Almanya’nın Hanau kentinde göçmen kökenli dokuz gencin yaşamını yitirdiği katliamın beşinci yılındaki anma etkinlikleri hafta sonunda başladı. Çeşitli kentlerde gerçekleştirilen miting, yürüyüş, uyarı nöbetlerinden, açık oturumlara, sergilere ve dini törenlere kadar çeşitlenen etkinliklerde 19 Şubat 2020 tarihindeki katliamda öldürülen gençler anılırken, Almanya’da giderek büyüyen aşırı sağa karşı mücadele çağrıları yapılıyor.
Hessen Eyalet Hükümeti ve Hanau Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği merkezi anma töreni ise 19 Şubat Çarşamba günü Kongre Salonu’nda (Congress Park) gerçekleştirilecek. Törene öldürülen gençlerin aileleriyle, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Hessen Başbakanı Boris Rhein ve Hanau Büyükşehir Belediye Başkanı Claus Kaminsky de katılacak. Bu törenin ardından anma etkinlikleri yaşamını yitiren gençlerden Hanau ve çevresindeki kentlerde (Offenbach ve Dietzenbach) toprağa verilenlerin mezarlarının başında, aynı gün akşam saatlerinde de katliamın gerçekleştirildiği yerlerde devam edecek. Katliamın ardından Hanau’daki anti faşistlerin, öldürülen gençlerin aileleriyle birlikte kurduğu “19 Şubat İnsiyatifi“nden yapılan açıklamaya göre aynı gün Almanya’da 40’ın üzerinde kentte de çeşitli anma ve protesto etkinlikleri gerçekleştirilecek.
Almanya’nın Hessen eyaletindeki Hanau kentinde 19 Şubat 2020 akşamı sağcı bir teröristin gerçekleştirdiği katliamda, kısa bir süre içinde dördü Türkiye kökenli ailelerden olmak üzere dokuz göçmen genç yaşamını yitirmiş, beş genç de ağır biçimde yaralanmıştı. Katliamın ardından yatalak annesini de öldürüp, intihar ettiği açıklanan sağcı katilin kentin merkezinde ve göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı bir semtindeki iki lokale yaptığı baskınlarda ve bu lokallerin önünde öldürdüğü gençlerin isimleri şöyle:
Sedat Gürbüz (30, komşu şehir Langen doğumlu), Kaloyan Velkow (33, Bulgaristan kökenli, bir çocuk babası), Fatih Saraçoğlu (34), Vili Viorel Paun (23, Romanya kökenli), Ferhat Unvar (23, Hanau doğumlu), Mercedes Kierpacz (35 – Polonya kökenli, iki çocuk annesi, komşu şehir Offenbach doğumlu), Gökhan Gültekin (37, Hanau doğumlu), Hamza Kurtoviç (22, Bosna kökenli, Hanau doğumlu), Said Nesar Hashemi (21, Afganistan kökenli, Hanau doğumlu).
Bu cinayetleri kendi üzerine kayıtlı ruhsatlı silahlarıyla işleyen aşırı sağcı katil, olaydan bir süre önce Norveç (2011) ve Yeni Zelanda‘da (2019) yaşanan benzeri katliamlarda olduğu gibi ırkçı ve komplo teorileriyle yüklü, göçmenlere yönelik nefretle yazdığı bir “manifesto“yu da internet üzerinden yayınlamıştı. Daha önce de sosyal medyadaki nefret içerikli aşırı sağcı paylaşımları ve şizofrenik ruh hastası olduğu resmi makamlarca bilinmesine rağmen yasal olarak silah ruhsatı alabilen katilin, ruhsatını hiçbir engelle karşılaşmadan defalarca uzattırabildiği ve çeşitli atıcılık kulüplerinde nişancılık çalışmaları yaptığı da katliamın hemen ardından ortaya çıkarılmıştı. Evladını yitiren ailelerin ve “19 Şubat İnisiyatifi“ gibi sivil toplum girişimlerin, olaydan önce ya da olay sırasında yeterli ve etkin önlemler alınmadığı, yaşanan görev ihmallerinin ve hataların tam olarak aydınlatılmadığı yolundaki eleştirileri devam ediyor. Bunların başında olay sırasında “polis imdat“ telefon hattının personel eksikliği ve teknik altyapının yetersizliği nedeniyle çalışmaması yüzünden, bir yandan saldırganı arabasıyla takip ederken, diğer yandan da bu hattı sürekli arayarak polisi uyarmaya ve bilgilendirmeye çalışan Vili Viorel Paum’ın ikinci saldırının gerçekleştiği lokalin önünde öldürülmesi geliyor. Ayrıca bu lokalin arkasındaki acil çıkış kapısının da polisin isteği üzerine işletme tarafından sürekli kapalı tutulduğu ve bu nedenle burada saldırıya uğrayan gençlerin kaçıp, kurtulma şansından mahrum kaldıkları da yetkililere yönelik en ağır eleştirilerden. Hessen Eyalet Meclisi’nde kurulan soruşturma komisyonunun çalışmalarını ve yayınladığı raporu da yeterli bulmayan bazı aileler bu konudaki eleştirilerinin bir bölümünü içeren “suç duyuruları“ndan şimdiye kadar bir sonuç alınmadı. Son olarak öldürülen gençlerden Hamza Kurdoviç’in babası Armin Kurdoviç ay başında Hanau Savcılığı’na belediye ve polis aleyhine yeniden kapsamlı bir suç duyurusunda bulundu. Yeniden suç duyurusunda bulunarak olaylarla ilgili hukuki süreçlerin zaman aşımına uğramasına engel olmayı hedefleyen Kurdoviç, gerektiğinde konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar götürmeye kararlı.
