Türk Ulusu’nun varlığını doğrudan ilgilendiren tarih: 23 NİSAN 1920.
Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923 yılında kuruldu. 23 Nisan 1920 tarihinde HALK MECLİSİ kurularak cumhuriyete giden yolun taşları döşendi.
Çağdaşlığı yakalamak, ilerici toplum yaratmak için 23 Nisan’dan sonraki devrimler gerçekleşmese, 23 Nisan’ın anlamı kalmaz, tarih olmazdı.
Devleti din devletine dönüştürür, toplumdan laikliği alırsanız 23 Nisan’ın anlamı kalmaz. 23 Nisan’ı yok sayarsanız toplumun varlığını, ulusun varlığını yok etmiş olursunuz: Siyah ve beyaz kadar net.
Çağdaş ülkelerde vatandaşlık kimliği belli bir etnisiteye dayalı olmaktan çıktı, anayasalarında bulunan ırka dayalı kimlik tanımlamaları değişti. Türkiye’de de cumhuriyetin ulus kimliği Türk etnisitesine dayanmaz. Osmanlıya sarılmaktaki amaç emperyalistlerin dayattığı, siyasal İslam’ın da işine gelen ulus kimliği yok etmek, toplumu Araplaştırmak.
Türk toplumunu Araplaştırdıkları ölçüde de 1915 olaylarını daha kolay kabul ettirmek ve uluslaşmamızı, çağdaşlaşmamızı, onlarla boy ölçüşmemizi engellemek.
Türkiye’nin az gelişmişlikten kurtulamayışı, ekonomik ve siyasal geriye gidiş, emperyalistlerin 1915 olaylarını kendi işlerine geldiği gibi okuyup, temcit pilavı gibi her yıl gündeme getirmelerine yol açıyor. Üniversiteleri medreselere çevirip, bilimi yok ederseniz, sömürücülerle baş edemezsiniz…
Esasen 1915 olaylarıyla Türk, Kürt, Ermeni halklarının ölümlerine sebep olan emperyalist ülkelerin ta kendileridir, asıl suçlu onlardır, yaşanan tüm acıların baş sorumlusu onlardır.
Buna rağmen gerçek tarihi bilgileri yok saymakta onların marifeti olsa gerek.
Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı başlattığı dönemde İngilizler 1915 olaylarının üstüne ısrarla giderler. Mustafa Kemal herhangi bir yaşanmışlığın üstü örtülmesine asla taraftar değildir, bilakis olanca açıklığıyla, varsa da belgesi eğer, üstüne gider. İngilizler bu araştırmadan bir sonuç çıkaramaz.
Mustafa Kemal konu hakkında NUTUK’ta yazar (alıntı kısa bir cümle): ,, Şüphe edilmemelidir ki, Ermeni katliamı konusundaki sözler, gerçeğe uygun değildi. Aksine, güney bölgelerinde, yabancı kuvvetler tarafından silahlandırılan Ermeniler, gördükleri koruyuculuktan cüret alarak bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmaktaydı. İntikam düşüncesiyle her tarafta insafsız bir şekilde öldürme ve yok etme siyaseti gütmektelerdi.’’
Türk, Kürt, Ermeni tüm halklarda gerçek aydınların olduğuna inanıyorum ve onların dayanışma göstermesi gerekiyor. İnisiyatif emperyalistlerin elinde olursa, halklar arasında ancak düşmanlık yaratır.
Son söz: 1915 olayları soykırım değildir, soykırım söylemi emperyalist suçluların suçu başkalarına yıkma girişimidir.
Ve bu girişim 23 NİSAN’la başlayan egemenliği, vatandaş olmayı, çağdaşlaşmayı kısaca ulus olmayı yok etme girişimidir. Hazmedemiyorlar.
Zekeriye Uçar
ALMANYA
4 saat önceALMANYA
11 saat önceGÜNCEL
11 saat önceGÜNCEL
14 saat önceALMANYA
15 saat önceALMANYA
15 saat önceALMANYA
15 saat önce