Suriye’de Operasyon İhtimaline Kürt Sorunu Tepkisi  

Suriye’de Operasyon İhtimaline Kürt Sorunu Tepkisi  

ABONE OL
00:26 - 07/06/2022 00:26
Suriye’de Operasyon İhtimaline Kürt Sorunu Tepkisi  
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan, “Güney Kürdistan” ifadesiyle Türkiye’nin Suriye’ye yönelik olası askeri operasyonuna karşı çıkarak, bunun ülke içindeki Kürt etnik kimliğiyle ilgili sorunu çözmeye yardımcı olmadığı görüşünü dile getirdi.

HDP, Anayasa Mahkemesi gündemindeki, parti kapatma davasında karar aşamasında parti yönetimini şekillendireceği 3 Temmuz Pazar günü yapılacak 5. Olağan Kongresi’ne hazırlığı kapsamında bugün “Büyük Direniş Büyük Yürüyüş” sloganıyla 684 delegesiyle konferans düzenliyor. Yarın da devam edecek konferans açılışında HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ile Pervin Buldan’ın Türkiye’de Kürt etnik kimliği bağlamında Suriye’ye yönelik olası askeri operasyona karşı açıklamaları ön plana çıktı. Bu kapsamda, Suriye ve Irak’a yönelik sınır ötesi operasyonlara ilişkin son olarak TBMM’de tezkereye de “hayır” oyu kullanmış olan HDP, Türkiye’nin demokrasiden uzaklaştığı ve AKP-MHP iktidarınca “savaş psikolojisi” yürütüldüğü görüşlerini gündeme taşıdı.

Mithat Sancar, “Güney Kürdistan’da yürütülen operasyonlar da, Kuzeybatı Suriye’ye, Rojava’ya yönelik askeri harekat ve işgal planları da bugüne kadar çöküşe sebep olmuş siyasetlerin yarattığı sonuçtan başka bir sonuç veremez. Çözüm askeri anlayışta, militarist yaklaşımda, operasyonlarda, işgal siyasetinde değildir. Çözüm demokrasidedir, demokratik siyasettedir. Çözüm müzakere ve diyalogdadır. Çözüm, hakların eşit ve ortak yaşamını savunan anlayıştadır. O anlayış da bizdedir. Bu anlayış bize büyük miras olarak gelmiştir. Bizim görevimiz bu mirası daha da büyüterek bizden sonra gelecek kuşaklara onurla ve gururla devretmektir. Başka ne yapıyor bu iktidar? Sınır ötesi operasyonların eşlik ettiği içeride düşmanlık politikalarını, nefret siyasetini yaygınlaştırıyor. Psikolojik savaş propagandalarını daha da ileri götürüyor. Ama bütün nafile, hiçbiri sonuç vermiyor, hiçbiri istedikleri sonucu doğurmuyor. Tek güvendikleri şey karşılarına güçlü bir alternatifin çıkmamış olmasıdır. Eğer karşılarındaki güçlerin parçalar birbirine düşürürlerse, muhalefeti böler, demokrasi güçlerini ayrıştırırlarsa ayakta kalabileceklerini düşünüyorlar. Bizler de buna cevabımızı ittifaklarımızı kurarak vereceğiz” dedi.

Pervin Buldan da, “AKP-MHP ittifakı yarattığı derin krizle birlikte giderek güç kaybetmektedir, oy kaybetmektedir ve Türkiye toplumuna artık hiç bir şey sunamamaktadır. Bu güç kaybını örtmek, önlemek için içeride ayrımcı ve kutuplaştırıcı politikaları, dışarıda ise savaş siyasetini yükseltmektedir. Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına ve Güney Kürdistan’a dönük kapsamlı savaş ve ilhak siyaseti yürütmektedir. Dünyanın neresinde bir Kürt kazanımı varsa buna düşmanlık eden bir iktidarla ve bu zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu hiç kimse aklından çıkarmasın. Bu saldırılar yalnızca Kürtler için değil, Türkiye toplumunun tamamı için yıkıcı sonuçlar yaratmaktadır. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun demokratik çözümünün yolu savaşa, silaha ve çatışma siyasetine son verilmesinden geçer. Bu ülkeyi yönetenler güvenlikçi politikalarla, savaşlarla çatışmalarla Kürt sorununun çözülmediğini anlamayan iktidar aynı yöntemle sorunu çözme yoluna gidiyor ve bu sorunun yakıcı sonucunu tüm Türkiye halkları ve toplumu hep birlikte ödüyor. Barışa giden yolu kapatan bütün seçenekler, Türkiye’ye daha fazla yıkımdır, yoksulluktur, açlık ve sefalettir” diye konuştu.

