ALMANYA, AB VE TÜRKİYE

ABONE OL
11:55 - 23/10/2020 11:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Alman milli futbol takımının Dünya Kupasındaki maçlarını izlerken heyecanlanıyoruz.
Nedeni malum: Mesut Özil’in başarılı olması bize kendi başarımız gibi geliyor.
Almanya’da yetişmiş bir çocuğumuzun içinde yaşadığı ülkenin milli takımındaki başarısı bu ülkedeki tüm Türklerin başarısı sayılacak neredeyse.
İşte böyle bir ruh hali içindeyiz.
Televizyon ekranlarına bakıyorum, Berlin’deki Fanmeile’de Alman taraftarlarla Türkler bir arada coşup seviniyorlar.
Yarım asırdır Türkler Almanya’da ve böylesine bir aidiyet duygusunun oluşması da normal.
Bugüne kadar daha az dışlanmayla karşılaşsaydılar eğer, inanın, insanlarımız kendilerini bu ülkenin değerleriyle daha çok özdeşleştirirlerdi.
Bunları düşünürken Frankfurter Rundschau’nun internet sayfasında okuduğum 27 Haziran 2010 günlü ve Michael Bergius ile Thorsten Knuf imzalı bir habere göre Avrupa Birliği Türkiye ile beş yıldır sürmekle sürmemek arasında bocalayan üyelik müzakerelerini hızlandırmak istiyormuş.
İspanya’nın dönem başkanlığının bu yaklaşımda önemli rolü varmış.
Gıda maddeleri güvenliği ile ilgili fasılın açılması düşünülüyormuş.
Fakat Angela Merkel, Guido Westerwelle’nin olumlu tutumuna karşı bu müzakere fasılının açılmasına karşı çıkmış.
Frankfurter Rundschau haberi, “Merkel frenledi” diye veriyor okurlarına.
İşte bu anlaşılmaz Alman tutumu bir türlü değişmiyor.
Bir ara tutturdular, “Türkiye çok fakir, başımıza bela, sırtımıza yük olur” diye.
Yük olmayacağı düşünülen ve yıllardır Avrupa Birliği’nin zengin üyelerinin kesesinden tatlı hayat yaşayan ülkelerin şu son krizde içine düştükleri hale bakın!
Tamam, bizim de büyük yönetim ve ekonomik sorunlarımız var.
Başımızda terör gibi bir bela var ki, bizim yerimizde başka bir ülke olsaydı şimdiye çoktan çözemeyeceği sorunlarla tanışmış olurdu.
Türkiye bu cinayet şebekesiyle de başarıyla mücadele ediyor ve edecek.
Evet, gelir dağılımımız berbat, bir kesim insanımız ciddi geçim zorluğu içinde.
Fakat şu son krizde bir Yunanistan’ın durumuna da düşmedik.
Tüm yanlış politikalara karşın ülkemiz toplumunun dinamizmi ile dimdik ayakta.
Yakın gelecekte onu daha da iyi konumlara taşıyacak siyasi kadroları da hazır.
Hafta sonu Toronto’da Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisi ile bir araya geldi.
Bunları A. Merkel bilmiyor mu?
Neden Türkiye’ye karşı anlamsız bir ayrımcılıkta inat ediliyor?
Ben aslında bu soruların yanıtını bildiğimi sanıyorum.
Ancak siz sayın okurlarımla paylaşmayacağım, çünkü siz de biliyorsunuz.
İnsan kendi ülkesinde yaşayan büyük Türk azınlığına bakar da bir düşünür.
Ki o azınlık, içinde yaşadığı toplumla bir sorunu yok, başkalarına sorun da yaratmıyor.
Bugünlerde de Mesut Özil’li Alman Milli futbol takımının başarısını alkışlıyor.
Almanya başbakanının dostluk dozajını biraz daha arttırması arzusuyla herkese iyi bir hafta diliyorum.

Dr. O. Can Ünver

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.