0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türk toplumu kötü dönemeçten geçmekte

TAVAK Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen Berlin Nüfus ve Geliştirme Enstitüsü’nün yaptığı araştırmayı değerlendirerek, araştırmanın Türklere yönelik ön yargılı bir araştırma olduğu konusunda görüşlerini açıkladı

Ocak ayı sonunda çıkan, Almanya’nın tanınmış dergisi Der Spiegel’de “Her Zaman Yabancı” başlığı altında yayınlanan araştırmanın Türklere yönelik ön yargıları artıran bir araştırma olduğunu vurgulayan Şen, "Türk kitlesinin özelliklerini tanımayan Almanlarda da “Bu insanlar hala buraya uyum gösteremedi anlayışı hakim oldu ve bu da Türklere yönelik ön yargıları artıran bir araştırma olmuştur" dedi.
 

Yapılan her araştırmanın tartışılan bir araştırma olduğuna değinen Şen, bu araştırmanın Türklere yaptığı negatif etki ve Almanlardaki önyargıyı artırma açısından sorunlu bir araştırma olduğunu söylemek mümkündür dedi.
 

Araştırma ortaya çıkar çıkmaz kamuoyunda büyük ölçüde tartışmaya yol açtı. Yapılan araştırmada 800 bin kişiye sorular yöneltiliyor. 2005 yılında ilk defa bu soruların arasına ailenin geldiği ülke de soruldu. Buna göre 8 alanda yabancılar sınıflandırılarak durumları araştırıldı. Araştırmada sekize ayrılan yabancıların; ilkine Avrupa Birliği’nin 25 ülkesinden gelen yabancılar daha sonra Afrika’dan gelen üçüncü grubu Alman kökenli olup; Rusya, Polonya veya Orta Asya’dan Almanya’ya gelenler oluşturuyordu. Dördüncü grubu, Uzakdoğudan, beşinci grubu Orta Doğu’dan, yedinci grubu Güney Avrupa’dan gelenler ile sekizinci grubu eski Yugoslavya’dan gelenler oluşturuyor"

Araştırmada Göçmenlerin verdikleri yanıtlara göre, ülke veya bölge bazında yapılan sınıflandırmada en iyi uyum gösterenlere not 8 olarak verilirken en alt düzeyde olanlar da 1 alıyorlar. Araştırmayı 6 başlıkta sürdüren araştırma kurumu, ilk başta asimilasyon konusunun, ikinci olarak göçmenlerin Almanya’da ekonomik yaşamlardaki yapılarını, üçüncü olarak iş piyasasındaki konumlarını, dördüncü olarak genel dinamiklerini, Alman vatandaşlığına geçiş, Almanlarla evlilik yüksek okula gidiş gibi değerlere yer verilen araştırma kamuoyunda tartışıldığına değinen Şen, şöyle devam etti:
 

"Bu araştırma kamuoyunda çok tartışıldı. Herkes bir yerinden tutarak olumlu veya olumsuz yönlerini ortaya çıkardı. Birçok Alman politikacı, bu araştırma ile Türklerin uyumsuzluğuna vurgu yaparken Türk örgütleri de araştırmayı ciddi bir şekilde eleştirdiler. Alman bilim çevrelerinden bu araştırmaya büyük bir destek gelmedi. Asimilasyon veya artık uyum bu iki söz de her zaman tartışılan iki terim oluyor. Uyum dediğımiz zaman normal olarak bilimsel anlamda kendi kültürünü, dilini ve dinini koruyarak içinde yaşadığı ülkenin toplumsal ve endüstriyel yaşamına katılmak, bu ülkede başarıli çalışmalar yapmak ve eşit haklara sahip olmak anlamında algılarsak, Türklerin bu konuda somut adımlar attığını görülüyor" görüşünü savundu.
 

2 milyon 700 binlik Türk nüfusunun 900 bini Alman vatandaşlığını aldığını, Almanya’daki Türklere önyargılı bir şekilde yaklaşıldığına belirten Şen Almanya’daki ekonomik duruma bakıldığında Almanya’daki Türklerin en üst sıralarda yer alması gerektiğini vurgulayarak, "Bu açıdan düşünün 660 bin Türk hanesinin 220 bini kendi evini almış durumda, birçok Türk hanesinin Yapı Kredi tasarrufları bulunmakta. 72 bin Türk insanı kendi başına iş kurarken Almanya’daki gayrisafi milli hasıla katkıları da nüfusa oranın daha altında olmasına rağmen olumlu bazı gelişmeler göstermektedir. İşsizlik ve diğer konularda gerçekten Türk toplumu çok kötü bir dönemeçten geçmektedir" diye kaydetti.
 

Şen rapora ilişkin genel değerlendirmesinde Türk topluluğunun okul ve eğitim konusunda İtalyan ve eski Yugoslavların üstünde bir konum gösterdiğini, buna karşılık raporda  İspanyol ve Yunanlara göre daha alt bir düzeyde yer aldığı ve Türklerin birikimleri açısında eskiden çok başarılı ekonomik krizden özellikle son üç yıldaki gelişmelerden çok negatif etkilendiklerini belirtti.
 

Şen görüşünü şu sözlerle tamamladı."Her 3 Türkten birinin Alman vatandaşı olduğundan da hareket edersek bu araştırmanın tam anlamıyla gerçekleri yansıtmadığını ve Almanya’daki Türk kitlesi arasında özgüven eksikliğine sebep olacağını söyleyebilirz."

ha-ber.com