Berlin İnternasyonal University of Applied Sciences salonunda düzenlenen konferansa dernek ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri yanı sıra aile şirketleri, genç işverenler ve üniversiteli öğrenci gençler katıldı.
Genç MÜSİAD Başkanı Erkan Kulanoğlu, kısa konuşmasında katılımcılara gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti.
Davranış Bilimleri Uzmanı Dr. İlhami Fındıkçı konferansta şunları söyledi:
“Dünya’da kurulan şirketlerin %95′ aile şirketi karakterlidir. Ancak aile şirketlerinin sadece %20’si ikinci kuşağa, %7’si üçüncü kuşağa geçebilmektedir.
Aile şirketlerinin dağılma nedenleri arasında üretim, pazarlama ve ekonomik nedenlerden çok aile üyeleri arasındaki iletişim, liderlik mücadelesi ve kurumsallaşma gibi sorunlarının belirleyici olduğu görülmektedir.
Aile, duygusal ilişkilerin hakim olduğu bir birlikteliktir. Şirket ise mantığın ve bunun uzantısı kuralların hakim olduğu sosyal bir kurumdur. Bundan dolayı duyguların baskın olduğu bir yapı olması nedeniyle aile şirketlerinin kurumsallaşması çok daha önemlidir.
Aile şirketlerinin kalıcı olmalarının en önemli teminatı şirketin kurumsallaşması ve bir aile anayasasına kavuşmasıdır.
Aile anayasasının özünde ailenin temel ve belirleyici kültürü, ahlakı, iletişim kalitesi yer almalıdır. Zira başarılı aile şirketlerinin yoğun aile kültürünü, birlik ve beraberliğini koruyarak kurumsallaştıklarını görüyoruz.
Almanya’da küçük atölye konumundaki aile şirketlerinin bile 150-200 yıldır varlıklarını sürdürdüklerine şahit oluyoruz.
Türklerin Türkiye dışında kurdukları aile şirketlerinin de Türkiye’dekine benzer biçimde yeni kuşağa geçme sürecinde ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Zira 100. yaşını geçmiş aile şirketlerimizin sayısının günümüzde çok az olduğunu görüyoruz.
Aile şirketlerinin yıkılmasında ailenin kuruluş dönemindeki ahlaki aşkının yitirilmesinin etkisi büyüktür.
Maalesef son zamanlarda aile şirketi ortaklarının birbirlerine tahammülleri giderek azalmaktadır.
Aile şirketlerinin korunması ve kuşaklar boyu yaşaması için her şeyden önce kurucu hissedar aile ya da ailelerin korunması, aile ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde yürütülmesi, aile anayasasının oluşturulması ve işletmedeki tüm işlerin belirli bir kurallar zincirine bağlanması gerekmektedir.”
ha-ber.com/Orhan Önaldı
ALMANYA
6 saat önceGÜNCEL
6 saat önceALMANYA
6 saat önceALMANYA
9 saat önceALMANYA
13 saat önceALMANYA
13 saat önceALMANYA
13 saat önce