YELİZLER DÖNEMİ

ABONE OL
11:27 - 23/10/2020 11:27
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Bir haftadır çalışıp, onlarca kitabı tekrar inceleyerek hazırladığım makalemi kısaltmaya çalışırken, Ekranlara düşen; ‘’Son dakika haberi’’ ile sil baştan yapıp yeni makalemi yazmaya koyuldum.

31 ilde Sokağa çıkma yasağı getirildi.

Haftalardır, sağlıkçıların, bilim adamlarının, seçmenine karşı görevini yapmak için önlemler alınarak gereken şehirlere karantina, ya da sokağa çıkma yasağı konulması isteyen muhalif belediyeler düşman olarak görülüyor, ülke bir kişinin iktidar hırsına teslim ediliyordu.

O bir kişi ise, korunma duvarları arkasına sığınarak, eline yazılıp verilenleri okuyan, aynı anda parti başkanı ve cumhurbaşkanı olarak toplumu böldükçe bölmeyi kendi için tek yol olarak görüyordu.

Türkiye’de her alanda LİYAKAT sorunu yaşadığı için bilen değil, bölen ve götürenin hükmü geçiyordu.

Bir gün önce Muhalefet Partilerince verilen ‘’Sağlıkta Şiddet Yasası’’ AKP Genel Başkanı ve Bahçelinin emir erleri tarafından reddedilmişti.

Bir gün sonra, reddedilen bu yasa tasarısı, AKP ve MHP ortaklığında meclise tekrar getirildi.

 

Bu oturumda, bir muhalefet milletvekilin konuşmalarına tahammül edemeyen, YELİZ olarak tanıdığımız Erdoğan’ın eski şoförünün, konuşmacı milletvekiline saldırmasıyla oturuma ara verildi.

Bu YELİZ adlı milletvekiline, çift cinsiyetli olduğu için saldırıyorlar diye CHP’yi bile eleştirmiştim.

Sonradan öğrendim ki, bu milletvekili medeni cesareti olmayan korkağın tekiymiş.

YELİZ adıyla iktidarı, AKP Genel Başkanını, AKP’yi eleştirenlere, giydiği etekli kimliğiyle, çirkin tevetlerle, hak etmediği bir makama getiren efendisine sadık müritlik görevini yerine getirdiğini sanıp minnet borcunu ödediğini sanıyordu.

YELİZ’lik meclisin, devlet bürokrasisinin, yargının, diyanetin, ticaretin ve de siyasetin parçası olmuştu.

Soyadı Soylu, her oturulduğu koltuktan indirilmeden önce Erdoğan’a etmediği hakaret kalmamışken, Erdoğan’ın verdiği koltuğa oturunca bu sefer Erdoğan’a karşı olanlara deccal kesilmişti.

‘’Harun geldiler, Karun oldular.’’ Diyen, başbakan yardımcılığı alınca Yeliz olmayı yeğlemedi mi?

Bahçeli ve takımı, AKP Genel Başkanına ettiği hakaretler, ondan işittiği daha ağır hakaretler, eskiden Anadolu’da cinayetlere hafifletici neden sayılırken, şimdi çıkarın, korkunun örtüsü sayılır oldu.

‘’Erkek Adam’’ aslında bir cinsiyeti değil mertliği ve dürüstlüğü vurgulamak için söylenir.

Nice kadın, nice çift cinsiyetli insanlar değme erkeklerden daha mert, daha dürüsttür.

ABD’nin 6. Filosuna karşı duran yurtseverlere karşı çıkmak için, 6.Filoyu kıble yapan şimdi iktidarda olan dinciler mi, yoksa, o filonun oğlanlarının cinsel açlıklarını gidermek istedikleri evlerdeki hayat kadınlarının yeşil dolarlarını yüzlerine fırlatan ve kapılarını yüzlerine kapayan kadınları için mi söylenir Erkek Adamlık övgüsü?

Ne acı ki o dinciler iktidara gelir-gelmez; ülkenin kapılarını ve ülkenin namusu sayılan KOZMİK ODASININ kapısını ardına kadar açarak YELİZ olmayı yeğlediler.

