediklerini söylerken göz yaşlarını tutamadı. Acılı anne ağlayarak, ”Bağıra bağıra can verdiler” dedi.
MEZARLARI BAŞINDA ANILDILAR
Ludwigshafen kentindeki yangında
hayatını kaybeden 9 kişi, ölümlerinin birinci yılında Gaziantep’teki mezarları
başında anıldı.
Asri Mezarlık’ta yan yana defnedilen akrabalarının mezarını sabah
saatlerinde ziyaret eden aileler, mezarları çiçeklerle süsledi, ölen yakınları
için dua etti.
Mezarlığa gelerek dua okuyan ve aileleri sakinleştirmeye çalışan din
görevlisi, yangında hayatını kaybedenlerin şehitlik mertebesine eriştiğini
söyledi.
Yakınları, Almanya’da hayatını kaybeden Medine Kaplan’ın Türkiye’ye gelmeyi
ve oğlunu evlendirmeyi düşündüğünü ancak Gaziantep’e cenazesinin geldiğini
belirtti.
Medine Kaplan’ın hacca da gitmeyi düşündüğünü ifade eden yakınları,
Kaplan’ın Almanya’daki ailesini her zaman koruyup kolladığını, onlara hem annelik
hem de babalık yaptığını söyledi.
Olayın acısını halen yaşadıklarını belirterek, ölen yakınlarına özlemlerini
dile getiren aileler, ağıt yakarak gözyaşı döktü, yakınlarının mezar taşlarını
öptü.
Medine Kaplan’ın yakınları, yangın olayının çok çabuk şekilde, yeterince
soruşturulmadan kapatıldığını ve kendilerine olayla ilgili hiçbir açıklama
yapılmadığını savunarak, davanın yeniden açılması için Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ve diğer yetkililerden yardım istedi.
Almanya’daki yangın olayına Hrant Dink cinayeti kadar ilgi gösterilmediğini
iddia eden aileler, konuya daha duyarlı yaklaşılmasını istedi.
Almanya’daki yangında kızını ve torunlarını kaybeden Hannan Çalar ise
yakınlarının acısının içlerinden çıkmadığını belirterek, yangının nasıl ve kimler
tarafından çıkarıldığının belirlenmesini istedi.
Bunun acılarını biraz olsun dindireceğini ifade eden Çalar, ”Olayın
aydınlatılmasını istiyoruz. Ölen yakınlarımızın acısı bir yana olayın
aydınlatılmaması bizi daha çok üzüyor” dedi.
(A.A)
ALMANYA
7 saat önceALMANYA
10 saat önceALMANYA
10 saat önceALMANYA
14 saat önceGÜNCEL
14 saat önceALMANYA
14 saat önceASYA
14 saat önce