'Trump-Erdoğan Görüşmelerinin Deşifresi Görülmeli'

'Trump-Erdoğan Görüşmelerinin Deşifresi Görülmeli'

ABONE OL
16:51 - 08/10/2019 16:51
'Trump-Erdoğan Görüşmelerinin Deşifresi Görülmeli'
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

WASHINGTON — 

ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz yıl Aralık ayında “Suriye’den çekiliyoruz” açıklaması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı telefon görüşmesinin ardından gelmiş, Trump tepkiler üzerine geri adım atmıştı. Beyaz Saray’dan Pazar gecesi yapılan Suriye açıklaması da iki liderin telefon görüşmesinin akabinde geldi.

Peki Pentagon iki gün öncesine kadar Türkiye ile “güvenlik mekanizmasına odaklanılmalı” derken, Beyaz Saray’dan neden çekilme açıklaması geldi? VOA Türkçe’ye konuşan Jonathan Katz, “Başkan’ın telefon görüşmelerinde liderlere ne vaat ettiğine ilişkin kaygılar var. Erdoğan-Trump görüşmelerinin deşifresini görmek isterim” yorumunu yaptı.

Beyaz Saray’ın Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna askeri operasyonuna yeşil ışık yakmasının ardından Kongre’den hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi isimlerden sert tepki geldi. Başkan Trump’a yakın Cumhuriyetçi senatörler bile Trump’ın bu kararını “ABD’nin Suriye’deki müttefiki Kürtlere bir ihanet” olarak değerlendirdi. Başkan Trump ise, tepkilerin ardından Twitter’dan Türkiye’ye sert mesaj verdi, “Emsalsiz mantığım çerçevesinde sınırı aştığını düşünürsem, Türkiye’nin ekonomisini yerle bir ederim, daha önce yaptım” diye yazdı.

Ankara, uzun süredir Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik bir operasyon sinyali veriyor, ABD tarafında Pentagon ve CENTCOM ise Washington ve Ankara arasında “güvenlik mekanizması” kapsamındaki çalışmaları vurguluyordu. Peki ne oldu da Beyaz Saray gece yarısı Türkiye’nin olası Suriye operasyonuna yeşil ışık yakan açıklamayı yaptı?

Merkezi Washington’da bulunan German Marshall Fund’ın uzmanlarından Jonathan Katz VOA Türkçe’nin konuyla ilgili sorularını yanıtladı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ile yaptığı telefon görüşmesinin deşifresinin yayınlanmasının ardından Trump’ın kendi siyasi çıkarını gözeterek karar aldığına ilişkin kaygıların arttığına dikkat çekti. Trump’ın Suriye konusunda yaptığı açıklamalara ilişkin soruların yanıt bulması için Trump-Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinin deşifresinin görülmesi gerektiği yorumunu yaptı.

“Trump’ın ABD’nin değil kendi çıkarına göre karar aldığı konusunda kaygı artıyor”

Jonathan Katz konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“Son birkaç haftadır, özellikle Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski ile yaptığı telefon görüşmesinden hareketle Başkan’ın karar verme sürecinin nasıl olduğu ortaya döküldü. ABD Başkanı’nın bu telefon görüşmelerinde neler vaat ettiğine ilişkin kaygılar var. Ben şahsen sadece Trump ve Erdoğan’ın son telefon görüşmesinin değil, iki liderin önceki telefon görüşmelerinin dökümlerini de görmek isterim. Bence ABD kamuoyu ve Kongre Başkan’ın kararlarını ABD’nin çıkarına göre aldığına yönelik duyduğu güveni kaybediyor. Başkan’ın siyasi bir hedefi gerçekleştirmek amacıyla kendi çıkarını düşünerek hareket ettiğine yönelik kaygılar artıyor. Başkan son haftalarda ya iç siyasette yaşadığı sorunlardan dikkati başka yöne çekmek ya da kendisini güçlü ve cesur bir lider olarak yeniden dikkat çekmek amacıyla böyle bir anı yakalamak istemiş olabilir. Bu kararları ABD’nin çıkarlarını ve güvenliğini gözetmeden alıyor olması hem ABD hem de ABD’nin müttefikleri için sorun yaratıyor. Çünkü ABD Başkanı’na ne zaman güvenebileceklerini bilmiyorlar.”

“Trump’ın ekonomi mesajı komplo teorilerinin ekmeğine yağ sürüyor”

Trump’ın “Türkiye sınırı aşarsa, ekonomisini yerle bir ederim” tehdidine de değinen Jonathan Katz, Trump’ın bu mesajlarla Türkiye’de ekonomideki kötü gidişattan ABD’nin sorumlu olduğuna ilişkin komplo teorilerini beslediğini savundu.

Katz, “Bence Trump Türkiye’yi ve ekonomisini etkileme kapasitesine fazla güveniyor. Türkiye’nin ekonomisi Trump’ın paylaştığı mesajlardan aylar önce yanlış yöne doğru gitmeye başlamıştı. Bu tür mesajların Türkiye içinde Türkiye’nin ekonomik krizinden ABD’nin sorumlu olduğu yönündeki komplo teorileri ve söylentilerin ekmeğine yağ sürdüğü kanısındayım. Bence bir ABD liderinin böyle bir çıkarımda bulunması tehlikeli. Bu Başkan’ın dış politika konusunda ne kadar kaotik bir hale geldiğini gösteriyor” şeklinde konuştu.

“Kongre yeniden Türkiye’ye yaptırımlara odaklandı”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gelecek ay Başkan Trump’ın daveti üzerine ABD’ye geleceği belirtilmişti. Jonathan Katz’a göre o görüşmeye giden süreçte ABD Kongresi’nde Türkiye’ye yönelik yaptırım çağrılarının hız kazanması kuvvetli bir ihtimal.

ABD Kongresi’nde hem Demokrat hem de Cumhuriyetçiler’den Suriye konusunda gelen sert açıklamaları bunun bir göstergesi olarak yorumlayan Jonathan Katz, “S-400 savunma sistemi konusunda Kongre’deki tepki dinmiş değil. Bu yaşananların ilginç bir sonucu da Kongre’nin son birkaç ayda olmadığı kadar Türkiye’ye yeniden odaklanması oldu. Önde gelen Cumhuriyetçi isimlerden Senatör Lindsey Graham yaptırım olasılığını gündeme getirdi. Kongre’nin CAATSA kapsamında Türkiye’ye yaptırım uygulanması için daha yoğun baskı yapması muhtemel. O nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan Washington’a gelecek bile olsa, Trump yönetimi ve Kongre arasında bir çatışmaya tanık olabiliriz. Kongre beklenenden daha sert şekilde bunun üzerine gidebilir. Bu da, seçilen yaptırımların ağırlığına bağlı olarak, Türkiye ekonomisi üzerinde Başkan’ın tweetlerinden çok daha etkili olabilecek yaptırımların uygulanması olasılığını beraberinde getirebilir” değerlendirmesini yaptı.

Amerika’nın Sesi tarafından geçilen tüm haberlerde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Haberler web sayfamızda otomatik olarak haber sitelerinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.