0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türk Tabipler Birliği, Türkiye’de sağlık ve sağlık çalışanlarıyla ilgili ‘Türkiye’nin Sağlığı-2019’ değerlendirmesini basın toplantısıyla sundu. Değerlendirme raporunda sağlık çalışanlarına şiddet, sigorta primleri ödemesinde özel hastanelere verilen pay, yurtdışına hekim göçü, şehir hastanelerinin durumu ve olası kızamık salgını tehlikesi öne çıkıyor.

Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, kamu sağlık finans kurumu olarak, topladığı sağlık sigortası primlerini özel hastanelere aktarmaya devam ettiğini söyleyerek, 2018 yılında başvuru başına 2. basamak devlet hastanesine ortalama 52,26 TL, 2. basamak özel hastaneye ise ortalama 115,18 TL ödendiğini açıkladı.

“Prim gelirleri sağlık hizmeti satın alma dışındaki alanlara harcanıyor”

‘Türkiye’nin Sağlığı-2019’ raporunda nüfusun sadece 70 milyon 196 bin 504’ünün Genel Sağlık Sigortası kapsamında hesaplandığı bilgisi yer alıyor. Genel Sağlık Sigortası kapsamında olmayanların artık sağlık hizmetlerinden yararlanamayacağı vurgusu yapılan raporda 2019 yılının ilk ayında 3 bin 411 lira gelirli 4 kişilik bir ailenin yıllık 921 lira sağlık primi yatırmak zorunda olduğu belirtiliyor.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, “Bir başka ifadeyle, nüfusun yüzde 14.4’ü yani, 11 milyon 807 bin 378 yurttaşımız GSS kapsamı dışında kalmıştır. Sinan Adıyaman aradaki farkın iki kattan fazla olduğunu belirterek “SGK’nın 2018 yılında sağlık yatırımları için yaptığı harcama, bir önceki yıla göre % 612 artırarak 249 milyon TL’den 1 milyar 523 milyon TL’ye yükseltmiştir. Bir başka ifadeyle SGK, yurttaşlardan genel olarak sağlık hizmetleri ve ilaç giderleri için topladığı prim gelirlerini hizmet satın alma dışındaki alanlara harcamaktadır. Bu durum, yurttaşa sağlık sigorta primine zam olarak yansımaktadır” dedi.

Şehir Hastaneleri

2019 sonu itibarıyla 10 ilde şehir hastanesinin inşasının tamamlandığını ve sağlık hizmeti üretmeye başladığını açıklayan Prof. Dr. Sinan Adıyaman, şehir hastanelerinin sahiplerinin özel şirketler olduğunu hatırlattı. Sinan Adıyaman ayrıca, “Bu şirketlere hem bina kirası hem de hizmet bedeli ödenmektedir. Şehir hastaneleri kamunun arsalarına bedelsiz olarak yaptırıldığı gibi, sahiplerine % 70 doluluk garantisi verilerek işlettirilmektedir” diye konuştu.

Şehir hastanelerinin şehir merkezlerine çok uzak alanlara kurulmasıyla vatandaşların hastanelere ulaşım sürelerinin ve yol parasının arttığını da sözlerine ekleyen Sinan Adıyaman, kapatılan hastanelere ve sağlık hizmetlerine ulaşımın daha önce kolay ve ucuz olduğunu belirtti. Sağlık çalışanlarının sorunlarına da değinen Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, “Şehir hastanelerinde çalışan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının emek sömürüsü geçmiş dönemlerin çok üzerindedir. Çok ağır işler çok daha az sayıda sağlık çalışanına yaptırılmakta, şirket adına çalıştırılan sağlık çalışanları deneyimsiz gruplardan seçilmekte ve çalışanların iş akitleri kısa sürede sonlandırılmaktadır. İşten çıkarmanın en yoğun yaşandığı hastane grubu şehir hastaneleri olup, ne yazık ki bilgiler kamuoyundan, meslek ve emek örgütlerinden saklanmaktadır” açıklamasında bulundu.

Kızamık salgını iddiası

“Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan verilere göre, bulaşıcı hastalık konusunda herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Ne var ki hekimlerin ve sağlık emekçilerinin gözlemleri bu verilerle uyumlu değildir” diyen Sinan Adıyaman, “100 bebek ve çocuktan 96-98’inin tüm aşılarının yapıldığı belirtilmesine karşın, Dünya Sağlık Örgütü’nün kızamık hastalığı ile ilgili Türkiye verileri bunu doğrulamamaktadır. Sinan Adıyaman’ın Dünya Sağlık Örgütü verilerine dayanarak verdiği bilgilere göre Türkiye’de 2017 yılı itibariyle toplam kızamık vaka sayısı 69 iken, 2018 yılında 510’a, 2019 yılının ilk 9 ayında da önceki yılın aynı dönemine göre, 5 kat artarak, 2 bin 666 vakaya ulaşmış durumda. Prof. Dr. Sinan Adıyaman, “Türkiye’de herhangi bir müdahalede bulunulmadığında daha da büyüyebilecek olan bir kızamık salgını mevcuttur” diyerek Sağlık Bakanlığı yetkililerini önlem almaya çağırdı.

Hekim göçü

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin ‘Türkiye’nin Sağlığı-2019’ değerlendirmesinde tıp fakültelerindeki eğitime de yer verildi. Tıp fakültelerinin sayısının değil fakültelerdeki mezuniyet öncesi eğitim programlarının asgari standartları taşıyabilecek hale getirilmesine vurgu yapıldı.

Değerlendirmeyi sunan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, 2019 yılında 1047 hekimin başka bir ülkede çalışabilmek için Türkiye’den göç ettiğini açıkladı.

Sağlık Bakanlığı istatistikleri yayınlanmadı

Basın toplantısında konuşan Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Bülent Nazım Yılmaz ise Sağlık Bakanlığı’nın 2020 yılının bu gününe kadar 2018 yılına ait verilerin yer aldığı ‘Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nı yayınlamadığına dikkati çekti.

TTB Merkez Konseyi, 2019 yılı değerlendirmelerinde Sağlık Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Dünya Sağlık Örgütü, Yüksek Öğretim Kurulu ve Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği tarafından 2 Ocak 2020 tarihine kadar yayınlanmış verilerin kullanıldığını açıkladı.

Amerika’nın Sesi tarafından geçilen tüm haberlerde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Haberler web sayfamızda otomatik olarak haber sitelerinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.