MÜNİHTE YAPILAN SON AVRUPA ŞAMPİYONALARI VE ÜLKEMİZİN GÜZEL SPORCULARI

ABONE OL
22:00 - 22/08/2022 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Bu yıl Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen ve farklı dokuz spor dalını kapsayan Avrupa şampiyonaları; bugün sona erdi. Plaj Voleybolu, Kano, Tırmanma, Atletizm, Bisiklet, Kürek, Masa Tenisi, Triatlon ve Artistik Cimnatik gibi farklı branşlarda yapıldı. Ben bunlardan sadece iki temel spor dalı olan Atletizm ve Artistik Cimnastik branşlarına ilişkin görüşlerimi siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum.

Ama öncelikle 1972 Münih Yaz Olimpiyat Oyunları esnasında, Filistin Kurtuluş Ordusu adlı örgüt tarafından öldürülen 7 israilli sporcu olayından sonra, Almanya belkide Olimpiyat köyünde ilk defa böylesi kapsamlı bir organizasyonu hayata geçirdi. Bu bağlamda bu organizasyon İsrail’liler için büyük önem taşıyordu. Bir ikincisi ise Almanya 1972 yılında o gün yarışan sporcularına ve olimpiyat oyunlarında organizasyonda görev yapan üst düzey yöneticilerine (hayatta kalanlara) adeta onların gönlünü alırcasına ve onları hatırlayarak ödül vermerinin sağlaması sonucunda onların mutlu olmalarına neden olmuştur işte bu duyguları da adeta ülkelerine şükran duyduklarını gözlerinden görebiliyorduk.

Şimdi bu yarışmalara ilişkin görüşlerimi paylaşmadan önce geçen haftaki yazımda belirttiğim üzere bana göre büyük bir hedef yarışması olmayan İslam Ülkeleri Dayanışma Yarışmaları ve bu yarışmaya katılan sporcularımızın bir hafta sonra Avrupa Şampiyonası gibi çok önemli bir yarışmaya katılmaları sonucunda Performanslarını optimal düzeyde sergileyemeyeceklerini ve başarılı olamayacaklarının altını çizerek belirtmiştim. Diğer yedi branşa ilişkin söylenecek çok şey var ancak beni daha çok yakından ilgilendiren iki branş var ki! Bunlardan birincisi Atletizm ve diğeri Artistik Cimnastik branşlarıydı, işte bu iki spor dalı ile ilgili görüşlerimi siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum.

Öncelikle Atletizm branşında daha önceki yazımda da belirttiğim gibi düşüncelerimi destekleyen sonuçları hep birlikte gördük; sırası ile açıklamaya çalışacağım, 200 metre finaline katılma hakkını elde eden ve büyük umutlar beslediğimiz Azeri asıllı Türk atlet Ramil Guliyev 200 m final koşusunda maalesef 100 metreye geldiğinde sakatlanarak yarışı terk etmiştir, Küba asıllı Türk Yasmani Capello 400 metre engeli koşunda olağanüstü bir mücadele göstererek ve hatta final çizgisine az kala kendisini final çizgisine adeta atarak 3. olmuştur, yine Kenya asıllı Türk sporcu Yasemin Can önce 10 000 m de 1. ci olarak altın ve ardından 5000 metrede de 2. olarak gümüş madalya almaya hak kazanmıştır.

3000 metre engelli koşusunda Tuğba Güvenç büyük bir gayret göstererek 5. olurken, erkekler yürüyüş dalında Masun Korkmaz 7. ci, kadınlar yürüyüş branşında Meryem Pekmez 17.ci olurken iki yürüyüşçümüz (biri kadın ve biri erkek) maalesef diskalifiye olmuşlardır. Maratonda iki sporcumuz (erkek)yarışmayı terk etmişlerdir. Sonuç olarak Türk atletizm takımında 3 madalya ve bu üç madalyayıda devşirme sporcuların aldığını görmekteyiz. Tüm bu sporcular bu yarışmalara 12 ay süreyle kamp yaparak hazırlanmalarına karşılık alınan bu sonuçlar Türk atletizmine hiç yakışmadığını düşünüyorum!

