Üç fidanı gece karanlıkta sabaha karşı astılar…

Niçin, kimin için?

Elbette katil Amerika için.

Yüzlerce genci kurşuna dizdiler. Niçin? Kimin için? Lenin ve Mao, katil cani Stalin, Enver Hoca için öldüler.

Sokak ortasında, Köy meydanında, Kahve de yol da okul da, fabrikada ve acı olan 1 Mayıs 1977 işçinin emekçinin bayramında birer birer kıydılar.

Hepsinin adını şehit koydular…!

49 yıldır ülkem 49 bin kere ağladı, ağlattılar. Yüzbinler, milyonlar karaları bağladılar.

Kimileri ülkücüydü.

Kimileri devrimci ve solcu kimleri de.

Dinci ahirete yolcuydu.

Hepsi bu yurdun evlatlarıydı.

İdamların ardından 49 yıl geçti, ülkemizde neler oldu? Muhtıralar, darbeler, işkenceler ile halk kâbuslar yaşadı.

40 yıldır terör kurbanı veriyoruz, 3 gün ağlıyorlar…! “vatan sağ olsun” diyorlar.

“Şehitler ölmez vatan bölünmez.” Ya ne kadar da kolay bir söz.

Hiç o yüreği her gün ağlayan analara, yetim kalan çocuklara ve yarını kaybeden gelinlere sordunuz mu?

Uykusuz karanlık korkulu gecelerinin, yalnız geçen günlerinin acılarını…

Hiç sordunuz mu? Maalesef!

Acıyı ve sancıyı boynu bükük yalnız geçen günlerini bayramlarını?

**

Neden ülkemiz hep acı çekmeye göz yaşı dökmeye alıştırıldı?

Neden hep beraber sokaklara dökülmedik? Neden ölen de, kalanda, yaşayan da bizim evlatlarımız demedik?

**

Hangi yürek geri getirebilir, hangi ana o acıyı söndürebilir.

Deniz, Mahir, Ne Ali Veli, Hüseyin adları sayarken bile içimiz yanıyor. O dul yetim kalanların yürekleri kanıyor.

Kolsuz bacaksız gezen gazilerimize ne demeli?

**

Acı olan musalla taşına konup merhumu nasıl bilirdiniz diye cemaate soruluyor. Hep bir ağızdan…!

Bir Fatiha okunup kara toprağa gömülüyor.

**

Gençlerimize sevgiyi, umudu, üretmeyi çağdaş, medeni düşünüp hoşgörü tohumu ekip iyi bir gelecek vaat etmeyi bir türlü öğretemedik…!

**

Kan kan ile temizlenmez. Mutlu bir dünya için savaşsız aydınlık bir gelecek için.

Hep beraber hepimiz birimiz diyerek.

Zalime boyun eğmeden.

Suyumuzu içelim tek yürek, tek bilek olup aynı kuyudan..!

Sevgili okuyucularım sağlıkla esen kalın!

06 Mayıs 2021

Necati Aydın