TEMEL SORUN VE FIRSAT

ABONE OL
11:24 - 21/05/2023 11:24
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

–  “NEDEN BU HALK bir türlü anlamamakta ve hep böyle “birilerini tutmakta” ve onlara KUL, KÖLE olmaktadır, diye soruyorsunuz ya…

  • Bilip de hep dikkatimizden kaçırdığımız ve sanki onlar öyle değillermiş gibi var sayımlar üreterek taktik ve strateji geliştirdiğimiz geniş kesimler..
  • Bunları kazanmak ve “onları yurttaş, seçmen olarak kazanmak” ve de “bize oy versin” diye uğraşmak… işte en büyük taktik hata bu oldu…
  • Bunun yerine kendine en yakın olan, olmasını düşündüğün kesimlere neden emek harcamadın, neden önce onları kazanmak için uğraşmadın?
  • Neden kendi “öz ilke” ve “dünya görüşünden” uzaklaşıp, onlara yanaşmaya ve onlar için politikalar üretmeye kalktın?
  • İşte asıl bunun üzerinde düşünmek ve yoğunlaşmak gerekir.
  • Masa başı sohbetleri ve bol anlatımlar yerine temel bakışlarınızdaki yanlışları görün ve artık lütfen kavrayın!
  • Bir de çevrenizdeki çok bilenlere, danışmanlarınıza çok daha dikkat edin!

–    Halkın çoğunluğunun GENEL YAPISINA baktığımızda ne kadar geniş bir kitle “DEVLETTEN, TOPLUMDAN, İNSANDAN VE İÇİNDE BULUNULAN ÇAĞDAN” neler anlamaktadır?

– Elimizde bir örnek ANAHTAR tümce olsun ve bunu ortaya koyalım:

– “Uygarlık yolunda ilerleyen, çağdaş, parlamenter bir demokratik hukuk devleti ve tüm kurumları”, dediğimizde kaç kişi bunu anlayabilmekte, kavrayabilmektedir?

. Anlamakta mıdır, anlamak istemekte midir?

. Anlayabilecek donanımı, düzeyi ve bilinci var mıdır?

. Bu tür sözcükler ve düşünce-fikir kalıplarıyla karşılaşmış mıdır?

. Halkın özellikle çok önemsediği ve elinde tutmak istediği, sarıldığı DÜNYA GÖRÜŞÜ nasıldır?

. Bu soruyu irdelediğimizde, açıp, ortaya döktüğümüzde RTE niçin çok geniş bir kitlenin başında kabul edildiğini anlayabiliriz…

. Zahmet edip, eleştirel düşünebildiğimizde…., ancak kavrayabiliriz:

–  BAKIN ŞİMDİ SAKİNCE VE DİKKATLİCE İRDELEYELİM:

  • Üzerinde düşünüp, inceleyeceğimiz kitle “ön yargılarla, ezberlerle, ast-üst ilişkileri ile, abartılarla, beden dili ile, her şeye bir “cevabı” olan, şövenist, … bir kişilik ve davranış özellikleri ile yoğunlaşmış, oluşmuş olan” bireylerden ve ortak bir sürü olarak yönlendirilebilen kitle türüdür.
  • . Bu geniş tabanlı kitlenin yapısal özelliği kapalı toplum, mahalle kültürü ile yetişmiş olmalarından ve yoğunlukla da kulaktan dolma ve çevreden edindiği bilgi birikimleri ve bunların oluşturduğu zihniyettir.
  • “Araştırma, inceleme, eleştirel düşünce ve bilimsel bakış açısı “olmadığı için çevresinin yaygın SÜRÜ ETKİSİ altında kalarak ve hep ezberler geliştirerek yaşamlarını sürdürmekte ve tepkileri de bu yönde olmaktadır.
  • Halkın özellikle çok önemsediği ve elinde tutmak istediği, sarıldığı DÜNYA GÖRÜŞÜ daha çok şöyle değil midir:
  • Dinci, tutucu (muhafazakar), milliyetçi, soy ve kökenine önem veren, büyüklere ve büyüme yolunda olanlara saygılı, boyun eğen, kaderci, pek de açık konuşmayan…
  • Bu düşünce ve algılamanın, tavırların karşısına bilimsel bakış açısından yana, demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, adalete ve hukuka önem veren, ulusalcı ve evrensel değerlere de önem veren… bir yapı ile çıktığınızda onlar ne söylerseniz söyleyin her zaman ve her yerde kendilerinden olanlara önem verirler ve onlardan yana olurlar.
  • Temel sorunlardan en önemli ve büyüğü de işte budur:
  • Çağımıza ulaşabilen bir halk yapısı yerine gittikçe de çağ dışı kalan, gericileşen, ümmetleşen, yeniliklere hep karşı çıkan kitlelerin artmasıdır.
  • Türkiye Cumhuriyeti’nin öz değerini, özelliklerini, kuruluş ilkelerini ve Atatürkçü düşünceyi, hedeflerini, toplumsal ve ekonomik devrimleri, emperyalizme karşı verdiği savaşın önemini ne kavramaya ne de anlamaya çalışan bir halk, bir toplum oluşturmak yerine içten içe tüm bunlara karşı çıkmaya ve değersizleştirmeye yönelen kitleler yaratılmıştır.
  • Bu ana sorun çok uzun yıllardır yayılmış ve gittikçe de her yere sarmıştır.
  • Türkiye çağ dışı bırakılırsa, geri kalırsa bundan kimlerin çıkarı olur?
  • Halkın yapısını bu denli olumsuz ve yararsız bir duruma gelmesinde, sorunun gittikçe artmasında kimler etki yapmıştır, hangi güçler TÜRK halkını bu denli olumsuz bir yapıya doğru sürüklemiştir? (TÜRK halkı, milleti… denildiğinde artık TÜM YURTTAŞLARI KAPSADIĞINI biliyoruz!)
  • Tam da bu nedenlerden dolayı ve bu yüzden kurtuluşumuz, birliğimizin ve de güçlenmemizin en önemli çıkar yolu GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ü çok iyi anlamaktan ve onun gösterdiği hedeflere yönelmekten, düşüncelerini ve fikirlerini kavramaktan geçer…
  • Kim ki buna karşı çıkarsa ve karşı devrimci çalışmalar içerisinde ise biliniz ki onlar Türkiye’nin kalkınmasından ve huzurlu bir refah toplumu olmasından yana değildir.
  • Geri kalmış, kalkınamamış, yoksullaşan, dışa bağımlı, birbirini anlamayan ve benimsemeyen kitlelerin oluşturduğu, sömürülen, bağnaz bir toplum olsun, demokratik haklar ve kurumlar ortadan kaldırılsın… diye düşünen, çabalayan ve uğraşan kişi ve kurumlar, kitleler asla ne Türkiye’nin ne de Türk milletinin ve geleceğinin dostudur.
  • Bu kişiler belki de çok iyi kişiler, iyi niyetli, temiz kalpli insanlar olabilirler…
  • Ama ne yazık ki bu insanlarımız kendilerine kurulan tuzakların içine düşmüş ve özgür iradelerini yitirmiş durumda olabilirler.
  • Bu nedenle de tüm ülkede her yerde ve herkes için çağdaş, ulusal ve demokratik bir yapılanmaya gidilmelidir.
  • Cumhuriyetle birlikte kurulmuş olan, kazanılmış olan her türlü çağdaş ve ulusal kurumlara, değerlere, insan kaynaklarına, yer altı ve yer üstü tüm zenginlik kaynaklarımıza, değerlerimize, üniter devlete, bağımsızlığımıza, barış ve özgürlüklerimize… sahip çıkılmalı ve bunlar daha da güçlendirilmelidir.
  • Toplumumuzu ve insanlarımızı çok daha iyi tanımalıyız.
  • Kendimize çok daha değer vermeli ve kalkınan, gelişen bir toplum olabilmenin, bilinçli yurttaşlar olabilmenin yollarını bulmalıyız.
  • Şimdi, birden her konuşan, herkes bir TÜRKİYE tahlili-analizi yapmaya başladı….
  • Mikrofunu kapan, anlatıyor da anlatıyor…
  • Ne güzel!
  • Siz yıllarca yapmayın, durumun kıyısından köşesinden dolanıp, kaçın…
  • Geçti artık!
  • Şimdi bir durun ve 28 mayısa bakın!
  • Şu an yapacağımız TEK bir iş, tek bir GÖREV vardır:
  • Sandığa gitmek ve oy vermektir. İşte fırsat:
  • KILIÇDAROĞLU’nu kabul edip, onu seçmektir.
  • Şu an görüldüğü kadarıyla İlk ve tek hedef yalnızca budur!
  • Yine de siz bilirsiniz…

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 21.05.2023       .

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
    Tüm Yorumlar (1)
    • Yunus Uslu

      Gonen bey, Devletin sizin icin harcadigi paralara yazik olmus. Bu yaziyi nasil yazdiniz. Ne oldu Andimiza: ” Turkum Dogruyum Caliskanim….” Yeni andiniz nedir? Selamlarimla,

      Yanıtla
      +0
      -0