Savaştan beslenen suç ekonomisi inşaa edildiğini söyleyen Buldan, “Savaş politikalarına dayanan sistem, ekonomide kaynakların bir avuç yandaşa peşkeş çekme, sömürü ve rant düzenidir. Bunun adı kısacası suç ekonomisidir, merkezi ise tekçi, talancı iktidardır. Geldiğimiz noktada, savaştan beslenen suç ekonomisi her gün kendini yenilemektedir. Sermayenin emek üzerindeki sömürüsü bu yolla daha da derinleşmiştir. Türkiye halkları yoksulluğa, açlığa ve sefalete asla mahkum değildir. Kaynakları savaşa, yandaşa, ranta ve çetelere akıtan AKP-MHP ittifakı, Türkiye’yi bir sefalet adasına dönüştürmüş ve üretim ekonomisini sıfırlamıştır. Türkiye bugün ciddi bir gıda kriziyle karşı karşıyadır. AKP’nin yanlış politikaları üretimi durma noktasına getirmiştir. Ülkede yıllardır süren çok yönlü krizler tek adam rejimiyle büyüyen savaşla birlikte daha da derinleşerek ekonomik buhrana neden olmuştur. Bugün Türkiye’de yaşanan şey, tam bir ekonomik çöküştür ve derin açlıktır” ifadelerini kullandı.

Muhalefet cephesine “Kürt sorunu çözme iradesi” tepkisi

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, parlamenter sisteme geçiş mutabakatı yanı sıra seçim güvenliği gibi konu başlıklarında HDP’yi masaya davet etmemiş olan muhalefet partilerine yönelik de mesaj verdi.

Buldan, “Kürt sorunu çözülmeden, Türkiye’ye demokrasi ve özgürlük gelmez. Türkiye’de Kürt sorununu demokratik ve onurlu şekilde çözme iradesi gösteremeyen hiçbir iktidar, aktör başarılı olamayacaktır. Ne iktidar ittifakları, ne inkarcı politikalar yol alabilir, ne de muhalefet fikir ve irade geliştirmeden bu ülkede kazanabilir. Biz bu sorunun hem iktidarın hem de mevcut muhalefetin mutlaka ama mutlaka gündeminde olması gerektiğinin altını önemle çiziyoruz. Kürt sorunu bu ülkenin tamamını ilgilendiren bir sorundur. Bu sorun çözülmeden barış ve demokrasinin gelmeyeceği gerçeğini herkesin bilmesi gerekiyor. Bugün Türkiye’de değişim isteyen herkesi vakit kaybetmeksizin Kürt sorununda çözüm önerilerini sunmaya, demokratik anayasa ve inanç temelli hakları tanımaya bir kez daha davet ediyorum. Bu çağrı sadece bir siyasi davet değildir, demokratik yaşamın zorunlu şartıdır” dedi.

Mithat Sancar da, altılı masada çalışmalar yürüten muhalefet partilerine “Seçimler yaklaştıkça bu meseleyi sadece seçim ittifakı içinde değerlendirmeye çalışanlara da buradan sesleniyorum. Doğrudur, seçimler tarihi önemdedir. Bu seçimler Türkiye’de sadece iktidarın ve parlamentonun belirlenmesiyle sınırlı bir sonuç doğurmayacaktır. Bu seçimler aynı zamanda yeni bir başlangıcın mümkün olup olmadığını da gösterecektir. Bu sistemi; sömürü, savaş, rant ve talan sistemini, bu çete ve suç düzenini değiştirip değiştiremeyeceğimizi de belirleyecektir. Biz diyoruz ki bu sistemi de, bu düzeni de değiştirecek güç vardır; bu iktidarı da gönderecek güçlü bir halk iradesi mevcuttur. O iradeye doğru yol, güçlü yürüyüş ve kararlı hedefler gösterildiği anda hem iktidar gidecek, hem de düzen değişecek. İşte demokrasi ittifakının ana hedefi budur” diye seslendi.