Şimdiye kadar ‘’Atatürk’ün askerleriyiz’’ diyerek ulusalcılıkta mangalda kül bırakmayanlar, artık göğüslerini gere gere ‘’Erdoğan’ın askerleriyiz’’ Diyerek Yelizleşmediler mi?

AKP’nin kurucu kadrosundan Erdoğan ve birkaç kişiden başka kimse kalmadı.

 

Bugünkü AKP, açıkça Laik-Bağımsız Cumhuriyet Türkiye’sini İhvancı, bir şeri devlet kurma ile görevlendirilmiş Siyasal İslamcı bir karşı devrim hareketidir.

Dün, bu cumhuriyeti yıkmak için iş birliği yaptığı FETÖCÜLERİN kontrollü darbe girişimini ‘’Allah’ın lütfu’’ diyerek felaketi fırsata çevirip ortaklarıyla dikta rejimini yerleştirdiler.

Bugün ise iktidarlarını sürdürmek için, dünyayı ve ülkemizi felakete sürükleyen KORONA salgınını fırsata çevirmek için halkın sağlığını hiçe saymaktalar.

Çoğunluğunu oy kaybettikleri başta İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Eskişehir, Mersin gibi 31İlde hiçbir önlem almadan, gece vakti iki günlüğüne ilan ettikleri sokağa çıkma yasağı ile insanları erzak için sokağa dökerek fiziki uzaklığı hiçe saymaları için zemin hazırlamış oldu.

On-on-beş gün sonra binlerce insanın bu salgına yakalanacağını sağlık otoriteleri açıkladı.

Ya kasıt var ya da kriz yönetme becerileri yok. Ya da bu salgından artacak ölümleri olağanüstü hal için kullanarak hedefledikleri şeriat devletine ulaşmayı hedeflemektedirler.

İki hafta önce sokağa çıkma yasağını isteyenleri FETÖCÜLÜKLE suçlayan Soylu, değil miydi?

Belediyeler bile haber verilmezken fırınların gece vakti açık kalmaları için haber mi verildi?

Artık Türkiye genelinde yüzde otuzlara bile ulaşamayacak AKP-MHP ortaklığı, meclisteki çoğunluklarını kullanarak her türlü anayasaya aykırı kararları alarak muhalefet milletvekillerini bile bertaraf ederlerse hangi yargı engelleyecek?

Kendi yandaşları olan cinsel tacizcileri, uyuşturucu kaçakçılarını, mafya babalarını, devleti soyanları Bahçeli’nin desteğiyle affedecekler, bu yasadışı çeteleri, devleti soyanları tespit eden gazetecileri, yazarları, belediye başkanlarını tutuklayarak cezalandıracaklar.

Yıllardır, yoksula, muhtaçlara aş veren belediyeleri bile düşman olarak görüyorlar.

Sağlık Kurulunun, sokağa çıkma yasağını, karantina istemlerini Saray istemediği için uygulamaya konulmadığını kurul üyeleri bile itiraf etmektedirler.

Yarın bir kişinin benlik kibrinden binlerce insanın ölümlerindeki sorumluluğu Sağlık Kuruluna yükleyecektir.

O nedenle işlevsiz bir meclisteki muhalefet milletvekillerinin konuşmaları bile dayakla önlenmekte.

AKP Genel Başkanının gelmediği meclisi boykot etmeyi düşündünüz mü?

Önerilerine değer verilmeyen Sağlık Kurulu içerisindeki gerçek bilim adamları işlevinizin olmadığı kurulda kalarak cinayet gibi ölümlerin sorumluğunu almak mı yoksa kuruldan istifa etmek mi daha onurlu? Karar sizin…

Ya siyasette YELİZ olmak ya da bilim dalında YELİZ olmak

Ya da Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni kurtaran yurtsever olmak

Olmak ya da olmamak gibi.

Tercih sizin….

YILDIZ AKALIN

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.