AB’NİN VİZE İNADI

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

12Eylül 1980 tarihinde Trkiye’de ordu yönetime el koydu.
5 Ekim 1980 tarihinde de Almanya Türk vatandaşlarına vize koydu.
Vize kararı, Türkiye’den bu ülkeye gelmesi olası sığınmacıları vazgeçirmekti.
En azından böyle yorumlandı.
Vize zorunluğuna karşın o günden bugüne kadar yaklaşık 1 milyon yurttaşımızın Avrupa ülkelerine gelip siyasi iltica talebinde bulunduğu belirtiliyor.

Yani Almanya’nın ve daha sonra diğer Avrupa ülkelerinin koyduğu vize zorunluğu ilticacı akımını durduramamış.
Günümüzde Avrupa iş piyasasının durumu ortada.
Türkiye’den gidip de oralarda işsiz kalmaya talip insanımız pek kalmadı.
Onlar da göç macerasına kalkışmadıklarına göre vize kimi engelliyor acaba?
Söyleyeyim.
AB’nin inatla koruduğu vize uygulaması öncelikle o ülkelerle ticaret yapmak isteyen işadamlarımızı ve bilimsel toplantılara katılmak için AB ülkelerine gitmek isteyen akademisyenlerimizi engelledi.
Geçtiğimiz Kasım ayında aynı sorunla bizzat ben de karşılaştım.
Londra’daki bir konferansta konuşma yapmak üzere davert edilmiştim.
Ankara’daki İngiltere vize bürosu vizemi en erken 2-3 haftada verebileceğini söyledi.
Ben de Almanya’ya gidecektim o günlerde ve uçak biletimi de yakarak o önemli konferansa katılmaktan vazgeçmek zorunda kaldım.
Bir de tabii Avrupa’daki yakınlarını ziyaret etmek isteyen onların Türkiye’deki aile bireylerini engelliyor vize.
Hem de konsolosluklarda binbir eziyet ettikten sonra herhangi bir gerekçe olmaksızın red cevapları göndererek.
Şimdi Türk hükümeti AB ile göçmenlerin “Geri Kabul Anlaşmasını” imzalamayı vize şartına bağladı.
Bu anlaşma hayata geçerse Türkiye’den geçerek Avrupa’ya giden kaçaklar yakalandıkları zaman Türkiye’ye iade edilebilecekler.
Bu, Türkiye için büyük br maddi külfet anlamına geliyor.
AB verilerine göre Avrupa’ya giden kaçak göçmenlerin % 56’sı Türkiye’den geçiyormuş.
Dolayısıyla aslında elimiz kuvvetlendi.
Yani vizenin kalkmasını bu anlaşma ile ilişkilendirmek bazı bakımlardan eleştiri konusu yapılabilse de pratikte yararlı olabilir.
Fakat AB’nin hali hazırdaki talebi pek kabul edilir nitelikte değil.
Siz, diyorlar, önce Anlaşma’yı kabul edin, ancak ondan sonra vize konusunu müzakere edebiliriz.
Birçok lehimize çıkan AB Adalet Divanı Kararı bulunmasına rağmen de bunları siyasi gerekçelerle uygulamıyorlar ve hukuku böylece hiçe sayıyorlar.
Anlaşılan bu vize hikâyesi kolay kolay mutlu sona ulaşamayacak.

Dr. O. Can Ünver

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.