Dolayısı ile burada kafama takılan birkaç soru var bunları şu şekilde toparlamak istiyorum; Ülkemizde yapılan yarışmalarda rekor kıran, birincilikler alan atletlerimiz Avrupa’da acaba neden aynı dereceleri yapamıyorlar?

Özellikle Atletizmde; yurt içinde yapılan yarışmalarda alınan dereceler, yurt dışında neden alınamıyor? Acaba bir hafta arayla yapılan bu yarışmalardan mı kaynaklı yoksa başka nedenler mi var?  Başarısızlığın nedenleri bir an önce masaya yatırılmalı ve sağlıklı çözümler bulmalıdır. Aksi takdirde bu inişli çıkışlı sonuçlar bu şekilde devam edecektir.

Artistik Cimnastiğe gelince sporcularımız olağanüstü bir performans göstererek, ülkemiz tarihinde bir ilke imza atarak bireysel sıralamada Ahmet Önder 2.  olarak gümüş ve Âdem Asil 3. olarak bronz madalyayı almaya hak kazanarak ülkemizi gururlandırmışlardır! Ayrıca benim düşüncemi çürütüp çürütmedikleri tartışılabilir! Herşeye rağmen bu sporcularımızı içtenlikle kutluyorum.

Sporcularımız bununla da yetinmeyip takım sıralamasında yine bir ilki başararak İtalya’ya kıl payı bir puanla geçilerek Avrupa üçüncüsü oldular ve alet finallerine atlama masası hariç her alette finale kaldılar.

Yer, Kulplu Beygir, Halka, Paralel ve Barfiks alet finallerinde beklentimiz çok yüksekti özellikle Ahmet Önder’in Yer ve Barfiks aletinde madalya beklentisi vardı, aynı şekilde Ferhat Arıcan’ın Paralel aletinde (Ki bu alette Olimpiyat üçüncülüğü olan bir sporcu ki Avrupa’da en başarılı sporcu ödülü ile ödüllendirildi) maalesef beklenen sonucu alamadan elenerek şampiyonaya veda ettiler. Halka aletinde yüzümüzü güldüren tek sporcu Adem Asil 2. olarak gümüş madalya almıştır.

Tekrar ediyorum geçen hafta yazdıklarımın arkasında duruyorum. Bir hafta önce sporcularımızın yaptıkları müsabakalarda sarfettikleri efor, bana göre daha önemli olan Avrupa şampiyonası yarışmalarında harcanmalıydı. Bu durum sporcularımızı olumsuz yönde etkilediğini yakından izleme şansını birlikte gördük. Ki sporcuların yorgunlukları gözlerinden okunuyordu ve hatta en üst düzeydeydi! Şayet böyle olmasaydı kimbilir alet finallerinden birkaç madalya ile eve dönebilirmiydik?

Umarım yapılacak yeni planlamalarla farklı bir yol izlenir! Örneğin her yarışmaya farklı sporcularla katılmak bence iyi bir çözüm olabilir! diye düşünüyorum ancak konu para olunca sanırım buna abiler ve ablalar taviz verilmiyor ve her şeyi aynı kişiden bekleyince sonuçta böyle kötü olabiliyor benden söylemesi!

Benim bu yarışmaları Münih’te yerinde canlı olarak izlememi sağlayan ve katkı koyan sevgili Suat Çelen’e ve sevgili İsmail Göktekin’e buradan şükranlarımı sunuyor cimnastik sporumuzun tutturduğu bu çizginin altına düşmemesi temennisinde bulunuyorum.

Saygılarımla

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
    Tüm Yorumlar (1)
    • Kazım kurtyılmaz

      Jimnastikteki başarı, Jimnastik Fed. Bşk. nının zamanında yaptıgı yatırımların sonucudur. Atletizmdeki gibi yıllardır hazır menülerle madalya almak yerine kendisi ugraşarak yetiştirmiştir. Tebrik ederim.

      Yanıtla
      +0
      -0