YURTDIŞINDA OY KULLANMA HAKKI

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızı yıllardır meşgul eden konulardan biri de Türkiye’deki genel seçimlerde oy kullanabilme. Özellikle seksenli yıllardan itibaren giderek yükselen yurtdışında oturduğu sırada, yani yaşadığı ülkede Türkiye’deki seçimler için seçmen olma arzusundan söz ediyorum Yıllardır üzerinde konuşulan, tartışılan, çözümü sürekli geciken bu “hakkın” artık alınma noktasına yaklaşıldığı anlaşılıyor. 1995’de yapılan Anayasa değişikliği ile artık anayasal hak haline gelen bu hususla ilgili benim de geçmişte bürokrat iken bazı deneyimlerim oldu. Şimdi o deneyimlerimi paylaşmak, ama önce göçmenlerin ülkelerindeki seçimlerde oy kullanması hakkında bugüne kadar kamuoyuna yansıyan pro ve contra görüşleri tartışmak istiyorum.

Önce işin “contra” yönünden başlayalım. Yurtdışına giden, gittiği ülkede yerleşik olan ve artık terk ettiği ülkesindeki siyasetle ilgisi kalmayan göçmenlerin, kendilerini ilgilendirmeyen bir ülkede seçimlere katılmasının ne gereği vardır, deniyor. Ben değil, seçme hakkına karşı çıkanlar böyle diyor. Şimdi bu mantığın belki haklı yanları olabilir, diye düşünebiliriz. Göçmen olan ve artık “eski vatanı” ile ilgisi kalmayan kişinin geçmişteki o uzak ülkenin siyasetinde etkili olmasının kime yararı olabilir. Bu görüş bence ondokuzuncu yüzyılda Avrupa’dan kalkıp Amerika’ya, Avustralya’ya göç eden, bir daha ömürleri boyunca geldikleri yurtlarına hiç dönme olanağı bulamayan göçmenler için geçerli olabilir. Fakat iletişimin ve ulaşımın, kısaca sınıraşırı yaşam alanlarının bu denli yoğunlaştığı günümüzde göçmenlerin aynı zamanda iki ülkede yaşadığı gerçeğini unutmamak gerekir diye düşünüyorum. Sonra, bizim Türkiye’ye yakın coğrafyalarda yaşayan vatandaşlarımızın yılın on iki ayı fiziki olmasa bile günün neredeyse yarısını Türkiye’de “yaşadıklarını” bilmiyorlar mı bu “contracılar” acaba?

Bu yazdıklarım “pro” konusunda düşündüklerimin ipucunu verdi sanırım. Küçülen dünyada insanları, göçmen oldukları için geldikleri yeni “vatanlarının” sınırları içine hapsedilmiş farz etmek günümüzde bence geçerliğini yitirmiştir. Almanya’dan Türkiye’ye birkaç saatte uçarsınız, internetten Türkiye’deki yakınınızla saatlerce görüntülü görüşürsünüz, her akşam Türk televizyon kanallarını izlersiniz, taraftarı olduğunuz Türk futbol takımları ile yatar kalkarsınız. Ama Almanya’da, Fransa’da, Hollanda’da oturuyor olabilirsiniz. Sınırlar önemini giderek yitiriyor. Bu da iyi bir şey!

İnsanlar, eğer kendilerinde anayurtlarının siyasetini yönlendirme, etkileme konusunda yetkinlik ve görev olduğunu düşünüyorlarsa, bu doğrultuda arzuları varsa, bu hakkın verilmesi doğru bir karardır. Nitekim, T.C.Anayasası da yurtdışında oturanların Türkiye’de genel seçimlerde oy kullanmalarına olanak verecek biçimde değiştirilmiştir. Şimdi gerekli yasal düzenlemelerin de yapılacağını veya hazırlıkların yapılmakta olduğunu duyuyor ve seviniyorum.

Bu hakkın yurtdışındaki vatandaşlarımız tarafından kullanılmasının onların Türkiye’ye bağlılıklarını, Türkiye’ye ve ulusumuza olması beklenen toplumsal sorumluluklarını pekiştireceği gibi, Türk siyasetinin de yurtdışındaki Türklere, onların çıkarları ve sorunlarına daha duyarlı hale gelmesine neden olacağına inanıyorum. Türk siyaseti böylece yurtdışındaki oy potansiyelini ciddiye almak zorunda kalacaktır. Bu da, hem demokrasiye hem de gelişmesinden mutluluk duyulması gereken sınıraşırı yeni ekonomik, kültürel ve sosyal alanların oluşmasına katkı anlamına gelmektedir. Yine şu hususun da unutulmaması gerekiyor: Vatandaşlarımızın Türkiye’ye olan ilgileri yaşadıkları ülkenin yasalarına, örf ve adetlerine duydukları saygı ve sadakati zedelemeyecektir. Yurtdışında oy kullanmayı geçmişte engelleyenlerin bunu da düşünmeleri uygun olacaktır.

Dr. O. Can Ünver

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.