0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bir ülkede yolsuzluklar artıyor ve iş sahaları küçülüyorsa farklı gelişmeler olacaktır.

Emek gücü ile geçinmeye çalışan insanları düşünün. Tarlada yevmiye alarak çalışan ya da Karadeniz bölgesinde fındık toplayanlar gelsin aklınıza. Hatta sokaklarda çöplerden kâğıt ve benzeri geri dönüşüme uygun şeyleri seçenleri de görürsünüz. Bütün bu insanlar geçinebilmek için en çok çalışıp en az kazananlardı ve artık yoklar.

Saydığım bu işleri Suriyeli ve Afgan göçmenler yapıyor, peki bizim insanlarımız geçim derdinden dolayı ne işlere yönelecekler?

Suç işlerse hapishaneye düşer ve işte ilk yapılanma ile burada tanışacaktır. Ortam o kadar müsait ki, içerde yatan bazı sabıkalı insanlar bundan faydalanacaktır. Tahliye olunca dışarıda işine yarayacakları çevresinde toplayacaklar. Geçmişte sabıkası bile olmayan gençler hapishaneye adım attıkları an örgütlerin kontrolüne girecek. Bu gençler örgütlerin emirleri doğrultusunda dışarıdaki genç arkadaşlarına bazı paralı işler yaptırmaya başlayacaklar.

Yolsuzlukların yaşandığı ve paraları götüren yandaşları gören bu gençlik isyankâr olmaya başlayacak.

2018 yılı suç dağılım oranı yaklaşık olarak şöyle;

65 bini uyuşturucu ticareti, 45 bini hırsızlık, 37 bini terör, 34 bini adam öldürme, 27 bini yağma ve gasp, 4 bini organize suç örgütü kurmak, yönetmek gibi suçları işlediği gerekçesiyle, 89 bin kişi ise diğer suçlardan cezaevlerinde bulunuyor.

Uyuşturucu ticaretinin terör örgütlerinden habersiz yapılamayacağı göze alınırsa en güçlü gurup PKK ve bağlantıları olacaktır. Para verildiği taktirde istediği kadar genç nesil çevresinde toplanacaktır ve iş dağda terör boyutundan uzaklaşıp şehirlerde yapılanmaya girecektir.

İşte PKK için “Dağdan indim şehre “yapılanması hatta kısaca baş harfleri birleştirsek “DİŞ “yapılanması başlayabilir. Neticede PKK için kolay bir gelir kapısı olur.

Zemin hazır, zaman hazır, mekân hazır.

Önce ceza evlerinde ayaklanmalar başlatılır ve küçük koğuş ağaları ortadan “temizlenir “. Sonrası ticarete ve örgütlenmeye döner!

Yeter ki katılanlara aylık belli bir gelir sözü verilsin, gerisi çığ gibi gelir. Bu yapılanma dışarıda güçlenir ve önüne geçilmez bir güç doğar. Kuyumcu soymaz, altın madeni yağmalar. Bir ilçede girişlere barikat kurup ayaklanma çıkarttıktan sonra tüm banka şubelerini boşaltırlar. Küçük işler biter artık. Bu işler sizi destekleyen bazı Cemaat yapılanmalarına da benzemez. İşi Allah’a havale etmezler! Her baskın kanlı biter, her ayaklanmada canlar gider.

Paralı, organize olmuş ve en önemlisi de silahlı bir ekip alırsınız karşınıza.

Bu örgüt vatandaşa dokunmaz, yandaşları tehdit etmeye başlar ise bir kısım halk desteği de yokluktan dolayı oluşabilir.

Şimdi bu yazdıklarımızdan PKK ya akıl veriyor neticesi çıkartmayalım. Ben hükümete akıl vermeye çalışıyorum!

“PKK akıl alırda, AKP akıl almaz” diye düşünenlerden değilim!

En iyisi ekonomiyi düzeltip hakça bir paylaşımla kardeşliği oluşturmak. Her kes hakkını alırsa, olayların önüne geçilebilir. Unutmayalım ki “Terör haksızlıklardan beslenir “