Baraner: Uluslararası otelcilik piyasası ne durumda?

Baraner: Uluslararası otelcilik piyasası ne durumda?

ABONE OL
16:26 - 03/10/2020 16:26
Baraner: Uluslararası otelcilik piyasası ne durumda?
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Uluslararası emlak uzmanlarına göre düşük otel doluluklarının yarattığı kriz bir süre daha devam edecek.

Korona krizi özellikle iş ve şehir otellerini fena vurdu:

Uluslararası piyasalarda resort otelleri nispeten daha rahatlar.

Durum çok karışık ve dengesiz: En iyi yılını yaşayan, batan da var gergin otelciler arasında.

Ancak bu iş zor, hem de çok riskli bir işe dönüştü.

Tüm kıtalarda ve destinasyonlarda otelcilik çok yönlü mercek altında.

Bazı destinasyonlar ise beklenenden çok daha hızlı bir şekilde toparlanma sürecine girdi.

Avrupa ve Kuzey Amerika’da durum çok kritik.

Fuarlar, kongreler, balo ve düğünler iptal.

Varlıklı ve harcama gücü olan müşterilerin demografik profili üst yaş grubuna ait olduğundan gezen, sokağa çıkanların sayısı bile hissedilir düşüş gösteriyor dünyanın bir çok merkezinde.

New York, Frankfurt, Barcelona, Avrupa ve Amerika’nın bir çok noktasında bomboş otel barları ve kimsenin uğramadığı restoranlar artık alışılmış bir görüntü sergiliyor.

Bu çok zor dönemde Türkiye mevcut otel yatırımlarını diğer ülkelere nazaran nispeten daha sağlam bir pozisyona çekmeyi başaran ülkeler arasında gösteriliyor.

Türk otellerinin bankalardan aldığı kredilerdeki takibat oranı yıl başından bu yana; % 8,77’den % 7’lere ardından da son aylarda beklenmedik bir şekilde % 6 bandına doğru geriledi, şimdi sezon sonuna yaklaşmamıza rağmen yüzde 5 bandına düşmesi bile bekleniyor.

Ancak sıkıntı her yerde, sıkıntı büyük, sıkıntı büyüyor.

Avrupa’da otelcilikte yaprak dökümü başladı: Neredeyse her gün kuzeyden güneye, batıdan doğuya birkaç otel kapanıyor:

Müşteri yok, fiyatlar düşük, masraflar yüksek!

Amerika’nın en büyük şirketlerinden eğlence imparatoru Walt Disney, Corona krizinden o kadar çok etkilendi ki; işlettiği eğlence parkları, tatil köyleri, kruz gemilerinde çalıştırdığı 28 bin çalışanını işten çıkarmak zorunda olduğunu duyurdu.

Geçen günlerde de kriz Frankfurt’taki Hessischer Hof, Münih’teki Hotel Anna ve Zürih’teki Swissotel’i fena vurmuştu. Bu üç kült otel şimdi kapalı.

Almanya otel yöneticileri derneğinin başkanı Jürgen Gangl, “Sektör olarak ciddiye alınmıyoruz, aşırı kayıplarımız var, mali yardım yetersiz veya bize ulaşmıyor, siyasiler otel endüstrisinin sorunlarıyla ilgilenmiyorlar” diyerek feryat ediyor.

Alman Otel ve Lokantalar Derneği DEHOGA’nın 7200 restoran işletmecisi ve otelci arasında yaptırdığı araştırmaya göre Almanya’daki restoran ve otel işletmecilerinin yaklaşık yüzde 60’ı Korona krizini tehdit olarak görüyor ve bizi batırabilir diyor.

Buna göre şirketlerin yüzde 59,6’sı pandemiden dolayı ekonomik olarak hayatta kalma mücadelesi verdiğini belirtiyor.

Avrupa otel piyasalarındaki durum fon şirketlerini alarma geçirdi.

