Berlin Cem Evi’nde Göçün 50. Yılı paneli

Alman Yeşiller Partisi Federal Meclis (Bundestag) Üyesi Ekin Deligöz, Almanya’ya yönelik göç konusunda geçmişten çok geleceğe bakılması gerektiğini söyledi

Deligöz, Berlin Alevi Toplumu (BAT) tarafından Anadolu Alevileri Kültür Merkezinde, Türkiye’den Almanya’ya göçün 50. yılı vesilesi ile düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, çok kültürlülüğün bir zenginlik olduğunu, ayrıca Almanya’nın ilerlemesinin de göçmenlere bağlı olduğunu belirtti.

Göçmenlerin her alanda faal olması gerektiğini, bunun için de kendilerine en azından yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı verilmesi gerektiğini ifade eden Deligöz, "Göç konusunda geçmişten çok geleceğe bakmamız gerekir" dedi.

Deligöz, göçmenlerin Almanya’da kalmasının önemli sebeplerinden birinin bu ülkede daha önceleri uygulanan politikalar olduğuna, şirketlerin sürekli olarak yeni işçi eğitmek zorunda kalmaması için hükümetlerin yabancı işçilerin oturma süresini 2 yıldan 5 yıla çıkarttığına işaret ederek, Almanya’da "öncü kültür" gibi belirli bir kültür bulunduğu şeklinde davranıldığını, ancak bu ülkenin çok eski tarihlerden beri çok kültürlü olduğunu söyledi.

"Ancak eskiden beri insanların birbirinden ayrı yaşaması yönünde politikalar yapıldı" diyen Deligöz, buna örnek olarak da yabancı işçilerin kendi aralarında kalması için yapılan Siemens evlerini örnek gösterdi.

Yabancıların o dönemlerde öncelikle insan olarak değil, işgücü olarak görülmüş olduğunu belirten Deligöz, günümüzde ise Almanya’da yaşayan her 5 kişiden birinin, Berlin’deki her 2 çocuktan birinin de göçmen kökenli olduğunu, göçmenlerin gelecekte Almanya’yı şekillendireceğini, ancak muhafazakar Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) bu gerçeği görmek istemediğini kaydetti.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, daha önce söylediği "Çok kültürlülük ölmüştür" şeklindeki sözlerini de eleştiren Deligöz, "Bence Sayın Merkel bu sözleri söylerken ne dediğinin bilincinde değildi" dedi.

Fakirliğe karşı mücadelede istihdam imkanlarının yaratılmasının önemine de dikkati çeken Deligöz, bir toplumda birlik, beraberlik ve hoşgörünün çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Panele katılan Türk müzisyen Hasan Yükselir de göçmenlerin önceleri bir ekonomik güç olarak görüldüğünü, Almanya’ya ilk gelen göçmenlerin bir kültür şoku yaşadığını ve kendi geleneklerini sürdürebilmek için kendi aralarında kaldığını söyledi.

Göçmenlerin Almanya’da genel olarak istenmediğini ve uyumsuzmuş gibi gösterilerek saldırılara maruz kaldığını savunan Yükselir, birinci kuşak Türklerin büyük sorunlar yaşadığını, 2 ve 3. kuşakların ise Almancayı iyi öğrendiği için Almanlar ile iletişim içine girdiğini ve bu kuşaklar içinden çok sayıda başarılı yazar ve sinemacı çıktığını belirtti.

Yeni bir tarz ve stil yaratılamadığı için Türklerin müzik alanında ise o kadar başarılı olamadığını ifade eden Yükselir, kendisinin de Türk müziğini tanıtmak amacıyla 40 yaşından sonra Almanya’ya geldiğini kaydetti.

BAT Başkanı Ahmet Taner ise, Alevilerin taleplerini dile getirerek, bir devlet anlaşması imzalayarak diğer dini topluluklarla hukuki açıdan eşit haklara sahip olmak ve yüksek okullarda Alevilik’in ders olarak verilmesini istediklerini söyledi.

ha-ber.com