0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bizim siyasetçiler eş dost ve damatları Judo müsabakalarına göndersin. Niye göndermiyorlar anlayamadım.

Sizin tanıdıklar her şeyden anlamıyorlar mıydı?

Mesela Enerji bakanı yapsan anlıyor, maliye desen “öttürür”.

Bir siyasetçi akrabasını bir işe yerleştiriyorsa, yapabilir mi diye beş dakika düşünmüyor.

Madem her işte becerikli çevrenizdekiler, gönderin yüzme yarışmasına alsın gelsin altın madalyayı.

Boks desen zaten çocuk küçükten yetişme. Güreş desen rakibin sırtı yerden kalkmaz.

Hem spor işi diplomada istemiyor, ayıp olmaz kimseye karşı.

Mesela tanıdık bir iş adamı kayak yarışmasında başarılı olmaz mıydı sizce de. Sadece bizim memlekette iyi kayıyorsa, yurt dışı yarışmalarına göndermeyiz olur biter.

Muhalif bazı karakterlerin, minderde takla üstüne çok büyük başarılar elde edebileceğine canı gönülden inanıyorum. Ters takla, düz takla hepsini becerir.

Gönder satranç yarışmasına siyasinin akrabasını, yensin gelsin dünyanın en zeki insanlarını.

Olmuyor değil mi?

Senin çocuk bokstan anlamaz, ötekinin teyze oğlu iyi yüzemez. Bir başkasının damadı hızlı kaçamaz maraton koşusunda.

Demek ki neymiş, her kes her işi yapamazmış.

Peki Judo yarışmasında başarılı olamayacağından eminsin de ekonomiden anlayacağını nerden çıkartıyorsun?

Başarılı olur diye değil, laf dinler diye mi atamalar yapılıyor.

İl başkanı, ilçe başkanı seçerken bile çoğu zaman, laf dinleyecekler alınıyor işe! Laf dinlemezse diye istifası ilk başta alınıp kasada saklanıyor bir kısmının.

Hükümette de böyle, muhalefette de böyle ayrım yapmıyorum. Sabaha kadar doğruları yazarım, muhalefetin bir çayını içmedim henüz. Hiçbir muhalif medyanın beş kuruşunu almadım bugüne kadar. Doğrudan taraf oldum!

Dönelim tekrar spor işlerine. Başarılı bir güreşçi, spor bakanlığının ilgili biriminde antrenör ya da danışman yapılabilir. Fakat sen bu başarılı insanı banka yönetimine atarsan, millet sessizce içinden güler. İki hatayı aynı anda yapmıştır yetkililer.

Birincisi liyakat çiğnenmiş ve toplumun değerlerine saygısızlık edilmiştir. Hak eden değil de tanıdıklar mı işe alınıyor diye düşünmelerine yol açılmıştır.

İkinci hata, güreşten çok iyi anlayan ve başarılara imza atan bir insana yeni nesilleri yetiştirme imkânı verilmemiştir. Genç güreşçilerden bu tecrübe esirgenmiştir.

Siyasetçilerin tanıdıkları nasıl ki yarışmalarda başarı toplayamayacak ise, ülke yönetmekte de başarısız olmaya mahkumlardır. Babası vekilmiş, çocuğu da vekil oluyor. Babası bakanmış çocuğu da bakan olmuş. Babası başbakanmış damadı da bakan olmuş. Üst düzey makamlar bunlar, artık alt düzeyde neler yaşanıyor siz düşünün.

Bu doğruyu herkes biliyor. Çoğu siyasetçiler partisi ne olursa olsun bu doğruları görmezden geliyorlar.

Son olarak bir şey söylemek istiyorum.

Damadı boks turnuvasına göndereceğinizi açıklasanız, oturup iki saat gülerim ağzımla.

İşte güreşçiyi bankaya atayınca da aynen öyle gülüyorum!

Seçmenin fikrine saygı duymadan ülkede seçim kazanılabilir.

Fakat seçmen kaliteniz gittikçe düşecektir!