OMURGALI OLMAK, ADAM OLMAK, ÂDEM OLMAK…

ABONE OL
11:50 - 07/10/2022 11:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

OMURGALI OLMAK, ADAM OLMAK, ÂDEM OLMAK, ADAM GİBİ ADAM OLMAK, DURUŞU BELLİ OLMAK, DİK DURMAK, DİMDİK DURMAK, ADAM EVLADI…

 

-Bu kelimeler anlam olarak birbirlerini okşayan kelimelerdir. Bir sıfatı ifade etmek için kullanılırlar. Omurgalı olmak; mert omak demektir, omurgalılar sözlerinin arkasında dururlar, rüzgâra göre eğilip kalkmazlar, hatır için söz söylemezler, menfaatlerine göre konuşmazlar, adam kayırmazlar, yılışık değildirler, koltuk sevdalısı değildirler-

Konumuz elbette omurgalı ve omurgasız hayvanlar değil. Biyolojik olarak omurga ne işe yarar, omurgalı hayvanlar hangileridir, omurgasız hayvanlar hangileridir bir göz atalım istedim: Çünkü bu yazımda omurgalı insanlardan bahsedeceğim… Omurgasız insan da olur muymuş? diyeceksiniz, okuyalım ve görelim…

Omurga, kıkırdaktan, kemikten ya da her ikisinden oluşan iskeletlerin en önemli bölümü ve temel eksenidir. Omurgalılar genellikle omurgasızlardan daha iri ve daha karmaşık yapılıdır.

Omurga, içindeki kanalda yer alan ve sinir sisteminin en yaşamsal bölümlerinden olan omuriliğin koruyucusudur. Omurilik, gövde ve uzantıları ile beyin arasında bir sinir köprüsü kurar. Bu geniş hayvan grubu; balıklar, sürüngenler, kuşlar ve memelilerden oluşur.

Canlıları omurgalılar ve omurgasızlar diye sınıflandırmak mümkündür. Omurgalılar, sırtları boyunca uzanan omurgalarıyla tüm öbür hayvanlardan ayrılırlar.

Omurgasızlar, omurgası olmayan hayvanlara verilen genel bir addır. Omurgasız hayvanların vücudunun dış kısmını örten ve destekleyen bir dış yapı bulunur.

Omurgasız hayvanlar yumurta ile çoğalır. Çekirge, örümcek, kelebek, hamam böceği, sivrisinek çevremizde gördüğümüz omurgasız hayvanlardır. Ahtapot, yengeç, ıstakoz, midye, denizkestanesi, denizyıldızı, süngerler, denizanası ve mercanlar suda yaşayan omurgasız hayvanlara örnektir. İnsanların çevrelerinde sık karşılaştıkları omurgasız hayvanlar eklem bacaklılar ve solucanlardır…

Dikkat edilirse omurgalı hayvanlar kıymetli olan hayvanlardır ve omurgalarının korumaya aldığı sıvının hayati önemi vardır. Omurga, o kıymetli sıvıyı korumak, için görev yapar. Görevi canı pahasına da olsa başkasını korumaktır, kıymetli olanı korumaktır. Başkasını korumak için gerekirse kendisini feda etmektir, çeşlitli sıkıntılara katlanmaktır. Bunun için omurga dik durmak zorundadır.

Omurgasız hayvanlar ise isimlerinden de anlaşılacağı gibi, genel olarak sevilmeyen, çirkin, istilacı ve pis hayvanlardır.

Allah, ayetlerinde, ‘kâinatın en şerefli mahlûku’ olarak nitelendirdiği ‘insan’ı tasarlarken, ‘omurgayı’ esas almıştır!
‘Dik’ dursun,
‘eğilmesin’,
‘bükülmesin’,
‘kırılmasın’ diye o harika yaratığı, bir ‘omurga’ üzerinde biçimlendirmiştir!

 

Omurgalı olmak için;
‘sadece ‘iki ayak’,
‘iki göz’,
‘iki kulak’,
‘burun’ve ‘ağız’ yetmez!..

* ‘Omurgalı’ olmanın birinci şartı, ‘insan’ olmaktır!.. Yani; ‘insanlık’ değerlerini ‘özünde’ toplamaktır!..

* ‘Adam gibi adam’ yani âdem olmanın ilk şartı; ‘omurgalı’ bir varlık olmanın şuuru ile hareket etmektir.
Yalan dünyanın ‘sahte’ görüntüsüne itibar etmemektir!
‘hakkın’, ‘hakikatin’ peşinden gitmektir!..
‘Hak’ bellenen yolda ‘yalnız’ yürümektir!..
‘Meşhur’, olmak ‘ünlü olmak’, ‘anlı-şanlı olmak’, ‘namlı’ olmak ile ‘gerçekten büyük olmak’ arasındaki ‘kalın çizgiyi’ iyice idrak etmektir!..
Olduğu’ gibi görünmek, ‘göründüğü’ gibi olmaktır!..
‘Korkaklığa’,
‘namertliğe’,
‘kalleşliğe’ prim vermemektir!..

Hakiki kahramanlığın ‘başkasının mutluluğu için gerekirse feda-i can etmek ve bir daha geri dönmemek olduğuna’ inanmaktır!..

