0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye’den getirilen kimlik değerleri tek suçluymuş.
Türkler ondan ötürü Almanya’da işsiz kalıyorlarmış, kendilerine ev kiralanmak istenmiyormuş, meslek eğitimi yapamıyorlarmış, neo-nazi güruhunun saldırısına uğruyorlarmış, vs. vs.
Yani pes artık, söyleyecek söz bulmakta güçlük çekiyorum.
Bay Körting’in durup durup Sarazinvari bir şeyler yumurtlaması artık en hafif deyimiyle ayıp olmuyor mu?
Bence var olduğu ileri sürülen o koyu (!) Türk milliyetçiliği değil sorun.

Asıl sorun uyum denen her kalıba sokulan bir garip kavrama Alman milliyetçiliği merceğiyle bakanlar.
Bunlar da ister sosyal demokrat isterse de diğer bir partiden olsun, hep aynı gözlükle bakıp mutlaka da kendi başarısızlıklarına bir kılıf aradıkça bitmeyen tükenmeyen bu acayip tartışma böyle devam eder gider.
Yahu, uyum için önce farklı gördüğüne karşı bir kabullenme kültürü geliştireceksin.
Sonra insanlara insan gözüyle bakıp onlara eşit fırsatlar tanıyacaksın.
Ama öyle sözde ve dostlar alışverişte görsün hesabıyla değil, gerçekten, adam gibi uygulamalarla.
Bu, kendi gerçeğini – kimliğini vs. – pekiştirme amacıyla olmayacak, tümüyle insan odaklı ve toplumun yararına işleyecek politikalarla gerçekleştirilecek.
Kısaca tribünlere oynamakla bir yere varılamayacağını artık görme zamanı geldi.
Dilerim çok geç olmamıştır.
Bu arada Ankara’da Alman Büyükelçiliği bir kampanya başlatmış ve Büyükelçiliğin kapısına koskoca bir pankart asmışlar: Pankartta “Biz Birlikteyiz” yazılı.
Yani Türkiye ile Almanya arasındaki dostluğun pekişmesini amaçlayan bir kamu diplomasisi kampanyası bu.
Bir de Büyükelçi’nin resminin yer aldığı aynı sloganlı billboardlar asılmış kentin çeşitli yerlerine.
Büyükelçinin resminin olduğu bu afişlere bir anlam veremedim.
Çünkü gerçekten Türkiye’ye yakınlık duyduğunu bildiğim bu deneyimli diplomatı Türk kamuoyunda pek tanıyan olmadığı gibi yüzündeki ifadeden de acı mı duyuyor, birisi sıkıntılı bir anında mı resmini çekmiş veya gülüyor mu, pek anlaşılmıyor.
Kısaca bir kamu diplomasisi uzmanı olarak kampanyayı doğrusu başarılı bulmadım.
Her neyse, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin her zaman iyi olmasını ve geliştirilmesini dileyenlerdenim.
O bakımdan Alman tarafından böyle bir çalışma yapılmasına karşı değilim.
Fakat siz bu “Biz Birlikteyiz” mesajını bir zahmet Almanya’daki Türklere, hem de öyle yasak savarak değil, içtenlikle ve uygulamalarınızla kanıtlayarak versenize önce!
Kimsenin ulusal değerlere bağlılığı, dinsel inancı falan sizi rahatsız etmesin; siz önce “uyum” için ne gerekiyorsa onu yapın!
Böyle giderse, efendim bugün bunlar milliyetçi, yarın Müslüman, daha başka bir zaman boyları kısa, saçları siyah falan diye bindiğiniz dalı kesmeye devam eder durursunuz.
Bu yanlışı umarım kendi partisi içinden de birileri Körting’e söyler de tam Sommerloch zamanında ortalığa dökülüp saçma sapan saptamalarla ortalığı karıştırmaktan vazgeçer bu arkadaş.
Ve de bu mesnetsiz saptamalar ve keramet dağıtmalarla bir yere varılamayacağını bir zahmet öğrenir artık.

Herkese iyi bir hafta dileğimle.

Not: 3 Ağustos’ta sınır kapılarında referandum için oy vereceklerin bu anayasa değişikliğinin ne olduğunu mutlaka önceden merak edip öğrenmelerini tavsiye ediyorum. Bir de siz bakın bakalım, Türkiye bu değişiklikle ne kadar demokratikleşecekmiş!

Dr. O. Can Ünver