SAĞLIK ALANINDAKİ ETKİLEŞİMLER

ABONE OL
15:26 - 15/03/2022 15:26
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Sağlık alanı dediğimiz aslında küresel boyutları da olan çok yönlü, çok boyutlu ve çok etkeni olan, yaşamın, toplumun tam da ortasında diyebileceğimiz bir sektörler ağıdır.

Birbirini doğrudan yönlendiren, destekleyen, etkileyen, belirleyen o kadar çok meslek, iş alanı var ki…

Hekimlik, hemşirelik, ebelik, hasta bakıcılığı, fizik tedavi uygulayıcıları, hastane mobilyacıları, tıpta kullanılan aletler üretimi, elektronik ve yüksek teknolojiyi tıp için üretenler, temizlik elemanları, aşçılar, eczacılar, medikal cihaz üreticileri, yatırımcılar, bankalar, hukukçular, kamu görevlileri, uluslararası yatırımcılar… ilk bakışta akla hemen gelemeyen sayısız meslekler, iş dalları ve insanlar, insanlar…

İncelemek için tüm bu konular içinde iki grup hemen öne çıkmalı:

– İnsan gücü. (Emek) Bedensel ve zihinsel emek verenler, bilgi, eğitim ve öğretim almış olan çalışan insan…

Tüm sağlık sektörü için parasal-maddi yatırımı yapanlar:

– Devlet, kamu yatırımları ve özel yatırım işletmeleri-şirketler…

Bir de bu iki grubun her türlü ilişkisini düzenleyen, yöneten mevzuatlar, hukuk, yönetim modelleri…

Bu çok geniş ilişkiler ağı içerisinde bir de sağlık alanında “hizmet alan” diğer bir insan grubu olan diğer bir grup var:

– Hastalar.

Her iki tarafın da tüm insancıl, çağdaş koşullar içerisinde haklarının sağlanması ve birlikte huzur içinde işleyen bir atmosferin olması gerekmektedir.

Bunun içine karşılıklı sevgi, saygı, anlayış… gibi soyut kavramlar ve değerleri de ekleyebiliriz.

Yaşanılan çağın, dönemin sosyal-ekonomik-siyasal dalgalanmaları, etkileri ile birlikte de ülkede genel bir algı ve kavram oluşabilmektedir.

Huzursuz ve sıkıntılı, sorunları çözüm bulamayan toplumlar yaşamın her bir alanında nasıl bir tepkime gösteriyor ise “sağlık alanı”nda da ayni paralelliği gösterirler. (Sağlık sektörü…)

Türkiye halkı genel olarak son yılların en sıkıntılı dönemini, çaresizlikleri yaşadığı için günlük sorunlarla savaşmaktan ve gittikçe de yoksullaşmaktan başını kaldıramamaktadır.

Ülkenin temel sorunları üzerinde düşünce üretmek fikir oluşturmak, eleştirel, entelektüel bakış açıları ile olayların temeline inebilmek ise işin doğası gereği sadece çok az bir insan grubunun yapabileceği, üstlenebileceği bir “nitelikli inceleme” olmaktadır.

Birçok uzman kişi kendi alanında değerlendirmeler, açıklamalar yapabilmek istese bile var olan çok yaygın ve derinlemesine etkide bulunan temelde birikmiş sorunlara acil çözümler bulabilmek gittikçe de zorlaşmaktadır.

Devlet hastanelerinde, genel sağlık sigortası ile bir hekime görünebilmek ve doğru ve tam bir tedavi alabilmek artık gittikçe çok daha zorlaşmaktadır.

Buna karşın ise hemen ÖZEL sağlık ve özel hastaneler, kurumlar, paralı işler karşımıza çıkmaktadır.

Size verilecek en ufak bir hizmet, en ufak bir ek hizmet (muayene, araştırma, tedavi…) hemen o günün en son fiyatı ile hesaplanmakta ve hemen ödenmesi istenmektedir.

Milyonlarca dar gelirli, emekli yurttaş için ülkenin tüm sorunlarına göre en büyük sıkıntı işte bu çift kanatlı sağlık politikasında görülmektedir.

