YASTIK, YORGAN DEYİP DE, GELİP GEÇMEYİN!…
70’li yıllarda Ankara,Istanbul,İzmir ve Adana gibi büyük kentlerde hemen her mahallede sıra sıra dizilmiş; bakal, manav, kasap, berber ve tuhafiye gibi dükkanların arasında muhakkak bir de yorgancı dükkanı bulunurdu.
Okula giderken her defasında o dükkanların önünde geçer, ustaların yorgan dikişlerini izler ve onların titizlikle ve büyük bir şevkle o yorganı kime, hangi damat ve geline diktiklerini merak ederdim. Daha çocuk denecek yaşlarda hazır dikilmiş ve müşteri bekleyen renga-renk yorganlardan birine de ben sahip olmayı ve sarılıp yatmayı çok arzulardım doğrusu…
Renklerinde ve desenlerinde nice anlamlar taşıyan ,yün ve pamuktan yapılan , kendisine güvenle sarınan herkesi ısıtan ve yeri geldiğinde pireye kızıp ta yaktığımız o el emeği, göz nuru yorganlar ve onlara renklerini ve desenlerini veren hünerli ellere sahip yorgancılar ve yorgancılık mesleği de Anavatan’da, büyük kentlerde diğer bir çok meslek gibi birgün yok olup gideceğe benziyor…
Geçenlerde Ankara’da ” Ulus’ta Çıkrıkçılar Yokuşu’nda gezerken tesadüfen rastladığım ve Kepenklerinde asılı çarşaf ve yorganlar görüp,içeri girdiğim
yorgancı da içerde hazır yapılmış, alıcı bekleyen koyu renkli desenler taşıyan yorganları görünce; bir an 60’lı 70’li yılları anımsadım.
Dükkan sahibi Ali Amca ilerlemiş yaşına rağmen hem yorgan yapmaya devam ediyor, hem de sorularıma dili döndüğünce yanıt veriyordu. Bir ara bana: ”Almanya’da yorgancılar var mı? diye sordu. Olmadığını söyledim.
Ben çayımı yudumluyor ,Ali Usta ise ; günlerce süren emeğin ürünü olan yastık ve yorganlara olan ilginin gittikçe azaldığından dert yanıyordu.
Eskilerde Hallaçlar vardı, sırtlarında taşıdıkları ”mindef” ad verilen yaylı aletle mahalle mahalle dolaştıklarını ve yorgan yaptıklarını hatırlattım Ali Usta’ya. Kendisinin de eskide bu işi yaptığını söyleyen emektar yorgancı: ”Hanımların bahçelere çıkardıkları pamukları didik didik atar ; onlara özenle ve sabırla Sarı, pembe,bordo ve mavi satenlerden; Tavus Kuşu, Karanfil ve fiyonk gibi desenleren yapardık, ama artık onlar da yok oldular” diye dert yandı.
Ali Amca yine eskiye dönerek: ”Dükkanlarda 3-4 kalfa olurdu sipariş yetiştiremezdik” dedi. Yaşlı usta günümüz yorganların beğenmiyor ve ekliyor: ‘Kimse benim evime silikon yastık ve yorgan sokamaz!…”
Malzeme olarak pamukta ısrarcı olan Ali Usta: ekliyor: ”Ter çeker , bunlar kansorejen madde içermez, adeta nefes alır.” ifadesini kullanıyor. .Dikmeyi en çok özlediği şeyin ne olduğunu sorduğumda; fazla düşünmeden ”Uzun yastık” diyor. ”Hani Allah bir yastıkta kocatsın” sözünde geçen yastık var ya,işte o yastık… Kenarları saten kaplı kanaviçe işli kılıfı olanlardan…
Ali Usta ilerleyen yaşına rağmen babadan devir aldığı dükkanı geçen zaman içinde değişen onca şeye rağmen her sabah yeniden açmanın verdiği mutlulukla Tavus Kuşu, karanfil desenli yorgan ve kenarları saten kaplı kaneviçe işli uzun yastıklardan birini alamaya gelecek gelin ve damat adaylarını bekliyor.
Ne diyor du Ali Usta: Pamuk yorgan ter çeker, adeta nefes alır. Siz siz olun da sakın pireye kızıp ta, Ali ustaların diktikleri el emeği göz nuru yorganları yakmayın!…
Rıza Almalı
AVRUPA
Az önceGÜNCEL
Az önceGÜNCEL
Az önceAVRUPA
Az önceGÜNCEL
19 dakika önceGÜNCEL
45 dakika önceGÜNCEL
1 saat önce