Yarın cumhuriyetimizi 2. yüzyılına taşıyacak, son derece önemli bir seçim var.
„Seçimler var. “ demem gerekirdi.
Çünkü iki seçim var yarın.
Seçimin birinde Türkiye’yi gelecek 5 yılda yönetecek cumhurbaşkanını, diğerinde TBMM’nde 5 yıl görev yapacak milletvekillerini seçeceğiz.
İkinci yüzyıla taşırken cumhuriyetimizi 2 seçim de önemli kuşkusuz.
Ama; bana göre ve benim gibi düşünen birçok yurttaşımıza göre, cumhurbaşkanlığı seçimi biraz daha değil, çok daha önemli.
Oylarımızla ya yeniden kuruluş ayarlarına döndüreceğiz cumhuriyetimizi ya da 21 yıldır ülkeyi yöneten ve bu yönetimi 2018 seçimlerinden sonra bir otokrasiye, bir monarşiye çeviren, koskoca ülkeyi kuralları ve kurumları yokmuş gibi, tek kişinin kendi kafasına nasıl eserse öyle yöneteceği, yer kürede örneği görülmeyen,
Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi adını da kendisin verdiği ucube yönetimle yöneten Kifayetsiz Muktedir’e onay vereceğiz.
Karar bizim!
Vereceğimiz karar ve kullanacağımız oy çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğini de belirleyecek.
O karar, verilen o oylar, onları ya çağdaş ve uygar ülkeler düzeyinde bir ülkenin yurttaşları ya da dindar ve kindar insanlar yapacak.
Bu sonucun sorumlusu da; oylarımızı hangi siyasî bilinç ve düşünceyle kullanırsak kullanalım, biz olacağız.
Cumhuriyetimizi ikinci yüzyılına taşırken görev de, sorumluluk da, bilinç de bizim…
Konu hakkında düşündüklerimi burada noktalıyor, şuraya Sayın Bülent Ecevit’ bir şiirini alıyorum:
YARIN
birşeyler olacak yarın
duruşundan belli
kırdaki atların
bulutların koşuşundan belli
kazışından köstebeklerin toprağı
karıncaların telaşından belli
birşeyler olacak yarın
belki bir tomurcuk
belki bir ağacın düşen yaprağı
belki de bir çocuk
pek o kadar görmesek de uzağı
kuşların uçuşundan belli
birşeyler olacak yarın
öbürgünden önemsiz
yarından önemli
ALMANYA
Az önceALMANYA
Az önceGÜNCEL
Az önceEKONOMİ
41 dakika önceDÜNYA
1 saat önceASYA
1 saat önceDÜNYA
3 saat önce