Öte yandan uzun tartışmalar sonunda kent merkezinde katliamı unutturmamayı, kurbanları anmayı ve toplumu uyarmayı hedefleyen bir anıtın yeri konusunda da kesin karara varılmış durumda. Hanau Belediyesi ve aileler arasında beş yıldır devam eden görüşmeler sonunda, ailelerinin çoğunluğu da ikna edilerek (iki aile halen karşı) anıtın katliamın gerçekleştirildiği iki yerin ortasına denk gelen “Kanaltorplatz“a, burada kurulacak “Demokrasi ve Çeşitlilik Evi“ (Haus für Demokratie und Vielfalt) önüne dikilmesi kararlaştırıldı. Hanau Büyükşehir Belediye Başkanı Kaminsky, bu meydanın adının da “19 Şubat Meydanı“ (Platz des 19. Februar) olarak değiştirileceğini ve bu kapsamda gerekli düzenlemelerin yapılacağını açıkladı.
Aslında aileler ve sivil toplum örgütleri başından beri söz konusu anıtın olayla ilgili tüm büyük açık hava anma törenlerinin gerçekleştirildiği “Pazar Meydanı“a (Marktplatz) dikilmesini istiyorlardı. Ancak başta Başkan Kaminsky olmak üzere Hanau Belediye Meclisi ise bir yandan bu meydanın kentin simgesi olan “Grimm Kardeşler Anıtı“ndan kaynaklanan tarihi bir anlamı olduğu, diğer yandan da buranın haftalık açık hava pazarları gibi etkinliklere ayrıldığı gibi gerekçeler ileri sürerek bu öneriye karşı çıkıyordu. Alternatif olarak gündeme gelen bu meydana 200-300 metre mesafedeki “Özgürlük Meydanı“ da (Freiheitsplatz) anıt yeri olarak kabul edilmemişti.
MERKEZİ ANMA TÖRENLERİ
19 Şubat Çarşamba günü Hanau saat 12.00’de Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek resmi anma törenin yan ısıra, gün boyunca burada ve komşu kentlerde toprağa verilmiş olan gençlerin mezarlarının başında, çeşitli okullarda, kiliselerde, İslam Enformasyon ve Buluşma Merkezi’yle Hanau Yahudi Cemaati’nde de konuyla ilgili toplantılar gerçekleştirilecek.
Hanau Belediyesi’nden yapılan açıklamada Kongre Merkezi’ndeki törende aileler adına Sedat Gündüz’ün ve Ferhat Unvar’ın anneleri Emiş Gündüz ve Serpil Temiz Unvar’la, olayda kardeşi Said Nesar Hashemi’yi yitiren, kendisi de ağır yaralanan Said Etris Hashemi ile Cumhurbaşkanı Steinmeier, Hessen Başbakanı Rhein ve Belediye Başkanı Kaminsky konuşacakları belirtildi. Çetin Gültekin de öldürülen kardeşini anlattığı kitabı “Geboren, aufgewachsen und ermordet in Deutschland: Das zu kurze Leben meines Bruders Gökhan Gültekin und der Anschlag von Hanau“dan (Almanya’da Doğdu, Büyüdü ve Öldürüldü / Kardeşim Gökhan Gültekin’in Kısa Yaşamı ve Hanau Saldırısı) bazı bölümleri okuyacak.
Gürsel Köksal/Frankfurt
ALMANYA
42 dakika önceALMANYA
4 saat önceALMANYA
4 saat önceALMANYA
8 saat önceGÜNCEL
8 saat önceALMANYA
8 saat önceASYA
8 saat önce