Almanya’nın önemli ekonomi dergisi Wirtschaftswoche uyarıyor:

Boş ve kapananan otel sayısındaki artış otellere yatırım yapmış olan fon şirketlerini de krize sürüklemeye başladı.

Danışmanlık firması EY’den Ursula Kriegl de durumun ciddi olduğunu söyleyerek iflaslar konusunda otelcilik piyasasını uyardı.

UBM Development’ın başkanı Thomas Winkler de otel yatırım ve geliştirme planlarını yeniden gözden geçirdiğini ve şu anda oteller yerine ofis ve konutlar inşa etmeye başladığını bildirdi. Winkler uygun fiyatlarla yeni otel projeleri için şu an talep olmadığını söyledi.

2023’e kadar dayanma gücün yoksa otelini ya sat, ya da kapat, veya yaşlılar rezidansına veya ev ofisi apartmanlarına dönüştür.

Çare arayışları yeni işletme modellerini ve dönüşüm projelerinide beraberinde getiriyor. 

Zira, Federal Almanya’nın turizm birlikleri bir ağızdan uluslararası turizm sektöründeki satışların ve hareketliliğin 2019 seviyesine ancak 2023’te geri dönebileceğini varsaymakla kalmıyor, turizm ve seyahat alışkanlıklarımız değişeceğini, aynı ürünü satmakta sıkıntı yaşanacağını, şimdi yeni fikir ve tasarım zamanı olduğunu bildiriyorlar.

STR Global’e göre Almanya’daki yaklaşık 11.000 otelin ikinci çeyrekte doluluk oranı sadece yüzde 15’te kaldı. Bu durum bankaları zorluyor: Ticari gayrimenkul finansmanında en aktif durumda olan Alman bankaları ise kara kara düşünmeye başladı.

Sorun büyük. Nasıl hesaplarsanız hesaplayın geceleme sayıları çok düşük.

Genel ekonomide gittikçe geriliyor, ancak bu gelişmelere rağmen dünyada otel projelerine kredi sağlayan ve bu konuda uzun yıllardır finansman piyasalarında tanınan Wiesbaden’deki Aareal Bank’ın yönetimi nispeten halen rahat görünüyor.

Aareal Bank turizm ve konaklama hareketliliğinin geri geleceğini varsayıyor, belkide verdikleri kredileri nispeten yüksek teminat altında tuttuklarından bu kadar rahatlar. diye düşünüyor insan. Bir çok Türk otel yatırımcısınında bugüne kadar kredi imkanlarını kullandığı Aareal Bank Yönetim kurulu üyesi Christof Winkelmann, kredi temerrüdü (kredi geri ödememe) olmadığını açıkladı.

Bu arada, Deutsche Bank’a ait DWS fon şirketleri için gelinen durum kritik önem taşıyor. DWS’de Avrupa’daki gayrimenkul yatırımlarından sorumlu olan Matthias Naumann, “artık eskisi gibi satın almıyoruz Münih veya Frankfurt gibi iş seyahatlerine bağımlı noktalara karşı daha temkinliyiz” dedi.

İflas kanunlarında bu kez otel iflas davalarını etkileyecek bir takım önemli değişiklikler talep ediliyor. Otelcilik sektörüne kredi verenlerin son on yılda değişmesi gibi, otel sahipleri de değişti. Şimdi sahada çok değişeceğe benziyor.

Küresel çapta büyük oyuncular ve dünya markaları arasındada çok tuhaf gelişmelere tanıklık ediyoruz son günlerde:

Söylentilere göre Marriott, işlettiği 100’den fazla oteli SVC’ye ödeme yapmadığından dolayı elinden kaptırma durumuna gelmiş.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzlerce otel mülküne sahip olan Service Properties Trust (SVC), Marriott International’a 11 milyon dolarlık ödeme için on günlük bir süre koydu ve 122 otelin yönetimini Sonesta’ya devretmekle tehdit etmiş.

SVC Grubu 31 eyalette iki Marriott, iki Springhill Suites, on iki TownePlace Suites, 35 Residence Inns 71 Courtyards dahil olmak üzere 122 otelin sahibi konumunda.

