“Umudun Öykü”sünün kahramanı Almanya’da

“Umudun Öykü”sünün kahramanı Almanya’da

ABONE OL
20:44 - 15/03/2023 20:44
“Umudun Öykü”sünün kahramanı Almanya’da
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Tedavisi için kendisine uygun kök hücre bağışçısına ulaşabilmek hedefiyle Türkiye’de ve birçok ülkede yürütülen kampanyanın kahramanı minik Öykü Arin, Almanya’daki destekçileriyle sonunda buluştu.

Çok nadir görülen bir tür lösemi hastalığı olan JMML (Juvenil Miyelomonositik Lösemi) tanısı konulduğunda 3,5 yaşında olan ve önümüzdeki hafta 8 yaşına girmeye hazırlanan Öykü Arin’e, Frankfurt’ta gerçekleşen buluşmada annesi Eylem Şen Yazıcı, babası Çağdaş Yazıcı ve “Öykü Arin’e Umut Ol Kampanyası “sırasında dünyaya gelen kardeşi Arkadaş Ekim de eşlik etti. Frankfurt Haziran Kültür Evi’ndeki toplantıda Eylem Şen Yazıcı’nın, kampanyaya katılanların katkılarını da alarak hazırladığı “Öykü Arin Kitabı – Umudun Öyküsü“ kitabı da tanıtıldı. Daha sonra da asıl mesleği sinema ve belgesel yönetmenliği olan Eylem Şen Yazıcı’nın yaptığı son belgesel “Buluştuğumuz Yer:  Hakikat Bahçeleri“ gösterildi ve film üzerine konuşuldu. Yapımcılığını Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) üstlendiği belgesel, “Barış Akademisyenleri“ olarak bilinen ve “Bu Suça Ortak Olmayacağız“ bildirisine imza atan bilim insanlarını anlatıyor.

ALMANYA’DAKİ KAMPANYA

Türkiye’de “Öykü Arin’e Umut Ol!“ adıyla başlatılan ve kısa sürede tüm ülkeye yayılan kök hücre bağışı kampanyası, Öykü Arin’in Almanya’da Frankfurt’a komşu Bad Homburg kentinde yaşayan anneannesi Havva Duman ve arkadaşlarının çabalarıyla Türkiye dışına da taşınmıştı. İlk olarak Bad Homburg’da Alman Kızıl Haçı (DRK) ve Kemik İliği Bağışçıları Data Bankası‘nın (DKMS) da desteğini alarak başlatılan yurtdışı etkinlikleri kısa sürede 12 ülkeye yayılmıştı. Kampanyanın başından itibaren en yoğun çalışma yürütülen bölge olan Frankfurt ve çevresinde çok sayıda gönüllü ve kurum kampanyayı destekledi, binlerce kişi “ağız içi sürüntü örneği“ni (ağız içinden alınan tükürük örneği) bunun için kurulan stadlara gidip, bizzat vererek ya da posta yoluyla kampanya merkezine göndererek katıldı. O nedenle kampanyanın minik kahramanıyla gönüllülerin Frankfurt‘taki buluşması oldukça önemliydi.

Çağdaş Yazıcı minik oğluyla meşgul olurken, Eylem Şen Yazıcı da Türkiye’de toplumun her kesiminden destek alan ve ülkede kök hücre ve kan bağışı konusunda büyük bir farkındalık yaratan, yüzbinlerce kişinin katıldığı, binlerce kişinin tedavisi için gerekli kök hücre naklinin gerçekleşmesine yol açan kampanyayla ilgili bilgi verdi, “belgesel kitap“ olarak nitelediği kitabını tanıttı.

“Bir çocuğa umut olmakla başladı herşey. Binlerce çocuğa unut olduk, can verdik hep birlikte“ diyen Eylem Şen Yazıcı kampanyayı şöyle anlattı:

“Türkiye’de kök hücre bağışı, Türk Kızılay’ı, Sağlık Bakanlığı ve bakanlığa bağlı Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) sorumluluğunda gerçekleştiriliyor. Kök hücre çalışmalarında numune toplama işini yürüten Kızılay’ın, gittikçe büyüyen ‘Öykü Arin’e Umut Ol Kampanyası‘ sayesinde harekete geçen kitlelere cevap vermesinde zaman zaman sorunlarla karşılaştık. Artan bağışçı sayısının yarattığı malzeme ve personel eksikliği, belirlenen yıllık kapasitenin üzerine çıkan bağışçı sayısı gibi sorunlar zaman zaman kampanyanın hızını yavaşlatsa da hem kampanya yürütücüsünün hem de Kızılay personelinin sağduyulu gayretleriyle sorun aşılamaz olmaktan çıktı. Kızılay’la yaşanan sorunlardan biri de kampanyanın ‘isme özel‘ olmasıydı. Ancak hem Öykü Arin hem de binlerce kök hücre bekleyen hasta için, bir taraftan binlerce insanın eşleşmeler sonucu sağlığına kavuşmasının yarattığı olumlu bildirimler, diğer taraftan bu kampanyalarda sadece kök hücre bağışı değil, aynı zamanda kan bağışı konusunda da gösterdiğimiz hassasiyetler sonucunda bu sıkıntıları aştık. Kampanya sayesinde artık medyada yer alan haberlerde de ‘kan ve kök hücre bağışı’nın birlikte kullanılması ve birbirinin ayrılmaz parçası olarak algılanması bizi mutlu etti. Bugün Türkiye’de kök hücre nakliyle hayata tutunanların öyküsü haber bültenlerinde veya sosyal medyada giderek daha fazla karşımıza çıkıyor. Sonu mutlu biten her öykü, nakil bekleyen başka hastaları yaşama bağlıyor.“

Öykü Arin için kampanya başladığında, Sağlık Bakanlığı’nın 2018 yılında kazanılacak kök hücre bağışçısı sayısını 80 bin olarak belirlediğine işaret eden Şen Yazıcı, “Bizim kampanyanın sadece ilk ayında 100 bin bağışçı katıldı. Hem ‘Öykü Arin’e Umut Ol Kampanyası’, hem de bu arada gerçekleşen diğer bağış kampanyaları sayesinde TÜRKÖK Kemik İliği Bilgi Bankası’nda kayda alınan bağışçı sayısı aldığımız bilgilere göre 900 bin civarında. Binlerce hastayla eşleşme gerçekleşti, binlerce hastaya nakil yapıldı. Neredeyse haftada iki-üç bağışçı bize ulaşıyor ve onlardan bir hastayla eşleşme yaşadıklarına dair haberleri alıyoruz. ‚‘Öykü Arin’e Umut Ol Kampanyası‘ hem Öykü Arin için, hem benzer öyküler için çıktığı yola devam ediyor“ dedi.

Eylem Şen Yazıcı‘nın burada potansiyel bağışçılara yönelik önemli bir çağrısı da var: “Halen binlerce insan bağışcısını bekliyor. Bağıçıcı olmak ve eşleşince de vazmemek çok önemli. Özellikle Avrupa’dan bağışçı olan Türkiyeliler arasında, eşleştikten sonra vazgeçenler çok olabiliyor. Eşleşme yaşanınca birine hayat verme potansiyeliniz ortaya çıkıyor ve bu arada karşı taraftaki aile de haberdar olmuş oluyor. Vazgeçilince de başarılı bir nakil sonucu tamamen iyileşme hayaller yıkılmış oluyor. Ondan sonra da belki bir başka eşleşme de gerçekleşmeme olasılığı var. Yani böyle bir hayal kırıklığının yaşanmaması için eşleşmeden sonra vazgeçmemek çok önemli.“

Yüzbinlerce kök hücre numunesinin toplandığı kampanya devam ederken Öykü Arin’e önce annesinden ve sonra da babasından yapılan yarı uyumlu kök hücre nakilleri yapıldı. Bu arada ne Türkiye’de, ne de yurt dışındaki kemik iliği bankalarındaki taramalarda yüzde 100 uyumlu bağışçı bulunamadı. Öykü Arin, bu arada okula da başladı. Hastalığıyla mücadelesini şimdi ilaç tedavisiyle sürdürüyor. Doktorlar bu hastalıkta en riskli dönemin ilk 3,5 yıl olduğunu, beşinci yıldan sonra da hastanın “iyileşmiş“ sayılabileceğini söylüyorlar. En riskli süre artık geride kaldı ve o yaşamını hem anne-babasının, hem de doktorların özenli denetiminde, “neşeli bir dirençle“ sürdürüyor. Belki de bir mucize olacak ve tam uyumlu kök hücre nakli gerekmeden, inanç, umut, direniş ve dayanışmayla zenginleşen bu öykü, tüm kahramanlarının mutluluğuyla devam edecek.

ha-ber.com/Gürsel Köksal/Frankfurt

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.