ÜNİTER YAPIYA SUİKAST

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Kimse kusura bakmasın, ama işin tadını kaçırmaya başladılar.
Efendim, her şey tartışılsın, konuşulsun, demokrasi böyle gelişsin teraneleriyle vatandaşı olduğumuz devletin neredeyse yok edilmesini bile sözde aydınları, feodalite artığı sahte demokratları ve sindirilmiş medyasıyla millete alıştıra alıştıra kabul ettirecekler.
Sevdiğim bir söz vardır: Yar fidan boylu, ama o kadar uzun boylu değil.
Tamam, insanlarımızın vebalini boynunda taşıyan terör örgütünün ana hedefi yurdun bir bölümünün üzerinde ayrı bir devlet kurmaktı başından beri.
Tutup bu gerçeği görmeden istenenleri masum sanıp dil mil, yok kültür falan diye sorunu hem yanlış teşhis edip, aynı zamanda da ağırlaştırırsanız olacağı buydu.
Yok öz savunma gücü, yok ayrı ekonomi, ayrı bayrak, ayrı parlamento, iki dillilik derken atadan kalan coğrafyamızın orta yerinden bir de dikenli telli sınır geçirmeye kalkışacakları anlaşılıyor.
Ulusun birbirine et-tırnak misali yapışmış unsurlarını ayırırsanız olabilecek insani dramı düşünebiliyor musunuz?
Ne oluyoruz, buna karşı seçeneğimiz nedir, diye düşünmesi gerekenler ya susuyorlar, ya da bir şeyler eveleyip geveleyip geçiştiriyorlar.
Bu iş bu kadar ucuzdu da verdiğimiz binlerce şehit sizce boşuna mı canından oldu?
Türkiye Cumhuriyeti’nin herkesi kucaklayan, ırkçılığa prim vermediği için bu ülkenin yurttaşı olan herkes kökenine bakılmaksızın Türk’tür olarak özetlenebilecek yaklaşımına karşı etnik temele dayanan ayrımcılık düpedüz ırkçılıktır.
Kimsenin anadiline falan yasaklama getirilmesine rıza gösteremeyiz.
Bu tamam.
Fakat dil diyip bölünme bunu bölünmeye alet etmek kabul edilir şey değildir.
Nasıl bir feodal beyin başında olduğu oluşumun adında demokratik (!) sözcüğü bir kara mizah örneğiyse, bu ırkçı etnik ayrımcılığı insan hakkı olarak görmek ve göstermek de o derece sakildir.
Şimdi bu gerçeğin halkımıza, ama her kim olursa olsun tüm halkımıza inandırıcı biçimde anlatmanın zamanıdır.
Doğrudur, çok zaman kaybedildi; hemen her alanda devletin öncülüğünde yapılması gerekenler ihmal edildi bugüne kadar.
Fakat henüz atı alan Üsküdar’ı geçmedi.
Irkçı etnik ayrımcılığa kurban edilmek istenen insanlarımız adına üzülüyorum.
Onların da geleceği hepimiz gibi kardeşçe yaşadığımız, yaşamak zorunda olduğumuz ve hiç kuşkusuz önünde büyük perspektifleri olan güçlü Türkiye Cumhuriyeti’ndedir.
Bu Cumhuriyet bilmem hangi karanlık gücün kışkırtmasıyla hazırlanan bölünme projesinin etkisini yok edecek bir ideolojik temelde yükselmiştir.
Birileri onu demode görseler de o ideolojik temel, öncelikle insan mutluluğunu ve birlikteliğini hedefleyen çağdaşlık sütunları üzerinde yükseltilmiştir.
Beyni mühürlü kemirgenlerin o sütunları yıpratma gücü geçmişte de yoktu, şimdi de olmayacaktır.
Doğru yaklaşım ve politikalarla bu abuk sabuk istemleri dile getirenlerin emellerini boşa çıkarmak emin olun ki zor değildir.
Mesele o politikaları uygulayacakları bulmada…
Sevgili okurlarıma mutlu ve gönüllerince geçirecekleri bir yıl dilerim.

Dr. O. Can Ünver

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.