YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ (MI)?

ABONE OL
18:20 - 01/10/2020 18:20
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ (MI)?

“Şu anda bölgede karşımızdaki tüm terör eylemlerine karşı hassasiyetimiz var. Ha bilinmelidir ki, eğer burada askeri bir harekât olacaksa; bizim hudutlarımız kim tarafından korunuyor, asker tarafından; dolayısıyla böyle bir tehdit altında olduğumuz zaman askeri harekât buna karşı yapılacaktır.. Sınırlarımız tehdit altına giriyorsa bu adımların da atılması lazım…”

Bu sözler; BM toplantısından dönen Hazret’in ağzından, anlı şanlı uçağında, uçağına aldığı yandaş gazetecilere çıkmışlar.
Var mı sınırlarımıza dayanan bir tehdit?
Var!
Nerede?
Suruç’un hemen karşısında.
Kobani’ye saldıran IŞİD bizim için bir tehdit midir?
Evet!

O zaman TSK’nin kara harekâtı için gerekçe de hazır Hazret’e göre.

Mustafa Kemal’in o ünlü „YURTTA BARIŞ! DÜNYADA BARIŞ!“ özdeyişi, BOP’un bu işbirlikçi eşbaşkanınca çöp sepetine atılacak.
Ne yurtta ne dünyada barıştan söz edebileceğiz. Bizi hiç, ama hiç ilgilendirmeyen bir petrol savaşına bodoslama dalacağız.
Alavere, dalavere. Kürt Memet nöbete…
Harekât; NATO üyesi ülkelerin IŞİD’e karşı düzenledikleri bir harekâtmış, NATO üyesi olan Türkiye de bu harekâtta yerini alacakmış.
Minareyi çaldı, kılıfı da hazır.

“Bir defa mütemmim cüzü karadır. Eğer karayla bağlantısı dışında bir de deniz varsa, deniz de buna dahil olur. Bütün olarak ele almak durumundasınız. Kara esastır.”  diyerek karadan, bodoslama, duvara karşı saldırıya ne denli teşne olduğunu da sokuyor gözlerimize.

Devam ediyor Hazret.

“Bizim üzerinde ısrarla durduğumuz konu, bir uçuşa yasak bölge ilanı, güvenli bölge ilanı, üzerinde ısrarla durduğumuz eğitim-donatım konusu. Bütün bunlara yönelik çalışmalarda da öyle zannediyorum ki mutabakat sağlanacaktır.”

Kafası salt paraya basıyor ya bunun. Bu sözlerinin ardında yatansa bence şu:


“Siz parayı bastırın, gerisine karışmayın!”

Aşağıdaki sözlerine bakındı hele! TBMM’ne aba altından sopa gösterme değilse nedir bu?


“Şartlar önceki gibi değil. Tezkerenin çıkışıyla birlikte gerekli adımları atmamız gerekiyor. Burada, ikinci, üçüncü sınıf bir ülke konumunda değiliz. Birinci derecede etkilenen konumundaki bir ülke tabii ki önce ne yapacağının kararını kendisi bir defa vermesi lazım.”

Bunun tampon bölge falan isteklerine kimsenin aldırdığı da yok.
Ne yaparsa yapsın, ne derse desin Hazret, kervan yürüyor.
Anladınız siz onu.

Tanrı aşkına! Ağzından çıkan şu sözler kan dondurucu cinsten değil mi?

“Bizim hedefimiz böyle bir işin içine girdiğimiz takdirde sadece Suriye değildir veya sadece Irak değildir. Irak ve Suriye’dir. Ama Irak’ta rejimle bizim şu anda bir şeyimiz yok. Fakat Suriye’deki rejim meşru değildir.”

Kırmızı görmüş azgın boğaya dönmüş bu.

„Yurt savunması söz konusu değilse savaş cinayettir.“ demişti, biliyorsunuz.

Kim mi?


Şimdilerde heykelleri yakılan, yıkılan Kurtarıcı ve Kurucu…

Neyi, niçin, kim için savunacağız?

İşte bütün mesele!

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.