0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Erdal İnönü, bir seçim çalışmasında partililerle gittiği lokantada garsonun:

‘’Ne yemek istersiniz efendim?’’ Sorusuna o zeki, bilim ve siyaset adamı olmak yanında ayrıcalıklı espri ustası olarak:

“Zahmet etmeyin. Biz Sosyal Demokratlar birbirimizi yeriz. Bir şey almayalım!” Demişti.

Bu bir espri olmaktan çok, geçmişi ve geleceği vurgulayan bir bilgelik uz görüsüydü.

1959-1960 döneminde Menderes erken seçime gitseydi 27 Mayıs İhtilali olmayacaktı…

1969 yıllarında Demirel Hükümeti, CHP ve AP’den ayrılan milletvekillerinin bütçeyi reddetmesi sonucu hükümeti istifa etmek zorunda kalmıştı.

Seçime gidilecekken, Turhan Feyzioğlu, Ecevit’in Ortanın Solu düşüncesine karşı çıktığı için, CHP’den ayrılıp Güven Partisini kurarak Demirel’in tekrar iktidar olmasını sağladı.

Çok sürmedi, 12 Mart Muhtırası ile hükümet devrildi, örtülü faşizm ile gençler öldürüldü, idam cezaları verildi, Feyzioğlu idamlara evet oyu verdi.

Erken seçim olsaydı CHP iktidar olacak 12 Mart başımıza bela olmayacaktı. (*1)

1974 Yılında seçimlerden birinci parti olarak çıkan Ecevit liderliğindeki CHP, CHP’nin Laiklik ilkesini hiçe sayarak Siyasi İslamcı parti MSP ile koalisyon kurarak tarihi yanılgıya imza attı.

Koalisyonun yıkılması ile erken seçime gidilecekken, Feyzioğlu’nun desteğiyle; Demirel başkanlığında AP-MHP-MSP-CGP Milliyetçi Cephe Hükümetleri iktidarları süreci başlatıldı. (**2)

Bu arada Ecevit Baykal çekişmesi başladı, Baykal hizipçiliği ile sözlüklere bile girdi.

Ülkede, sağcı -solcu kavgası tezgahlanarak, yüzlerce genç, gazeteci, aydın, siyasetçi ve bilim insanı katledildi. ABD’nin TSK’daki oğlanlarınca 12 Eylül Faşist Darbesi gerçekleştirildi.

13 Eylül’de terör bitti ama sağdan ve özellikle de soldan gençleri ‘’beslememek için astılar!’’ (***3)

12 Eylül Faşizmi seçimlere katılmaları için üç partiye izin verdiler.

Cunta, Turgut Sunalp’ı istese de ABD’nin desteklediği Turgut Özal iktidara geldi.

Siyaset yasağından sonra Ecevit, Baykal ile çalışamayacağı için DSP’yi kurdu. İnönü liderliğindeki SODEP ile Halkçı Parti birleşerek SHP de birleştiler. Baykal CHP, ile yola devam kararı aldılar.

Sol, Sosyaldemokrat partiler benlik kavgasıyla üçe bölününce sağ iktidarları ve daha kötüsü Laik Cumhuriyeti Şer-i bir İhvan devletine dönüştüreceği ilan edilen AKP’yi iktidara getirdiler.

ANAP’ı, AKP’yi halk değil solu üç parçaya ayıran sol siyasetçiler iktidara getirdiler.

                                                                                ***********

Nedense sol siyasette, kişiler, fırsatların kendisine sağladığı makamlara geldiklerinde kendilerini üstün bir kudrete sahip olduklarına inanarak, kendilerine o fırsatı tanıyanları da karşılarına alırlar

Eğer 2007 Seçimlerinde Baykal’ın, Yaşar Okuyan’ı Yalova’dan 1. Sırada aday gösterdiğinde, Yaşar Okuyan’ın; ‘’ Hayır, ben milletvekili olmadan da CHP için çalışacağım!’’ Diyerek milletvekilli sırasını Muharrem İnce’ye bırakmasaydı, bugün CHP bir İnce ihanetini yaşamayacaktı.

5 dönem milletvekilliği, iki dönem parti Grup Başkan Vekilliği yaptıktan sonra, 2 kez Kılıçdaroğlu’na karşı CHP Genel Başkanlığı yarışını kaybetmesine rağmen Cumhurbaşkanlığına aday olarak gösterilen İnce, canlı yayında ‘’Bir daha sayın genel başkanıma asla rakip olmam! Sözünü vermişti.

