0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

MÖLLN FACİASI KURBANLARI ANILDI 

Almanya’nın Mölln kentinde 23 Kasım 1992 tarihinde bir grup aşırı sağcının, çoğunlukla Türklerin oturduğu bir evi kundaklaması sonucu yaşamını yitiren Bahide Arslan, Yeliz Arslan ve Ayşe Yılmaz, ölümlerinin 15. yılında törenlerle anıldı. Mölln’deki Fatih Sultan Mehmet Camisinde mevlit okunarak başlayan anma törenine Quellenhof otelinde devam edildi. Quellenhof otelindeki anma törenine Arslan ailesi fertlerinin yanı sıra Hamburg Başkonsolosu Mehmet Dönmez, ataşeler, Almanya Türk Toplumu (TGD) Genel Başkanı Kenan Kolat, TGD Yönetim Kurulu üyeleri, Hamburg ve çevresi Türk Toplumu Başkanı Nihat Ercan, Türk Öğretmenler Derneği Başkanı Nebahat Ercan, Schleswig-Holstein Türk Toplumu Başkanı Cebel Küçükkaraca, Sol Parti Federal Meclis üyesi Hakkı Keskin, Alman Meclisi Başkan Yardımcısı ve Sol Parti Milletvekili Petra Pau, Mölln Belediye Başkanı Wolfgang Engelmann ve din adamları katıldı. Hamburg Başkonsolosu Dönmez yaptığı konuşmada, Mölln faciasının Nazi Almanyası’ndan sonra görülen en büyük ırkçı saldırılardan biri olduğunu ifade ederek, bu olayın uluslararası kamuoyunda da büyük yankı uyandırdığını belirtti. Dönmez, ”Alman kamuoyu bu faciayı unutmamalıdır. Bu saldırılardan ders çıkartılmalı ve bunların bir daha tekrarlanmaması için çaba harcanmalıdır. Yabancı düşmanlığı son yıllarda artmaktadır. Her ne kadar bunun nedeni olarak işsizlik ve ekonomik nedenler gösterilse de olayların engellenmesi için hepimize büyük görevler düşmektedir. Günümüzde burada eğer geçmiş yıllara göre katılım daha fazla ise bunun nedeni saldırıdan büyük bir ders alınmış olmasıdır” dedi.

"ACIMIZ ÇOK BÜYÜK !"

TGD Başkanı Kolat da, Almanya’da sadece ırkçılık olmadığını, halkın büyük bir çoğunluğunun barış ve dostluk duyguları içinde yaşamak istediğini belirtti. Mölln belediyesinin çalışmalarını takdirle karşıladığını ifade eden Kolat, ”Mölln, Arslan ailesi ve göçmenlerle dayanışma içinde olan bir şehir. Aradan 15 yıl geçti, ancak acımız hala büyük. Biz göçmenler Almanya’yı hala vatanımız olarak görüyoruz” dedi. Din Hizmetleri Ataşesi Rıdvan Nizamoğlu ve kilise görevlilerinden Matthias Eissweiss, yaptıkları konuşmalarda saldırıyı kınayarak, birlikte yaşamanın önemine vurgu yaptılar. Meclis Başkan Yardımcısı Pau, Almanya’da son yıllarda aşırı sağcı eylemlerin artığına dikkat çekerek, ”İstatistiklere göre Almanya’da her gün en az iki aşırı sağcı saldırı düzenleniyor. Almanya bir göçmen toplumudur. Göçmenler de bu toplumun bir parçasıdır. Mölln faciası bizim için korkunç bir olay. Bu olaydan ders çıkartıp, bu facia bize ne öğretti, onu ortaya koymamız gerekir” dedi.

PAU: "GEÇMİŞTE DE MÖLLN VARDI ŞİMDİ DE VAR !"

Almanya’nın çok sayıda kentinde inşa edilmesi planlanan camilerle ilgili tartışmaları da gereksiz bulduğunu kaydeden Pau, ”Edmund Stoiber (CSU partisinin eski Genel Başkanı), cami minaresi, kilise kubbesinden büyük olmamalı şeklinde açıklamada bulunmuştu. Bu tür tartışmalar gereksiz. Önemli olan farklı kültür ve dine mensup insanların nasıl bir arada yaşayabileceği konusunda fikirler üretmektir” diye konuştu. Uyumun tek taraflı olmadığını da sözlerine ekleyen Pau, ”Geçmişte de Mölln vardı, şimdi de var. Sizlere cesaret vermek için için buradayım. Birbirimize karşı değil, bir arada yaşamaya devam edeceğiz” dedi. Mölln Belediye Başkanı Engelmann da, bu acı olaydan dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Mölln kentinde barış, hoşgörü ve kardeşlik içinde yaşandığını, bunu bozmaya da kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirtti. Anma törenine katılanlar daha sonra sessiz bir yürüyüşle Arslan ailesinin evinin önüne giderek çelenk bıraktılar. AA