0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

Şırnak’ın Uludere ilçesinin Irak sınırındaki Ortasu köyünde Türk savaş uçaklarının bombardımanında 34 köylünün öldüğü olayın 10’ncu yıldönümünde, yakınlarını kaybedenler hala adalet arıyor. Ailelerin avukatları dosyayı Birleşmiş Milletler’e götürmeye hazırlanıyor.

28 Aralık 2011’de katırlarla kaçakçılık için Irak’a giden Ortasu ve Gülyazı köylülerinden 34 kişi, TSK uçaklarının PKK’lı zannederek yaptığı bombardımanda yaşamını yitirdi. Olayın üzerinden geçen 10 yılda hiçbir dava açılmadı. Daha önce Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önüne giden dava reddedilirken, olayda yakınlarını kaybeden ailelerin adalet arayışı sürüyor. Aileler olayın 10. yıldönümünde duygularını VOA Türkçe’ye anlattı.

Olayın meydana geldiği yıl 15 yaşında olan oğlu Aslan Encü’yü kaybeden Nazife Encü, acısının hala taze olduğunu söyledi. Adalet beklentilerinin sürdüğünü söyleyen anne Encü, şöyle konuştu: “Biz davamızdan vazgeçmiyoruz, taleplerimiz aynen devam ediyor. Olayda sorumluluğu olanların bulunmasını istiyoruz. Biz adalet istiyoruz. Adalet isteğimizden vazgeçmiyoruz. Şimdiye kadar da adalet sağlanmadı. Ölen 34 kişinin benim evladımdan farkı yok. Hepsi benim evlatlarım gibidir. Biz onlar için adalet istiyoruz.”

Bombardımandan yaralı kurtulan Servet Encü ise umutlu değil. Dosyanın kapatıldığını savunan Encü, “Ne diyeceğim bilmiyorum, dosya kapandı, bir umudum da yok. Bu kadar zaman geçti artık kimse bu olayla ilgili konuşmuyor. Artık dosya kapatıldı, çok da bir şey olacağını umut etmiyorum. Ben yaşadığıma, sağ kurtulduğuma şükrediyorum. O insanları hatırladıkça içim yanıyor” dedi.

“Adalet duygusunun sağlanması travmanın atlatılması için önemliydi”

Olayda 27 yakınını kaybeden Halkların Demokratik Partisi İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü, cezasızlık politikası nedeniyle yargılama yapılmadığını savundu. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Encü, adaletin sağlanmasının travmanın atlatılması için önemli olduğunu vurgulayarak, “Olayın yaşandığı günden bugüne olayı toplumsallaştırmaya çalışıyorduk. Amacımız böylesi bir olayın bir daha yaşanmamasıydı. Aynı zamanda Roboski katliamını gerçekleştirenlerden hesap sorulması, yargı önüne çıkarılması, cezalandırılması talebiyle biz bu adalet mücadelesini vermeye çalıştık. Ne yazık ki yargısal anlamda bu adalet mücadelesinde 10 yılda bir sonuç alınamadı. Hala 10 yıl öncesine gidiyoruz, hala 10 yıl önceki durumu yaşıyoruz. Adalet duygusunun sağlanması, burada yaşanan travmanın atlatılması için önemliydi ama maalesef bu sağlanamadı. Bu mücadeleyi veren Roboskili aileler, Roboski’yle dayanışma gösteren insan hakları savunucuları, vicdan sahipleri yargılandı cezalandırıldı ve hala bu cezalandırma ve yargılanma devam etmektedir” diye konuştu.

Dosya BM yolunda

Daha önce Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin reddettiği davada, yeni deliller ortaya çıktığı iddiasıyla yeniden başvuru yapıldı. Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 15 Temmuz darbe girişiminden sonra “olayın FETÖ ile bağlantılı olabileceği” şeklindeki açıklamaları ve Genelkurmay Askeri Savcılığı’ndaki takipsizlik kararını veren savcının, Fethullah Gülen yapılanmasıyla bağlantılı olması sebebiyle ihraç edilmiş olmasını gerekçe gösteren avukatlar yeniden yargıya başvurdu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisizlik kararı vererek Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği dosyada takipsizlik kararı verilince avukatlar Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

Dava avukatlarından Batman Barosu Başkanı Erkan Şenses, bir yandan AYM’den yanıt beklerken, bir yandan da Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne başvurmaya hazırlandıklarını söyledi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Şenses, daha önce Adalet Bakanı’na yaptıkları, yetkisini kanun yararında kullanma başvurusuna yanıt verilmediğini ifade etti. Şenses, zamanaşımı süresi dolana kadar adalet mücadelesini sürdüreceklerini vurgulayarak, “Adalet Bakanlığı’na 2019 Haziran’ında başvuru yaptık. Takipsizlik kararına itirazın reddi kararını Yargıtay’a götürebilir, böyle bir yetkisi var. O yetki kullanmasını talep etmiştik ancak şu ana kadar bir yanıt alamadık. Biz de süreci takip ediyoruz. Yeni delil varsa tekrar soruşturmayı açmaya çalışıyoruz. 30 yıllık zamanaşımı dolana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne başvurmaya hazırlanıyoruz. 34 insanın hayatını kaybettiği bir olayda, savcılar hatadır deyip geçiştiremez. Sorumluların yargı önünü çıkarılıp yargılanması gerekiyor. Birleşmiş Milletler’den bir karar çıkarsa soruşturmanın yeniden başlaması için bir baskı olacaktır” şeklinde konuştu.

CHP heyeti Uludere’de

Bu arada CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Levent Gök, Gülyazı ve Ortasu Köylerine giderek, olayda hayatını kaybedenlerin yakınlarıyla biraraya geldi. Ölenlerin mezarını da ziyaret eden Gök ve Tanrıkulu burada bir basın açıklaması yaptı. Tanrıkulu, olayın üzerinden geçen 10 yılda adaletin sağlanmadığını belirterek, “Bu olayın failleri Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak” dedi.

Gök ise olayın zamana yayılarak unutturulmaya çalışıldığını ifade etti.

VOA tarafından geçilen Uludere Dosyası Birleşmiş Milletler Yolunda  haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Uludere Dosyası Birleşmiş Milletler Yolunda  haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Uludere Dosyası Birleşmiş Milletler Yolunda  haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.