SVC ve Marriott arasındaki anlaşmazlık devam ediyor.

Hem SVC’nin daha önce bu anlaşma kapsamında minimum geri ödemeyi güvence altına almak için tuttuğu depozito hem de Marriott tarafından verilen 30 milyon $ ‘lık garanti tamamen tükenmiş duruma geldi.

Marriott’un talep edilen ödemeyi yapmaması ve SVC’nin sözleşmeyi feshetmesi durumunda, şirket şu anda bu 122 Marriott otelinin yönetimini ve markalaları Sonesta International Hotels Corporation’a devretmeyi planlıyor. SVC, Sonesta’daki hisselerin yaklaşık yüzde 34’üne sahip.

SVC grubunun ne kadar ciddi olduğunu InterContinental Hotels Group (IHG)’ u geçtiğimiz günlerde kuvvetlice hissetmişti:

Şimdi eksik ödemeler nedeniyle, ABD’deki 103 otel InterContinental Hotels Group’tan (IHG) SVC’nin ortak olduğu Sonesta Hotel İşletme Grubuna geçmesi bekleniyor.

Bu arada IHG’nin ödenmemiş tazminat taleplerini ödeyemediğimi yoksa ödemek mi istemediği henüz tam bilinmiyor.

Tam burada Çinli Jin Hui devreye giriyor:

Küresel meslektaşları pandemi belası ve düşük doluluklar ile çabalarken Nasdaq listesinde yer alan Çinli Huazhu grubunun başkanı Jin Hui “otelleri ben alırım” diyor.

Küresel büyük oyuncular önümüzdeki bir veya iki yıl ivirüs ve jeopolitik gerilimlerin ortasında zorluklarla uğraşırken uygun olan tesisleri biz satın alabiliriz diyen Jin Hui’nin kurduğu Huazhu grubunun hedefleri inanılmaz!

Huazhu şu anda 6 bin otel işletiyor; 2023’e kadar 10 bin otel işletmeyi hedefliyorlar: sadece bu yıl 1.600’den fazla yeni otel açmayı planlıyorlar.

Ama herkes Jin Hui gibi kurumsal ve iyi niyetli değil.

Korana mağduru otelleri kapmak için şimdi bütün destinasyonlarda iyi veya kötü, diri veya ölü, kurumsal veya sahtekar alıcılar yollara döküldü.

Aman dikkat edin: 

Zira, sektörümüzün geleceği söz konusu, milyonların beş kıtada evini geçirdiği, ekmeğini kazandığı konaklama sektörü aşırı fırsatçılar yüzünden en azından çalışanlar için gelecek yıllarda cazibesini kaybedebilir.

Şimdi öncelikle turizm profesyonellerin, yerel ve ulusal kalkınma ajanslarının, ulusal ve yerel bankaların ve ilgili parlementerlerin el ele vermeleri ivedidir.

Hemen oteller ile masaya oturup piyasa şartlarına çok yönlü uygunluk sağlayacak uyum destek programları ile dönüşüm ve değişim sağlayacak / müşterilerinin yeni taleplerine samimi cevap verecek / uyarlılık gösterecek destinasyonda ürün değişimi ve gelişimini hızlandıracak, teşvik edecek resmî çalışmaları vakit kaybetmeden başlatmaları gerekmektedir.

Geç kalanın üzerine kötü imaj piyasalarda yıllarca yapışacaktır.

Yeni imaj ile ve sahici duruş,

sürdürebilir, temiz, sağlıklı,

aydın ve saygın sosyal ambiyans

isteyene mahrem ve özel…

Bu arada MMGY Global’e göre seyahat ve tatil reklamcılığı endüstrisinide yakında bir rönesans bekliyor: Müşteriler seyahat içeriğiyle farklı şekilde etkileşime giriyor ve yeni yaklaşımlar ve çağrılar bekliyor.

Inal

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.