0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

"Türkiye’nin AB üyeliğinin taraftarıyım"

Almanya’da Hür Demokrat Parti (FDP) Berlin eyaleti parti teşkilatı başkanı ve milletvekili Markus Löning, birçok nedenden dolayı Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini söyledi

Löning, başkent Berlin’de Kültürlerarası Diyalog Forumu (FID) tarafından düzenlenen ”Türkiye AB’ye neden girsin” adlı toplantıda yaptığı konuşmada, Almanya’da daha önceleri Türkiye’nin AB üyeliğini isteyenlerin oranının daha fazla olduğunu, ancak bu oranın şimdi sorunların somut şekilde ele alınmaması nedeniyle yüzde 50’nin altına düştüğünü belirterek, ”Ben Türkiye’nin AB üyeliğinin büyük taraftarıyım” şeklinde konuştu.

İnsanların dindar olup olmadıklarının ya da hangi dinden olduklarının kendisini ilgilendirmediğini, bunun din özgürlüğü kapsamına girdiğini ifade eden Löning, daha önceleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, daha sonra da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın muhafazakar bir partiyle Türkiye’de çok büyük reformlar yaptıklarını söyledi.
Türkiye’nin gelecek 5 yıl içinde AB üyesi olmasını beklemediğini kaydeden Löning, ”AB hükümet ve devlet başkanları Türkiye’yle üyelik müzakerelerine başlama kararı almıştır. Bu da Türkiye’nin AB üyesi olup olamayacağı tartışmalarına doğrudan verilmiş bir cevaptır” şeklinde konuştu.

Löning, Türkiye’ye 1963 yılından bu yana üyelik vaadinde bulunulduğuna, bu ülkenin coğrafyasının ise üyelik karşıtları tarafından sürekli şekilde bahane gösterildiğine işaret ederek, asıl endişenin Türkiye’nin büyüklüğünden kaynaklandığını ifade etti.
Türkiye’ye müzakere dosyalarında gerçekten de daha zor şartların getirildiğini de belirten Löning, bunda daha önceki üyeliklerde yaşanan bazı olumsuz tecrübelerin rol oynadığını, ancak bunun bir iyi yanının, Türkiye’nin, AB üyeliği kriterlerini yerine getirdiğinde karşıtlarına söylenecek laf kalmaması olduğunu bildirdi.

”TÜRKİYE HİÇBİR ZAMAN İRAN YA DA SUUDİ ARABİSTAN GİBİ OLMAZ”

Löning, Türkiye’nin hiçbir zaman İran ya da Suudi Arabistan gibi bir ülke olacağına inanmadığını, AK Parti’nin dışında Türkiye’de başka bir seçenek göremediğini de belirterek, Türkiye’deki diğer partilerin de reformları neden desteklemediklerini anlayamadığını, bir yandan AK Parti’ye dini konularda karşı çıkıp, diğer yandan yine de reformları destekleyebileceklerini söyledi. Erdoğan’ın sadece iç siyasetle ilgilenmek zorunda kalmasını Türkiye’nin AB üyeliği yolunda büyük bir sorun olarak gördüğünü ifade eden Löning, Türkiye’nin üyeliğinin, Almanya’daki Türklerin Alman toplumu içindeki yaşantılarını da kolaylaştıracağını kaydetti.

Türkiye’nin İslam dünyasıyla Batı arasında gerçekten de bir köprü vazifesi görebileceğini belirten Löning, Türkiye’nin geçen yıllarda dış politikada da önemli ve faal bir rol oynadığını, dünyanın gittikçe istikrarsız hale geldiği bir dönemde Türkiye’nin müttefik olarak korunması gerektiğini bildirdi.

Kafkaslardan gelecek doğal gaz boru hattının da Türkiye üzerinden geçmesini istediğini ifade eden Löning, AB üyeliğinin gerçekleşmesinin, yüzde 85 oranında Türkiye’nin, yüzde 15 oranında da AB’nin elinde olduğunu, sürdürülecek reformlarla Türkiye’nin bu oranı daha da azaltabileceğini söyledi.

Löning, "Türkiye’nin İslamiyet ile demokrasinin bağdaşabildiğini gösterip gösteremeyeceğinin" sorulması üzerine de Türkiye’nin bunu yıllardan bu yana gösterdiğini, bu konunun Almanya’da sürekli bir şekilde gündeme gelmesinin Alman basının İslamiyet hakkındaki yetersiz bilgisinden kaynaklandığını belirtti. (A.A)