Din İşleri Ataşesi Seyit Ali Toprak, Eğitim Ataşesi Mustafa Çokyiğit, Basın Ataşesi Yaşar Baş, DiTiB Yunus Emre Camii Başimamı Ali İhsan Durmuş ve Berlinli İşadamı Erdal Yalçın ile birlikte hükümlüleri ziyaret edip bayramlaşan Alpman, dört yıldan beri düzenlenen bayram ziyaretlerinin hükümlüler için büyük bir moral desteği olduğunu ifade etti. “Yaşam bazen insanları istemediği şeyler yapmaya, beklemediği olayların içine girmeye sürükleyebilir. Ancak yapılan hatalardan ders çıkarıp tekrarlamayarak şartlarımızı düzeltmemiz gerekir.” diyen Alpman “Hükümlülerin yanındayız” mesajı verdi. İmam Durmuş’un okuduğu Kuran’ı büyük bir sessizlikle dinleyen ve konuklarla birlikte dua eden yaklaşık iki yüz hükümlü işadamı Erdal Yalçın’ın sunduğu döner, ayran, hurma ve meyvadan oluşan iftarlıklarla oruçlarını açtılar.

  

 

Cezaevinde, Almanlar’dan farklı muameleye tabi tutulduklarını söyleyen hükümlüler, doktorlar ve sağlık elemanlarının yeterli hizmet vermeyişinden yakındılar. Alman adaletinin göçmen kökenlileri daha ağır cezalara çarptırdığını vurgulayan hükümlülerden Erkan Doğan 30 Euro’luk bir trafik cezası için “içeri düştüğünü” ifade edip cezanın gençliğinde işlediği bir başka suçla birleştirildiğini ve iki yıldır Tegel’de "mahsur" kaldığını söyledi.

 

"MARCO’YU BIRAKMASINLAR !"

 

Televizyon kameraları önünde gözyaşlarına hakim olamayan Doğan ve arkadaşları, tecavüz suçundan Antalya’da tutuklanan Marco Weiss’in da serbest bırakılmamasını ve kendilerine reva görülene benzer bir şekilde muamele görmesi gerektiğini söylediler. 1967 yılında 16 yaşındayken Almanya’ya geldiğini ifade eden Cemal Kuru, sekiz yıllık cezasının beş yılını çektiğini belirtip iftiraya kurban gittiğini dile getirdi. Yakınlarının bayramını kutlayan Kuru, kendisini savunmak için gösterilen avukatların bile işi savsakladıklarını ve suçsuzluğunu ispat edemediğini söyledi. 30 kilo kokainle yakalanan ve on yıldır Tegel’de bulunan Lütfü Yayık, cezaevi doktorlarının ihmali yüzünden iki gün önce yaşamını yitiren ve tahliyesine üç ay kalmış 58 yaşındaki Rüştü adındaki Arap kökenli bir tutukluya zamanında ve doğru müdahele edilmediğini öne sürdü. Tegel’deki intihar olaylarına dikkat çeken Yayık, son bir yılda on beş hükümlünün canına kıydığını iddia etti. Cezaevi’nin toplantı salonunda gazetecilere konuşan hükümlülerden Saffet Göçer, 10 yıldan beri Tegel’de bulunduğunu ve yaşadığı haksızlıkların kendisini okumaya sevkettiğini belirtip Hagen Üniversitesi Açık Öğrenim Fakültesi hukuk bölümüne kaydolduğunu söyledi. Göçer, dört yıl sonra cezasının bitmesiyle kendisinin de hukukçu olacağını sözlerine ekledi.

Hayati Boyacıoğlu – ha-ber.com – berlin