Günün geçimini sağlayamayan, gittikçe artan zamlar karşısında öylesine yoksun ve yoksul duruma düşün geniş halk kitleleri sağlık sorunları ile karşılaştığında bir de ayrıca sıkılmakta ve üzülmektedir.

Muayene ve tedavi ücretleri, devamlı artan ilaç fiyatları ile başa çıkabilmek imkânsız bir hal almıştır.

İnsanların sağlığı üzerinden kazanç sağlanılan bir sağlık modeli kesinlikle bir “sosyal devlete” yakışmamaktadır.

Kamusal hizmet ve kamusal yatırımlar ile sağlık alanının devletçe “yenilenmesi, geliştirilmesi, modernizasyonu ve yaygınlaşması” gerekmektedir.

Devlet artık hemen ve hiç zaman yitirmeden acil olarak bu tür paralı sağlık hizmetlerine, özel sağlık kurumlarına çözüm bulmalıdır.

Gerekirse ve gerekmelidir de hemen bu türlü “özel sağlık işletmeleri” devletleştirilmelidir.

Bunun yanı sıra da herkesi kapsayacak kademeli ve seçmeli bir “genel sağlık sigortası” modeli geliştirilip uygulanmalıdır.

Modern donanımlı, çağdaş sağlık kurumlarında devletçe sağlanmış genel sağlık sigortasının geçerli olduğu bir model ile ancak ileriye dönük bir huzurlu toplum kazanılır.

“Geliştirilmiş, seçmeli genel sağlık sigortası” kapsamında isteyen yurttaş kendisi ve ailesi ek ve gelişmiş hizmetler anlaşması yaptırabilir. Bu tür sağlık sigortası anlaşmaları iki-üç yıllık dönemler ile yenilenebilir.

Türkiye gelişmekte olan ama kapitalist olmayan bir ülkedir.

Çarpık ve acımasız bir kapitalist modeli, bölük-pörçük uygulamak istemek sadece bugünler için değil geleceğin beklentileri için de son derece zararlı, sakıncalı ve tehlikelidir.

Türkiye doğal zenginlikleri ve insan gücü ile, topraklarının verimliliği ile çok üretken ve ekonomik düzeyi yüksek bir ülke olarak yeni hedeflerini ve devletçi bir modeli uygulamaya koyduğunda enflasyon ile mücadelede de başarıya ulaşılır.

Bizim hiç duraksamadan, kesin kararlılıkla “devletçi” politikalara, yatırımlara dönmemiz gerekmektedir.

Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte her yönde ve alanda kalkınmaların, atılımların, yatırımların hedeflendiği, uygulandığı ve de başarılı olunduğu asla unutulmamalıdır.

Bugün için baktığımızda yorgun, bitkin, huzursuz, sağlıksız, umutsuz, mutsuz, karamsar, eğitimsiz, işsiz, bıkmış bir halk ile nereye kadar gidilebilir?

Sadece kayıt dışı sermaye, denetimsiz yatırımlar, sınırsız kazançlar, vergilendirmeden kaçan para ile belki birçok iş yapılıyor gözükebilir.

Ama asıl olan bir ülkede halkın çoğunluğunun mutlu, sağlıklı ve huzurlu olduğu bir toplumu oluşturmaktır.

Bunun için de her bir yurttaşın iyi ve doğru olanı, sağlıklı olanı isteme hakkı vardır.

Bu hak için de birilerine saldırması, uygunsuz ve kötü işlemlerde bulunması gerekmez.

İnsanların durumu görmesi, düşünmesi, fikir oluşturması ve düşündüklerini de iyiye yönelik olmak üzere açıklaması hem hakkıdır, hem de (belki de) sorumluluğudur.

Uzman olmayan bir yurttaş olarak, toplumsal duyarlık ile düşündüklerimi kısaca yazdım.

Bizim gibi sıradan bireylerin bazı konularda daha geniş bir bakış açısı ile olaylara bakmasını istedim.

Saygılarımla…

Öğretmen Gönen Çıbıkcı

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.