0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

(Bu yazı İzmir depremi için akılsız sebep gösterenler için yazılmıştır. Depremden etkilenen tüm Halkımıza geçmiş olsun.)

Zina yaparsanız sadece sarsıntı olur. Bu asgari ücretle çoluk çocuk geçindirenlerin, sarsıntıyı gerçekleştirecek kadar kalori aldığına bile inanmak zor. Sarsıntının derecesi hem sizin performansınıza hem de karyolanın sağlamlığına göre değişecektir.

Senelerce metal mobilya ve sandıklı baza sektöründe üretim yaptığım için konuyu yakından bilirim.

Şimdi gelelim işin ilişki boyutuna. Ön sevişmeyi uzatırsan, öncü sarsıntı başlar. Artçısı da oluyor yeteneğine göre.

Fakat öyle yemeğe ekmeği olmayıp, tek serveti bir emekli maaşı bir bilezik ya da parmağındaki yüzük olanlardan artçıyı beklemek hayal olur!

Bence zina ile depremin alakası yok. Bu işe belge isterseniz onu da anlatalım. Vakıf yurdunun birinde çocuğa tecavüz edildi, duydunuz değil mi? Peki o zaman neden deprem olmadı. İmamın biri camide basıldı gene bir şey olmadı.

Birde fıkra ile yumuşatalım ortamı;

Bir köyde imam varmış, her hafta anlatırmış cemaate “ey cemaat, zina yaparsanız taş üstünde taş kalmaz “

Bir gün hocayı zina yaparken basmışlar ve sormuşlar “Hocam hani taş üstünde taş kalmıyordu?”

– “Evladım, işi erbabına yaptırırsan hiçbir şey olmaz “diye cevaplamış.

Şimdi anlattığımız bir fıkra neticede. Bir vakıfta çocuğa tecavüz edilirken deprem olmuyorsa, başka yerde de olmaz. Olur diyen fıkraya inanıyordur!

Peki alkol içmekten deprem olur mu?

Sağlığa zararlıdır, orası tartışılmaz fakat biz işin deprem boyutuna bakıyoruz. Ondada sallanma şeklinde gerçekleşir. Peşinden baş dönmesi ve neticede çok içilmişse kusma şeklinde artçısı gelir. Eve gelince bir ikinci artçı gerçekleşebilir, “nerde kaldın, bu ne hal “gibisinden.

Gelelim gündem olan İzmir depremine. Alkolden ya da zinadan oldu demek kadar cahillik olmaz. İnsanlar henüz göçük altındayken, yarası sarılmamış kaybettiklerini toprağa vermemişken “içmişler, iyi olmuş “demek kadar vicdansızlık olamaz.

Depremin sebebi bellidir;

Fay damarı çatlarsa deprem olur.

Ar damarı çatlarsa ölümler olur!

Fay damarına yapacak bir şey yok fakat ar damarı çatlayanlara denetim yapılmalıdır. Zemin sağlam mı, malzemeden çalınmış mı araştırılmalı. İzin verilmemeli bu tip yapılara. İşte bu işleri denetleyecek insanlarında teknik okullardan mezun, yeterli eğitimi almış insanlar olması lazım. İmam hatipli diye müdür yapılanlar var ise, acilen kadrolardan çıkartılmalıdır.

Tüm Memlekete İzmir depreminden dolayı geçmiş olsun diyorum. Ateş düştüğü yeri yakar lafını artık unutalım.

Ateş İzmir’e düşerse, Diyarbakır da yansın. Urfa’da eli kesilen bir kişinin kanı Edirne de aksın. Deprem nerde olursa olsun tüm gönüller göçük altında kalsın. Birlikte ağlayalım, birlikte gülelim. Bu vatan bizim.

Din, dil, ırk, mezhep, etnik köken ayrımı yapanlarında yüzüne tükürün.

Tabi ki herkesin bir akraba anlayışı olacak, öz kardeşi ile bizi bir tutsun demiyorum. Fakat bir garibe yardım edecekseniz “nerelisin “diye sormayın lafa başlarken.

Aç mısın, bir şeye ihtiyacın var mı deyin bir garip görürseniz.  Karnını doyurduktan sonra zaten o sana soracaktır, nerelisin diye.

Fakir merak eder kendini doyuracak kadar insan olanın nereli olduğunu. Dinini merak eder, bu nasıl dinmişte yolda kalana yardım ettiriyormuş diye.

Mezhebini merak eder, belki örnek almak için.

Etnik kökenini sorar, kimler bu kadar vicdanlıymış diye.

Fakat deprem için bahane arayacak kadar kendinizi küçültmeyin hiçbir zaman.

Ne fay damarınız çatlasın bir daha, nede ar damarınız!

İzmir depreminde hayatını kaybedenlerin anısı önünde saygıyla eğiliyorum….