0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye, bir anonim şirket gibi yönetilmesi şöyle dursun, bir ilkel kabile gibi bile yönetilmiyor.

Türkiye 18 Yıldır: ‘’Hedefe ulaşmak için papaz elbisesi bile giyerim!’’ Kuralını ilke edinmiş biri tarafından yönetiliyor.

Askerlik görevini yaparken, kantin subaylığı, askerlikten sonra Ülker Bisküvisi dağıtımını yapmaktan başka ticari deneyimi yoktu.

Küçüklüğünde yoksul ailelerin çocuklarının yapmak zorunda olduğu, sokak satıcılığı deneyimi vardı.

Satılmayıp tezgâhta kalan simitleri alıp, annesinin yardımıyla buharda ısıtarak tazeymiş gibi ucuza satarak cep harçlığını kazanıyordu.

Gençliği bitirimleri, kabadayıları bol olan Kasımpaşa’da geçmişti.

Siyasete atıldığında mahalle arkadaşı mafya ilişkileri olan kabadayı Kudret ‘le birlikte meyhanelerde seçim propagandası bile yapmışlardı.’’

Yıllar sonra kabadayı Kudret, Şişli’de rakip mafya tarafından kurşunlanarak öldürüldüğünde arabasında Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlunun düğün davetiyesi bulunmuştu.

Geçmişte koltuklarını korumak için ortak olduğu Bahçeli’yi bile tehdit eden katil bir mafya uzantısı Alaattin Çakıcı’yı yoldaş saymalarını halkımız hiç yadırgamadı.

Türkiye, Erdoğan-Bahçeli çatışmasındaki birbirlerine ‘’zürriyetsiz-şerefsiz-haysiyetsiz’’ gibi bir parti başkanına, bir başbakana yakışmayacak düzeysizliği asla yaşamamıştı.

Koltuklarını kaybetme korkusuyla bir araya gelince, birbirlerine söyledikleri aynı düzeysiz hakaretleri Ana muhalefet liderine, bir kadın olarak İYİ Parti Genel başkanı Meral Akşener’e yapmaktadırlar.

Erdoğan, ABD tarafından nasıl, seçilip Türkiye’nin yönetimine getirildiği bilinmektedir.

AKP, laik Cumhuriyetten yana deneyimli kadroların yerine FETÖ kadrolarıyla yargıyı, TSK’yı kumpaslarla bertaraf edip, yerlerine; demokrasiye laikliğe, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne düşman asker, polis, savcı, yargıç ve bürokratlarla tarikat devletine dönüştürülmenin temelini atmışlardı.

Üniversite, askeri okul, devlet memuru seçme sınav sorularını çalarak, bilimi, bilgiyi rehber alan zeki halk çocuklarının yerine, yandaş ve cahil yobazları yerleştirdiler. Bu ahlaksızlığı yapan kişinin serbest kalmasının nedeni, emri verenin Erdoğan olduğu içindir.

Ortaklık bozulunca FETÖ, 17-25 Aralık’ta bakanların, bakan çocuklarının, Erdoğan’ın yolsuzluklarını belgeleriyle, telefon kayıtlarıyla, ayakkabı kutularındaki milyonlarca dövizi ifşa ettiler.

Mecliste araştırmayı bile göze alamadılar

FETÖ yanlısı savcılara takipsizlik kararı verdirdiler

Türkiye’de; yasama-yürütme-yargı-güvenlik-ordu bir tek adamın emrine verilerek, (aslında o makama gelmesi için gerekli bir üniversite diploması olmadığı halde) ülkenin uçurumdan aşağı uçmasının önü açılmış oldu.

Üniversiteler yetkisiz, bilgisiz, yobaz, ahlak düşkünü çakma profesörlere teslim edildi.

Yargı liyakatsiz, adalet duygusundan uzak çakma savcı ve yargıçlara teslim edilerek, Erdoğan’ın sopası konumuna getirildi.

Seyyar Mahkemeler yetmedi, yandaş hakimlerce davalara göre seyyar hakimler dönemi başlatıldı.

Suriye’de, Irak’ta, Libya’da kendi İhvancı hedefleri için savaşlara öncülük ederek, binlerce Mehmetçiğin boş yere ölümlerine neden oldular.

Yunanistan, 12 Adamızı işgal edip, kuzu çevirmesi yaparken, Erdoğan ve atanmış FETÖ şaibeli Savunma Bakanı ve Mafya özentisini Yoldaşı Bahçeli öfkelerini muhalefetten çıkarmaktadırlar.

Her eleştiriyi cumhurbaşkanına hakaret sayıp yandaş hâkim ve savcılarla siyasilere yüklü tazminatlara mahkûm edilirken, vatandaş hapis cezalarıyla bertaraf edilmekteler.

ABD Başkanı Suriye’ye giren askerlerimizi geri çekmek için Erdoğan’a

‘’Aptallık etme seni perişan ederim, aile servetini açıklarım!’’ Diye hem hakaret hem tehdit edince askerimiz apar-topar geri çekildi.

Akdeniz’de gemimizi arayacaklarını bildiren Almanya’ya yanıt bile veremeyen Erdoğan’a yine muhalefet destek vermek zorunda olduğu yanlışına düştü.

31 Mart seçimlerinde her türlü baskıya, kısıtlamalara, yandaş YSK’ya rağmen halk Millet İttifakını tercih etti.

Bahçeli’nin elinde Apo’nun Kürt asıllı vatandaşlara Cumhur İttifakına oy verin mektubunu sallatmasına, Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkarıp ‘’Millet İttifakına oy vermeyin!’’ Tehdidine rağmen HDP’nin ve Kürt Kökenli yurttaşların Millet İttifakının zaferine katkısını:

Önce İYİ parti inkâr etmemeli!

Ülkenin çıkarlarını değil, içerideki seçmen için dışarıya karşı kabadayılık yapmasına pişman eden AB’ye hakaretler etmek, karşı bildirilere imza atmak Türkiye’ye zarar verir.

Erdoğan-Bahçeli ortaklığını seçimlerde sandıkta yeneceğinize artık inanın.

Makron ‘un ‘’Biz Türkiye Halkına değil Erdoğan’a karşıyız!’’ Dediği gibi

Siz Erdoğan’ı değil, Laik- Demokrat Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak zorundasınız.

Şefkati İhvancılara değil, Laik Cumhuriyet için mücadele edenlere göstereceksiniz.

Yıldız AKALIN