YENİLİK YOKSA, YENİLGİ KAÇINILMAZ OLUR!

ABONE OL
13:52 - 17/05/2023 13:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Kendilerini demokrat , sosyal demokrat, liberal…, olarak tanımlayan partilerin seçmenleri ve üyeleri parti içi demokrasiyi önemserler. Seçmenler; tartışma, fikir üretme, sorgulama ortamı ararlar. Parti programlarında parti içi demokrasi olmasına rağmen realitede uygulanmaz. Genel Başkanları ve onların celepleri parmak işareti ile milletvekili ve genel merkez adaylarını belirlerler.

Toprak ağaları, sanayi patronları, emekli askerler, işverenler, siyasi imtiyazı olan bürokratlar tarafından  kurulan partilerde parti içi demokrasi olur mu? Muhafazakar, milliyetçi, halkçı, demokrat…, isimler ile seçmenlerin duygularına koşuyorlar. Yoksul kesimleri dini, milli, ulusal duygularını uyarlayıp, uyutup, uyumlu hale getirip parti genel başkanlarına biat ettirirler.

Muhafazakar olduklarını söyleyen, özünde dini değerlerine uygun yaşamayan genel başkanlar ve genel merkez yöneticileri  din tüccarlığı yaparlar. Milliyetçi olduklarını iddia eden genel merkez yöneticileri ve genel başkanlar milliyetçilik bilinici ve millik duygusu ile çalışma yürütmezler. Demokrat, sosyal demokrat, muhafazakar, milliyetçi…, olduklarından dem vuran partilerin genel merkez yönetimlerinde demokrasi yok!

Parti genel merkez yöneticileri mevki, makam, şan, şöhret ve sermaye bağımlılığı ile yaşarlar.

Prupoganda simsarları aracılığı ile halkların dini, milli ve sosyal duyguları üzerinden siyaset tüccarlığı yapılıyorlar.

Milletvekili ve genel merkez yöneticileri listesi oluşumunda genel başkanlar belirleyici olurlar. Duyarlı üyeler parti yönetimine karşı tartışma, eleştiri  yaparlar. Bu üyeler genel merkezlerce tasfiye edilirler. Başka partiye gittiğinde ” DÖNEK, HAİN” damgası yememek için küskün üye olarak sadece oy veren makinalara dönüşürler.

Genel merkez yöneticileri seçim çalışmalarında sürekli kadınlara övgü yağdırırlar. Kadınlar fedakar, cefakar, çalışkan, inançlı, dirençli, mücadeleci…, denilerek sürekli saha çalışmalarına yönlendirirler.

Bu partilerin milletvekilli ve genel merkez yöneticileri seçimlerinde kadınlara sadece sembolik olarak yer verirler.

Partiler, ükelerin geleceğinde belirleyici olacak gençlere üst perdeden çağırı yaparlar. İki üç dil bilen, teknolojiye hakim, ülke ve dünya politikalarını takip eden gençler parti yönetimlerinde yok. Saçlarını, sakallarını milletvekilliği, genel başkanlık koltuğunda ağartmış kadrolular gençlere yer açıp fırsat vermezler. Tıpkı işçi emekçi, işsiz kadınlarda olduğu gibi işçi, emekçi, işsiz gençler de genel merkez yönetimlerinde söz ve karar sahibi değiller.

Partiler; teknolojik, siyasi gelişmelere, ülke halklarının yaşamına, muhafazakar, milliyetçi, libarel, demokrat, sosyal demokrat tanımlara uygun yenilik yaratmadıkça, yenilmeye mahkumdurlar.

Yenilgi seçmen tercihi değil, yenilenenmeyen genel merkez yöneticilerinin ve genel başkanların eseridir.

Hadi hayırlısı…

Ali Gültekin

Gazeteci / Yazar

ABLUKA (kitap)

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.