0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ekonomisi turizme bağlı olan ve pandemi nedeniyle yüzde 80 turist ve 20 milyar lira gelir kaybına uğrayan Antalya ekonomisi afet dönemini yaşıyor. İş dünyası ‘’Antalya Yaklaşımı’’ bekliyor.

Turizm, ihracat ve tarımsal üretimiyle Türkiye’nin bütçe açığının kapatılmasında önemli görev üstlenen Antalya ekonomisi pandemi süreciyle birlikte adeta ‘’Ekonomik Afet’’ yaşıyor. İş dünyası ‘’Antalya Yaklaşımı’’ istiyor.

Ekonomisi turizm ağırlıklı olan Antalya, Türkiye’nin geçen yıl elde ettiği 34,5 milyar dolar turizm gelirlerinin üçte birini karşıladı.  Antalya ihracattan da 2019’da yaklaşık 1,8 milyar dolar döviz elde etti. Ancak pandemi 2020 yılına damgasını vurarak dünya ekonomisini altüst etti. Pandemiden Türkiye de nasibini alırken en fazla etkilenen şehirlerin başında ise Antalya yer adı.

Yılın 10 aylık döneminde yüzde 80 turist ve 20 milyar lira gelir kaybına uğrayan Antalya iş dünyasının temsilcileri ATSO, ATB ve ANSİAD, Antalya’nın ‘Ekonomik Afet Bölgesi’ ilan edilerek ‘’Antalya Yaklaşımı’’ bekliyor.

ATSO Başkanı Davut Çetin

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Türk ekonomisinin katalizörü olarak gördüğü Antalya’nın ‘ekonomik afet’ yaşadığını belirtti.

Pandemi ilk desteklerinin açıklandığında asıl sıkıntının Ekim’den sonra başlayacağını söylediğini anımsatan Çetin, şunları kaydetti.

‘’Bugünkü duruma hazır olunmalı demiştim. Şimdi biz daha fazla desteğe ihtiyaç duyuyoruz, ama ekonomi yönetiminin gündeminde acı reçete var. Mart ayından bu yana alınması gereken tedbirler, ekonomik destekler, Merkez Bankası politikası hakkında çok şey söyledim, raporlar yazdık. Yaptığımız tahminler, söylediğimiz her şey doğru ve haklı çıktı. Antalya ekonomisinin yüzde 15 ile yüzde 22 arasında daralma riski olduğunu söylemiştik. Veriler tahminimizi doğruluyor. Keşke, söylediklerim yanlış çıksaydı.  20 milyar lira civarında gelir kaybına uğradık.”

Antalya yüzde 50 borçlandı

Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır da Antalya ekonomisinin daralma içinde olduğunu kaydetti. Çandır, şöyle konuştu.

‘’Salgın ve ekonomik kriz kentimizi, ülkemiz ortalamasının çok üzerinde vurdu. Adeta bir ekonomik afet altındayız. Türkiye’de borçlanma artışı 10 ayda yüzde 8.73 artarken, Antalya’da yüzde 11.15 oldu. Antalya ülkemize oranla yüzde 50 daha fazla borçlandı.  Ödenen çek tutarındaki değişimde de Antalya daralıyor. Kentimize ilave bir güçlendirici yaklaşım gösterilmesini bir kez daha talep ediyoruz.’’

Antalya altüst oldu

Antalya Sanayii ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) Başkanı Akın Akıncı ise, kent ekonomisinin altüst olduğunu söyledi. Antalya ekonomisinin genel bütçeye önemli katkılar sağladığını ifade eden Akıncı, ‘’Destekler, sektörlere göre yapılmalı. Turizm ve tedarikçiler ile istihdam kısacası Antalya ekonomisi altüst oldu. Mutlaka Antalya’ya ayrıcalıklı destek sağlanmalı’’ dedi.

MÜSİAD Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Komisyonu Başkanı Mustafa Akını da,  pandemi sürecinde tarım üretiminin önemine dikkat çekti. Tarım sektörüne ayrıcalıklı destek verilmesini isteyen Akıncı, şunları kaydetti.

‘’Turizme pek çok destek sağlanıyor.  Tarım bağlamında Antalya’ya özel yaklaşım anlamlı olur.  Kimse de çok yadsımaz bu durumu. Tarım gıda demek. Bu süreçte gıda tedariki çok önemli konulardan biri olarak. Çiftçiye üretim girdilerini faizsiz tedarik olanağı sağlanabilinir.’’

İşte Antalya’nın talepleri

Antalya iş dünyası hükümetten sektörlere afet desteği verilmesini isterken taleplerini de şöyle sıraladı.

-Mücbir sebep kapsamına giren sektörler yeniden belirlenmeli. Yeme-İçme, konaklama,  seyahat acenteleri, turizm hizmetleri, eğlene kültür ve sanat, kişisel bakım gibi sektörlere öncelik verilmeli.

-Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kira ve elektrik harcamalarının bir kısmı hibe olarak karşılanmalıdır.

-İl sektör, önceki yıl ve 2020 yılı cirosu, çalışan sayısı, pandemiden etkilenme derecesi kriterleriyle bir planlama yapılmalı, böylece hakkaniyet sağlanmalıdır.

-En önemlisi ise bu işyerlerine mutlaka nakdi, hibe desteği yapılmasıdır. Bu işletmelerin zor duruma düşmesine, insanların işsiz kalmasına izin verilmemelidir. Sadece kredi desteği yeterli değildir, mutlaka kira, genel gider desteği de sağlanmalıdır.