0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türk milletinin en büyük sorunu bazı doğuştan üretim ve montaj hatası olanlardır. Kimlik ve kişilik sorunları olanlar ülkede sorun yaratıyor.

Dijital çağda Dünya’daki medeni çağdaş üretken uluslar; “insana yatırım yapıyor” insanlık yaşasın mutlu huzurlu bir dünyamız olsun diye dürüst onurlu şerefli şahsiyetler yetiştirip, adaletli yaşayıp, çalmadan, çırpmadan, insanları ötekileştirmeden, bilimsel, ekonomik ve toplumsal sorunlara, teknolojik gelişim, iletişim ile hizmet veriyorlar. Onların tanrı ile de hiç sorunları yok. Sadece tanrı ile sorunları olanlar sürekli din tüccarlığı yapıp, Allah ile kulun arasına girip, fitne ve fesatlık yapıyorlar.

***

Kadının saçı ile vajinası arasında koordinat çizip kendileri bu Dünya’da çalışmadan, üretmeden, yaşarken. Ahiret bekçiliğine soyunup Huri ve Nuri ile vaatlerde bulunup…!  13 yaşında babalığı ile evlenmesini günah olmadığını utanmadan anası ve üvey kızıyla aynı yatağı paylaşmayı din adına insanlara zorla kabul ettirmeye çalışıyorlar.!

,*****

21. Yüz yıl ‘da dünya avcumuzun içinde. Binlerce kilometrelik uzaklıktaki arkadaş akrabalarımızla canlı sohbet edebiliyoruz. Bu dijital teknolojiyi 25 yıl önce tartışıp konuşurken; Bazı yobaz ve bağnaz takım. Gençlerimizin beynini, ahiret korkusu ile yıkadılar. Psikolojisi bozuk, kindar, ahlâki değerleri bitmiş nesil yetiştirdiler. Çekinmeden vatana, millete bile ihanet ettiler. Bu dindar nesil, Türk ulusunun başına bir yarım asır daha bela olarak kalacak. Milli üretimden uzak Filistin zihniyetli kavgacı kindar nesil. Bağımsızlık kurtuluş savaşı verilerek sınırları çizilen topraklarımızı; Dolar/Euro bazında satıp, yabancı güçlerin, ülkemizin öz kaynaklarına sahip olmasına sebep ve neden olacak.

**

Ülkedeki tahmini 6 milyon mülteci gelecek için büyük tehlike arz etmektedir. Bunun önlemini almazlar ise gelecek günler huzursuz mutsuz bir Türkiye’yi bekliyor demektir.

Ülkemize sahip çıkmazsanız eğer, torunların kendi vatanı, kendi öz yurdunda, bir gün yabancı konumuna düşecek.

*******

Kaoslar dolu 2020 yılının bitmesine sayılı 10 hafta kaldı. Felaketlerle dolu bir yıl oldu ölüm kâbusu Korona Covid19 virüs korkusu orman yangınları çok derin sosyal ekonomik psikolojik yaralar açtı. Yeryüzünde bir tedirginlik, nefes alıp vermek bile filimler aratmayacak derecede. Insanlar birbirine dokunmaya korkar oldu. Parasız sevginin, nefes almanın, sarılmanın, koklamanın ve doğaya şükretmenin önemini öğrendik.

***

Bu zor günlerde ekmek asma kampanyası ne derece doğru? Yiğit muhtaç olmuş acı soğana bilmem iyi günler bizi görecek mi? görmeyecek mi?

Temiz, çağdaş, medeni bir gelecek için ülkene sahip çık. Uyan be kardeşim uyan…!

Necati Aydın