ZALİM-ZULÜM-VİCDAN
Gezi olayları iktidarın toplumu kendi inancına, hukuksuzluğuna biat etmeye zorlamasına karşı gençlerden oluşan karşı bir direniş hareketidir.
Üstelik barışçıl, dayanışmacı, şenlik havasında sessiz demokratik bir eylemler dizisiydi.
İktidarın başı düşünmeyi değil bu masum ve haklı muhalefeti zulümle, şiddetle susturmayı yeğledi.
Gencecik insanları öldürttü.
14 yaşındaki çocuğu terörist ilan etti.
Ellerinde sopalarla, palalarla gençleri linç eden yandaşları, şiddeti, zulmü görev sayan polisleri ödüllendirdi.
”Camide içki içtiler” dedi caminin din adamı reddetti.
”Yakınım bir türbanlıya yüz yarı çıplak kişiler saldırdı” dedi doğru çıkmadı.
Anayasal bir suç olan; halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek suçu işlemekte hep ısrarcı oldu.
17 Aralıkta ortaya çıkarılan başbakanın aile bireylerinin, bakanların, çocuklarının yolsuzluk ve rüşvet skandalı dünyada Türkiye’yi utanç duyulacak suçların ülkesi olarak gösterdi.
Hırsızlığı, rüşveti kapatmak için savcıları, yargıçları, emniyet müdürlerini değiştirerek yandaş hâkim, yandaş savcı, yandaş emniyet müdürleri ve amirleri atayarak kâğıt üzerinde aklanmayı planladılar.
En iyi savunma saldırıdır mantığı ile iktidar;
Militanlaştırdığı polis güçleriyle
Cumhuriyetin değil iktidarın savcılarıyla
Hukukun üstünlüğü ve vicdanı ile değil, iktidarın elemanı hâkimleriyle
Ulusun, ülkenin değil tek adamın emirberi milletvekilleriyle
Devletin yerine tek adamın valisi, kaymakamı, emniyet müdürleriyle
Kalemini satılığa çıkarmış iktidarın silahşoru olmuş medyasıyla
Zalimce saldırıya geçti.
1Mayıs İşçi Bayramı, emekçilerin hem bayramı hem de emekçinin istemlerini duyurduğu gündür.
Ama zulmetmeyi halk iradesiyle aldıklarını varsayan güç:
”Kutlayacaksan benim gösterdiğim yerde, yürüyeceksen benim istediğim şekilde yürüyeceksin!”
”Anayasal, yasal hakkım” diyenlere;
Yasa da benim, anayasa da benim” diyerek kestirip attı.
Türkiye’de AKP’ye biat etmeyen sendikalarına AKP’nin polisleri coplarla, gazlarla, saldırıya geçti.
Genç bir kadını hoyratça sürüklercesine çekip almak istiyorlardı.
Kadın elindeki kimliği göstermeye çalışıyor, çığlık atıyor, zorbaların pençelerinden kurtulmaya çalışıyordu..
Zulüm görev başındaydı ve acımasızdı.
Kadın protez bacakları üzerinde durmaya çalışan CHP Milletvekili Şafak Pavey’di…
Diğer bir CHP milletvekili Mahmut Tanal polislerce tartaklandı, gözlüğü kırıldı.
Yoldan geçen gençlere zorla poşu takarak resim çeken polisleri dünya medyası dünyaya duyurdu.
Çocukların bile coplandığı, biber gazların hastanelere, evlere kadar girdiği bir işçi bayramında polis
yaptığı zulümden zevk alıyordu.
Zulüm iktidarın korunma aracı olmuştur.
Çağdaş toplumlarda zulüm bir insanlık suçudur.
Zulme karşı çıkmak, insan olmanın olmazsa olmazlarındandır.
Zulüm bir alt kültürün ürünüdür.
Zalim zulmü, zulüm, vicdansızlığı yaratır.
Vicdan insanlara sevgiyi, karşıyı anlamayı, hoşgörüyü, adil olmayı sağlar.
Vicdan sahibi kişiler haksızlık yapamaz.
Vicdan, kişilerin, ailenin, toplumların yapısını, eğilimlerini belirler.
Bireylerin vicdanı, yaşadıkları toplumun gelenekleri, dini, mezhebi, aldıkları eğitime göre şekillenir.
Vicdan tartısı olmayan kişi ve toplumlar zulmü yaşam biçimi olarak benimser.
Zalimlerin egemen olduğu toplumlarda zulüm iktidarın güç kaynağıdır.
Kendinden olmayan insanlar, düşman ya da ötekidir.
Düşmana ve ötekine zulüm yapmak bir görev, hatta hak olarak kabul edilir.
Zulüm, toplumlarda ırkçı, dinci-mezhepçi, ayırımcı, ötekileştirici bir yapının ürünüdür.
Kişi zalimliği ilk önce aileden, aile içi şiddetten öğrenir.
Aile içi şiddeti yaşayan çocuklar, zulmü kendinden zayıf çocuklara, hayvanlara uygulayarak içselleştirirler.
İnsanlar nasıl ki arkadaşlarını kendisi gibi olanlardan seçme eğilimi varsa, toplulukların da kendi gibi yaşayanlarla, düşünenlerle yaşamayı tercih etme eğilimi de ayrışmayı, ötekileşmeyi yaratır.
Böylesi toplumları yönetmek, kışkırtmak kolaydır.
Böylesi toplumlar düşünceye yabancıdırlar.
Mustafa Kemal’in; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller cumhuriyetine karşı;
AKP İktidarın ısrarla vurguladığı karşı tez:
Dindar ve kindar nesillerin yönettiği totaliter bir Türkiye’dir.
Bu rejimde vicdan yoktur
Bu rejimde zulüm vardır
Bu rejim, zalimlerin zulüm aracıdır.
Zalimin, temsili olarak yerine geçen çocuklara söylediği gibi,
Varmak istediği hedefi göstermişti:
İster asar, ,sterse keser!
Razı mısınız?