Seçimlerden sonra, Kılıçdaroğlu’nun davetiyle sadece eşlerinin olduğu yemekte, nezaket kurallarını hiçe sayarak Genel Başkan’a; ‘’siz artık yoruldunuz, genel başkanlığı bırakın ben genel başkan olayım, sizde onursal başkan ol!’’ Dediğini pişkince basına açıklamıştı.

Demokratik kuralları bile hiçe sayarak, bir aile yemeğinde genel başkanın eşi yanında bu teklifi yapan kişi kim olursa olsun nezaket yoksunudur.

Bu Kılıçdaroğlu’nun üstün bir lider olduğu için değil, siyasi terbiyeye uygun olmadığı içindir.

CHP’yi ve Genel Başkanını eleştirilemez diye bir kural yoktur.

Bu köşede defalarca – arkadaşlarımın bile- karşı çıkmasına rağmen- eleştirdim.

Kılıçdaroğlu döneminde Avrupa’da ve özellikle Almanya’da Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu HDF’nin, eski Barış Partisi adayı olarak CHP’ye karşı çalışan eski Alevi Federasyonu Genel Başkanı Ali Kılıç ve Tekin Bingöl tarafından dışlanması sadece HDF’lileri değil, aydın çevreleri bile üzmüştü.

Hatta CHP Karşıtı, Ozan Ceyhun ve HDF’i Türkiye ile köprü görevini eleştirenlerle bile iş birliği yapmalarına ve CHP Avrupa örgütlenmelerini bir mezhep örgütlenmesine çevirmelerine rağmen HDF CHP’yi desteklemeye devam etmiştir, edecektir.

Muharrem İnce, önce seçim akşamı toplum karşısına neden çıkamadığını açıklamıyor.

Seçim sonuçlarını izleme konusunda Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, İnce’nin kaldığı otelde üç saat bekletildikten sonra İnce görüşmeyeceğini bildirmesi bazı kuşkuları haklı çıkarmıştır.

Avukatlar YSK’nın önünde cüppeleri ile gelmeyi beklerken, İnce ‘’adam kazandı’’ diyerek teslim olacak, sonra Kılıçdaroğlu’nun resimlerini bahane ederek suçlaması inandırıcı değildir.

Kılıçdaroğlu, CHP’nin Genel Başkanıdır, üstelik Başkanlık seçimleri yanında Milletvekili seçimleri de birlikte yapılmaktaydı.

Yerel seçimlerde Yalova’da ve ilçelerinin çoğunda CHP kazanmışken neden Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi köyünde bile Erdoğan’ın yarısı kadar oy bile alamaması yanında Yalova’nı tüm ilçelerinde bile kaybetmesinin suçunu CHP’ye atmak haksızlıktır.

Seçim meydanlarında Siyasal İslam’ın sembolü Türbanı ‘’bacımın başörtüsü’’ diye kutsamak mı Atatürkçülük?

Atatürk’ün dünyaya barış ışığı yakarcasına Ayasofya’yı müze yapmasına hakaretler eden Atatürk düşmanlarına ses çıkarmayıp, onlardan namaz daveti beklemek mi Atatürkçülük?

Davet edilmeyince, Ayasofya yakınında namaz gösterisi yapmak mı Atatürkçülük?

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oyu kendi almış gibi bir yanılgıya düşüyor.

Ben yurtdışından sadece seçim için erken geldiğimi Çınarcık CHP örgütü tanıktır.

Edirne, Tekirdağ, Bursa, İstanbul gibi birçok mitinglere Yalova ve Çınarcık örgütleriyle katıldık.

Muharrem İnce için değil CHP için yollara düştük.

Başka biri aday olsaydı onun için yine yollara düşerdik.

Partiyi kötüleyerek, tekrar aday gösterilmen için yaptığın şantaj seni bitirmeye yetti.

Siyasette popülizm ve ‘’ben’’ cillik her zaman ters teper….

Yıldız AKALIN

(*1) Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, seçim olduğunda CHP iktidarında İnönü’ye direktif veremeyeceği korkusuyla dolaylı olarak erken seçimi engellemişti.

(**2) Turhan Feyzioğlu’nun Torunu Metin Feyzioğlu, CHP’ye Genel Başkan olma umudu tükenince, kendisine ‘’edepsiz’’ diyen Erdoğan’a sığınarak, Başkanı olduğu Baroları gerici iktidarın pençesine terk etti.

(***3) İdamlara karşı çıkanlara Kenen Evren; asmayalım da besleyeli mi?’’  Demişti.