AYM’deki kapatma davasına karşı mesajlar

HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “HDP bir tabela, bir bina gibi düşünüyorlar. Biz kararımızı çoktan verdik, sonuna kadar yürüyeceğiz. HDP’yi savunacağız, yaşatacağız ve büyüteceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu dava da, bu sistem de mutlaka çökecek. İrademiz de, gücümüz de, yürüyüşümüz de bu davayı boşa çıkaracak. Gelecek dönemin inşasının ana aktörü olacağız. Bu ülkeyi iki ittifaka, birbirinden çok da farklı olmayan zihniyetlere mahkum etme çabası bizim demokrasi ittifakımızla boşa çıkacaktır. Bu iktidarı göndereceğiz ama aynı zihniyeti farklı yollarla savunacak herhangi bir şekline de bizim desteğimiz olmayacaktır. Biz parlamentoyu halkların ortak iradesinin mekanı haline getireceğiz. Demokrasi ittifakı ile, kendi ittifakımızla parlamento seçimlerine katılacağız. Öyle büyük bir halk desteği alacağız ki, halkların ortak iradesini Meclis’e anahtar güç olarak taşıyacağız” mesajını verdi.

Sancar, muhalefetçe ortak Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesiyle ilgili “Eskiyi sürdürmeyi bırakacak, eski zihniyetten ayrılma iradesini ortaya koyacak her türlü müzakereye açığız. Halkın ihtiyaçlarını, ülkede demokratik cumhuriyete giden yolun açılmasını kabul ve taahhüt etmek şartıyla bizimle müzakereye, kamusal diyaloga girmek şartıyla ortak cumhurbaşkanı adayı fikrine de, seçeneğine de açığız” görüşünü yineledi.

Tabanda örgütlendiklerini vurguladığı gözlemlenen Pervin Buldan da, “HDP fikri yenilmezdir. HDP kapatılamaz ve kapatılamayacak” tepkisini gösterdi.

İmralı da HDP’nin gündemindeydi

Bu arada Türkiye’de “terör örgütü PKK’nın kurucusu” kimliğiyle İmralı Cezaevi’nde hükümlü Abdullah Öcalan’ın rolü de HDP’nin bugünkü konferansında eş genel başkanlarca gündeme taşındı.

Pervin Buldan, “Bugün Türkiye’de bir arada yaşam ve demokrasiyi gerçekleştirmenin hakikati, Kürt sorununun demokratik çözümüdür. Diyalog ve müzakere seçeneklerinin gündeme alınması ve onurlu bir barış siyaseti için adım atılmasıdır. Barış için İmralı’nın Sayın Öcalan’ın diyalog ve müzakerede rolü önemsenmelidir. Sayın Öcalan’ın demokratik çözümün ve barışın sağlanmasında oynayacağı hayati rolün koşulları bir an önce sağlanmalıdır. Bu ülke 2011-2015 yıllarında barış sürecine tanıklık etti. O süreçte insanların geleceğe umutla baktığı, insanların yaşamını yitirmediği, annelerimizin gözyaşı dökmediği, insanların geleceğe umutla baktığı bir süreç yaşadı bu ülke, bu coğrafya ve bu topraklar. Ne zaman ki tecrit başladı, İmralı’nın kapıları kapandı; o zaman bu ülkede ölümler, çatışmalar oldu ve gencecik insanlarımız yaşamını yitirmeye başladı” dedi.

Mithat Sancar, “Çözüm ve diyalog yolunun önemli kapısı İmralı’ya tecrit uyguluyorlar. Böylece savaş politikalarını, çözümsüzlük anlayışını ilelebet sürdürebileceklerini düşünüyorlar. Ama biliyoruz ki Kürt sorununda demokratik çözüm anlayışı ileri gittiyse bunda Abdullah Öcalan çok önemli rol oynamıştır. O nedenle tecridi ağırlaştırmak çözümsüzlüğün ikiz kardeşidir. Savaş politikalarıyla tecrit birbirinden ayrılamaz” diye konuştu.

VOA tarafından geçilen Suriye’de Operasyon İhtimaline Kürt Sorunu Tepkisi   haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Suriye’de Operasyon İhtimaline Kürt Sorunu Tepkisi   haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Suriye’de Operasyon İhtimaline Kürt Sorunu Tepkisi   haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.