SİYASAL İSLAMIN AMACI

ABONE OL
23:03 - 11/12/2020 23:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Siyasal İslamcıların tutarsız, ilkesiz, bilimsellikle alakası olmayan, temelsiz söylemleri yetmiyormuş gibi, birde bu tür söylemlerin çelişkilerini de ortaya atmazlar mı?

Siyasal İslam’ın devlet olma ve yönetme iddiasıyla insanlık tarihine yön verme arzusu ırksallıktan uzak ümmetçiliğe dayanır, nihai hedef budur.

İslamcılar bir yandan tartışadursun; Türkiye Darülharp mıdır? Darülislam mıdır? diye…

Ne derseniz, nasıl tanımlarsanız tanımlayın, Türkiye’de siyasal İslam’ın ana hedefi demokrasiyi, Şeriat Devleti’’ amacı için bir araç olarak görmesidir.

Bu bağlamda Türk-İslam sentezi de bir araç olarak kullanılan argümandır; şeriat devletine vardıktan sonra Türk kavramını sentezden ayırıp düşürmektir.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alıyoruz.’’, Hedefimiz İslam Devleti’’ diyor.

AKP iktidara gelene kadar Türk-İslam sentezi, Kürt-İslam sentezi kullanıldı. AKP siyasal İslam partisi olarak bu tür sentezlemelere gereksinim duymamaya başladı.

Milliyetçiliği ırkçılığa dönüştüren ve gittikçe radikalleşen, hırçınlaşan Devlet Bahçeli, siyasal İslam’ın güdümünde kendi yöntemlerince yer bulmaya çalışıyor.

Mustafa Kemal: Panislamizm ve Panturanizm siyasetinin başarılı olduğunu ve dünyayı uygulama alanı yapabildiğine tarihte rastlanamamaktadır. Irk farkı gözetmeksizin, tüm insanlığı kapsayan dünyayı ele geçiren devleti kurma hırslarının sonuçları da tarihe Kemal: kardeşlik ve tam eşitlik içinde birleştirerek, insancı bir devlet kurma teorisinin de kendine göre şartları vardır.’’ diyor.

Ümmetleşmek siyasal İslam’ın toplum ideolojisidir. Bu ideolojiye göre AKP’li Cumhurbaşkanı hem Müslüman hem laik olunamayacağını ifade eder.

Laiklik, totaliterliğin tersine her türlü alt kimliklerin bir arada yaşayabileceği toplumsal bir yaşam tarzıdır, her türlü ırksal, etniksel, dinsel, mezhepsel kimliğin üzerindedir, kapsayıcıdır.

Müslüman bir insan laik toplum düzeninde yaşama hakkı bulur, laik bir insan dogmatik kurallara dayalı toplum düzeninde yaşama hakkı bulamaz.

Kilise kurallarını dogmatizme dayandırarak toplum düzeni sağlamaya çalıştıysa da başaramadı, siyasal İslam da başaramıyor.

Kapitalist sistem sömürü düzenini sürdürmek için neo liberal yöntemlerini, gelişmiş ülkelerde ırkçılığı yükselterek, geri kalmış ülkelerde dinciliği kullanarak yürütmeye çalışıyor.

Kapitalist ülkelerde ırkçılık, siyasallaşan İslam’ı hedef alarak yükseliyor; İslam ülkelerini yöneten siyasal İslam iktidarları ise kapitalist ülkelerde ki ırkçılık üzerinden iktidarlarını korumaya çalışıyorlar. Birbirlerine düşmanmış gibi gösterilen nesneler birbirlerini besliyorlar aslında.

Türkiye aydınlanma devrimlerine bağlı olarak ulus-devlet aşamasını, laik eğitim ve laik toplum temelinde anlamak ve geliştirmek zorundadır; Elden kaçırırsa bunu, ulus-devlet anlayışı ırkçılığa dönüşür siyasal İslam’ın boyunduruğundan kurtulamaz.

Türk-İslam sentezi, kuru milliyetçilik gibi içi boş bir kavramdır, siyasal İslam’ın şeriat devlet için bir süre kullanmak istediği, anlam yüklemeye çalıştığı, politik amaçlar taşıyan araçtır.

Özgürlükçü, eşitlikçi, insanca bir yaşam istiyorsak akla ve bilime dayalı laik toplum düzenini kurmalıyız.

Zekeriye Uçar

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.