28 Mayıs 2013 yılında İstanbul’da Gezi Parkında ağaçları keserek Topçu Kışlasını tekrardan yaptırmak istenmesine karşı yapılan direniş tarihe: ’’Gezi Direnişi!’’ Olarak geçmişti.

16 Eylül 2011 tarihinde İBB Meclisi Erdoğan’ın emriyle ‘’1940 yılında yıkılan ve yerine Gezi Parkı yapılan Topçu Kışlasının yeniden yapılması projesi kararını aldı.(* 1)

Yargı kararlarına, birçok kurumun karşı çıkmasına rağmen, Recep Tayyip Erdoğan:

‘’ Biz kararı verdik tarihi yeniden ihya edeceğiz!’’ Derken Taşkışla ile Abdulhamit’in intikamını
almayı, Erdoğan-Gülen ortaklığında Laik Cumhuriyeti uydurulmuş bir İslamist rejime dönüştürme görevini uygulamaya koymuştu..

28 Mayıs’ta Gezi Parkında ağaçların kesilmesi kararını uygulamaya koyarak ilk adımı attı.

İstanbul’daki Gezi Parkında ağaçların kesilmesine, duvarların yıkılmasına karşı olan çevrecilerin önünde dozerlerin önüne HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, gazeteci Ahmet Şık, Örsan Örsal, Selçuk Şamiloğlu ve birçok sanatçı katılmıştı.(**2)
Gezi direnişini diğer direnişlerden ayıran özellik; ‘’gençliğin geniş halk kesimleriyle birlikteliğiydi’’
Bu birliktelik, neo liberal politikaları ile insanı ve doğayı sonuna kadar sömüren ülke kaynaklarını satılmasına karşı çıkarak:
Bütün özgürlüklerini korumak ve geri kazanmak için sokağa çıkarak bir özgürlük mücadelesini başlatma kararlılığıdır!
Gezi Direnişi ilk günlerde ağaç kesiminin durması, nöbet tutan direnişçilerin çadırlarının yakılması büyük bir tepki toplamasına neden olmuştu
Eylemler, Bayburt hariç bütün illerde -Türkiye çapına- yayılmıştı.
Ama bu kararlılığı Laik Cumhuriyetin kurucu partisi CHP yönetimi anlayamadı.
HDP yönetimi de Sırrı Süreyya Önder’i durdurarak AKP-Gülen’in önünü açtı.
Erdoğan-Gülen ortaklığı bu durumu görünce gençliği ve onlarla bütünleşen halkı önemsemedi.
Hatta iktidar ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu kararlı direniş karşısında:
‘’Muttali olduk!’’ Demesine Erdoğan tekrar devreye girerek

‘’Ben muttali olmadım!’’ Diyerek asıl amacının 31 Mart Gerici ayaklanmasının öcünü alma olduğu için
Bu direnişin ne pahasına olursa olsun polis gücüyle direnişin kırılması emrini vermekten çekinmedi.

Polis ve yandaş esnaf ve militanlarının saldırısıyla üç haftadır devam eden direnişte biri polis sekiz kişi yaşamını yitirdi, on bine yakın insan yaralandı, gözlerin kaybedenler ile onlarca kişi tutuklandı.
CHP Yönetimi özellikle Kılıçdaroğlu muhalefetin öncüsü olmak yerine demeçlerle kınamayı seçti.
Abdullah Cömert, Ahmet Atakan, Ali İsmail Korkmaz, Berkin Elvan, Ethem Sarısülük, Hasan Ferit Gedik Mehmet Yıldırım, Mehmet Ayvalıtaş, Mehmet İstif, Mustafa Sarı hayatını kaybetti. (*** 3)
AKP-Fetullah Gülen ortak ittifakında tutuklanan 15 Temmuz sonrası yargılanan:
Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Ekmekçi berat etmişken
Erdoğan’ın emriyle tekrar yargılanarak AKP’den milletvekili adayı olan Hâkim Murat Bircan tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 18’er yıl hapis cezalarına çarptırıldı.
AYM ve AİHM kararları AKP-MHP militanı konumundaki Yargıtay uygulanmayan bir Türkiye var.
Erdoğan’ın Laik Türkiye Cumhuriyetini uydurulmuş Mısır kökenli Müslüman Kardeşler rejimine dönüştürmek için iktidara getirildiğini sağır sultan duymuşken Muhalefet pek duymamıştı.
AKP ve MHP-HÜDA-PAR-SADAT, Destici, Sinan Ogan, Önder Aksakal, Hulki Cevizoğlu ittifakı Abdülhamit’in desteğiyle 31 Mart’ta Derviş Vahdeti’nin çıkardığı isyanın takipçisi durumundadır.(****4)
Direnişçilerin tek bir kişiye zarar vermemesine rağmen Direnişçiler ‘’Hükümeti cebren yıkmaya teşebbüs’’ Suçlamasıyla yargılanmaları istenmişti..

O dönemde Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’nin kurucu partisi CHP bu geniş halk ittifakının öncüsü olsaydı AKP iktidarı iktidarda kalamazdı.

Kılıçdaroğlu, dün halkın önüne düşmek yerine mutfakta yemek tarifi yaparak meydanı Erdoğan’a bıraktığının farkına bile varamadı.

CHP’de değişim kararından sonra geçen kısa süreçte 31 Mart yerel seçimlerinde yeni yönetimin halkın önüne geçmesiyle Türkiye’nin 1. Partisi olmasını anlayamayan Kılıçdaroğlu AKP ve ortakları yerine

Cumhuriyet Halk Partisini ve 1. Partisi yapan yönetime savaş açması kime yararı var?
Ya da
Ya benim ya toprağın!
Demek mi istiyor?

YILDIZ AKALIN

(*1) 31Mayıs 2024 tarihli ha-ber.com tarihli ‘’Neden Başladı? Gezi Davası ne aşamada haber yazısında Gezi Direnişinin geniş özetini okuyabilirsiniz.

(**2) Gezi Direnişine benim hukuk eğitimi yapan kızımın katıldığını orada Ayla Algan’la tanışmıştı.

(*** 3) Gezi Direnişinde öldürülen gençler için Frankfurt’ta Main Nehri yanında Frankfurt Türkiye Sosyaldemokratları Derneği (TSD) tarafından ANI AĞACI dikildi.

(****4) 1908 yılında Abdulhamit’in yenileşme hareketini engellemek için görevlendirdiği Derviş Vahdeti öncülüğünde 31 Mart isyanı başlatılmış Tanzimat yanlısı vezirler, subaylar, askerler katledilmişti.
Mahmut Şevket Paşa komutasında Kurmay başkanı Mustafa Kemal’in yönettiği Harekat Ordusu, Taşkışla’sı topa ateşine tutularak asiler cezalandırıldı. İşte Erdoğan Derviş Vahdetinin öcünü almak için Taşkışla’sını yeniden yaptırmak istemişti.