 

Omurgalı adam;
‘giyinişi’ ile
‘cebindeki parası’ ile
‘boyu posu’ ile
‘güzel konuşması’ ile tanınan biri değildir!..

 

Omurgalı adam:

* Diyojen’in gündüz vakti ‘mum’ ile aradığı adamdır!..

* Omurgalı adam ‘nokta’ gibidir, hiçbir zaman ‘virgül’ gibi eğrilmez!..

* ‘Düşmanları’ onun sırtını hiçbir zaman yere getirememiştir. Omurgalı adamlar, ne acıdır ki, dost bildikleri tarafından hep ‘kalleşçe’ arkadan hançerlenmişlerdir!..

* O nun ‘Merhameti’ ve ‘şefkati’, ‘iyi niyeti’ daima istismar edilmiştir!..

* O karşılaştığı bütün güçlüklere rağmen adam gibi adamdır. O, hiç bir zaman ‘eğilmez’, her zaman ‘dimdik’ olarak ayakta durur!..

* O ‘Bütün ‘olumsuzlukları’ olumluya çevirmeye çalışır!..

* O her zaman ‘azimlidir’ ve ‘kararlıdır!..

 

Omurgalı adam, gücünü;
‘oturduğu koltuktan’,
‘bulunduğu mevkiden’ almaz,
‘aksine, o oturduğu koltuğa ‘güç’ ve ‘şeref’ katar!..

* O üzerindeki ‘makamların’ ve ‘mevkilerin’ önünde asla diz çökmez!.. O ancak, boyun eğilecek yegâne varlığın önünde diz çöker!..

 

Omurgalı adamların karakterinde;
‘bukalemunluk’,
‘ikiyüzlülük’,
‘yılışıklık’,
‘kahpelik’ ve ‘kalleşlik’ yoktur!..

* O çevresinde ‘Doğrucu Davut’ olarak tanınır, bilinir!..

* Omurgalı adamlar, çevresindekilerin ‘alkış’ ve ‘yuhalamalarına’ önem vermezler!.. Bilirler ki, en küçük bir başarısızlıkta, alkış sesleri bir anda ‘yuhalamalara’ dönüşüverir!..

* Omurgalı insanlar köle ruhlu insanlardan nefret ederler!..

* Omurgalı insanlar, ‘intikam’ peşinde koşmazlar, yeri geldiğinde affetmesini bilirler!..

* Onlar seviyeli insanlardır. Seviyesizliklere sadece gülüp geçerler!..

* Omurgalı insanlar ‘kınayanın kınamasına aldırmazlar!..’

* Onların yolu ‘sarp’ ve çetindir!.. Onlar sarp yokuşlara tırmanmayı görev bililer!..

 

Velhâsıl, ‘omurgalı’ olmak, yani âdem olmak, adam mgibi adam olmak zor iştir:
‘omurga’ sahibi olamayan,
‘dik’ duramayan,
‘kula kul olmayı’ kendisine ilke edinen,
‘başkalarından’ emir alıp onların ‘borusunu’ öttüren,
‘gelene ağam, gidene paşam’ demeyi marifet sayan insanlar, omurgasız insanlardır. Müslümanların yüzkarasıdır bunlar…(Çekirge sürüsü, bok becekleri, solucanlar…)

 

Omurgalı olmak, adam gibi adam olmak, âdem olmak;
zor zenaatır. Onlar iktidar/güç sahiplerinin’ etrafında dolaşmazlar. Onlar, omurgasızlar/ sürüngenler ile; ‘düzenbaz’, ‘yağcı’, ‘dalkavuk’, tabakası ile yayana gelmezler!

Omurgalı insanlar, ‘şahsiyetli ve onurlu’ insanlardır. Onların ilkeleri ve prensipleri vardır. Onları değerli kılan, onurlu kılan şey; kurumları, makamları, sahip oldukları zenginlikleri değildir, ilkeli tavır ve davranışlarıdır. Şahsiyetli ve ahlaklı duruşlarıdır. Onlar, şartlar ne olursa olsun, şartlara ve güce teslim olmazlar.

 

Omurgasız insanlar ise:

-rüzgârın önündeki yaprak gibidirler, sağa sola savrulur dururlar.  Belli bir kimlik ve şahsiyet sahibi olamazlar.

-Hiç kimseye karşı vefa ve sadakat sahibi de değildirler. Kendi menfaatlerinden başka bir şey düşünmezler. Menfaatleri bittiğinde de kim olursa olsun kullanılmış mendil gibi onu atıp giderler.

-Dostluk, arkadaşlık gibi kavramlar onlara yabancıdır. Omurgasız insanlar aslında esarette yaşarlar. Onlar nefislerinin, tutkularının, gücü elinde bulunduranların esiridirler.

-Omurgasız insanlar, yüz yüze konuştuğunuzda size, cins bir Arap atı intibaı verirler, arkalarını dönüp gittiklerinde, ancak izinden eşek olduklarını anlarsınız.

 

Bitirirken sözü Ziya Paşa’ya bırakalım;

“Âdeme âdem gerektir âdem etsin âdemi,

Âdem âdem olmayınca netsin âdem âdemi.” (Ziya Paşa)

 

Ne mutlu, ‘omurgalı/ adam gibi adam’ olmayı ilke edinen yiğitlere!..

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.