YASTIK, YORGAN DEYİP DE, GELİP GEÇMEYİN!…

ABONE OL
11:47 - 23/10/2020 11:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

YASTIK, YORGAN DEYİP DE, GELİP GEÇMEYİN!…

70’li yıllarda Ankara,Istanbul,İzmir ve Adana gibi büyük kentlerde hemen her  mahallede sıra sıra dizilmiş; bakal, manav, kasap, berber ve tuhafiye gibi dükkanların arasında muhakkak bir de yorgancı dükkanı  bulunurdu. 

Okula giderken her defasında o dükkanların önünde geçer, ustaların yorgan dikişlerini izler ve onların  titizlikle ve büyük bir şevkle o yorganı kime, hangi damat ve geline  diktiklerini merak ederdim. Daha çocuk denecek yaşlarda hazır dikilmiş ve müşteri bekleyen renga-renk yorganlardan birine de ben  sahip olmayı ve  sarılıp yatmayı çok arzulardım doğrusu…

Renklerinde ve desenlerinde nice anlamlar taşıyan ,yün ve pamuktan yapılan , kendisine güvenle sarınan herkesi ısıtan ve yeri geldiğinde  pireye kızıp ta yaktığımız o el emeği, göz nuru yorganlar ve onlara renklerini ve desenlerini veren hünerli ellere sahip yorgancılar ve yorgancılık mesleği de  Anavatan’da, büyük kentlerde diğer bir çok meslek gibi  birgün  yok olup gideceğe benziyor…
 Geçenlerde Ankara’da ” Ulus’ta Çıkrıkçılar Yokuşu’nda gezerken tesadüfen rastladığım ve  Kepenklerinde asılı  çarşaf ve yorganlar görüp,içeri girdiğim
yorgancı  da içerde hazır yapılmış, alıcı bekleyen  koyu renkli desenler taşıyan yorganları görünce; bir an  60’lı 70’li yılları anımsadım.

Dükkan sahibi Ali Amca ilerlemiş yaşına rağmen hem yorgan yapmaya devam ediyor, hem de  sorularıma dili döndüğünce  yanıt veriyordu. Bir ara bana: ”Almanya’da yorgancılar var mı? diye sordu. Olmadığını söyledim.

Ben  çayımı yudumluyor ,Ali Usta ise ;   günlerce süren emeğin ürünü olan   yastık  ve yorganlara  olan ilginin gittikçe azaldığından dert yanıyordu.
 Eskilerde Hallaçlar vardı, sırtlarında taşıdıkları  ”mindef” ad verilen yaylı aletle mahalle mahalle dolaştıklarını ve yorgan yaptıklarını hatırlattım Ali Usta’ya.  Kendisinin  de eskide bu işi yaptığını söyleyen emektar yorgancı: ”Hanımların bahçelere çıkardıkları pamukları didik didik atar ; onlara özenle  ve sabırla  Sarı, pembe,bordo ve mavi satenlerden; Tavus Kuşu, Karanfil ve fiyonk gibi desenleren  yapardık, ama artık onlar da yok oldular” diye  dert yandı.
Ali Amca yine eskiye dönerek:  ”Dükkanlarda  3-4 kalfa olurdu sipariş yetiştiremezdik” dedi. Yaşlı usta günümüz yorganların beğenmiyor  ve ekliyor: ‘Kimse benim evime silikon yastık ve yorgan sokamaz!…”

Malzeme olarak pamukta ısrarcı olan Ali Usta: ekliyor: ”Ter çeker , bunlar kansorejen madde içermez, adeta nefes alır.” ifadesini kullanıyor. .Dikmeyi en çok  özlediği şeyin ne olduğunu sorduğumda; fazla düşünmeden ”Uzun yastık”  diyor. ”Hani Allah bir yastıkta kocatsın” sözünde geçen  yastık var ya,işte o yastık… Kenarları saten kaplı kanaviçe işli kılıfı olanlardan…

Ali Usta ilerleyen yaşına rağmen babadan devir aldığı dükkanı   geçen zaman içinde değişen onca şeye rağmen  her sabah yeniden açmanın verdiği mutlulukla Tavus Kuşu, karanfil  desenli yorgan ve  kenarları saten kaplı kaneviçe işli uzun yastıklardan birini  alamaya gelecek gelin ve damat adaylarını bekliyor.
Ne diyor du Ali Usta: Pamuk yorgan ter çeker, adeta nefes alır. Siz siz olun da sakın pireye kızıp ta, Ali ustaların diktikleri el emeği göz nuru yorganları  yakmayın!…

Rıza Almalı

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.