YÖN BİLDİRİSİ

ABONE OL
18:53 - 01/10/2020 18:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Haftalık YÖN Gazetesi, Türkiye’de Atatürkçü, yurtsever, emperyalizm karşıtı, tam bağımsızlıkçı bir geleneğin altyapısının sağlamlaşmasına katkı vermiş ve 20 Aralık 1961 tarihinden, 30 Haziran 1967 tarihine kadar çıkan 222 sayı ile dönemin siyasi hayatına yön vermeyi başarmıştır. Doğan Avcıoğlu, Cemal Reşit Eyüboğlu ve Mümtaz Soysal tarafından kurulan YÖN Gazetesi, 27 Mayıs 1960 Devrimi’nin özgürlük ortamında ve devrimin büyük eseri, 1961 Anayasası sayesinde yayın hayatına başlayabilmiştir.

YÖN Gazetesi’nin ilk çıkan sayısında 164 aydın ve yurtseverin imzaladığı YÖN Bildirisi yayınlandı. İlerleyen haftalarda imzalayanlarla birlikte bu sayı 1042 oldu. Günümüzde YÖN Bildirisi’nin imzalanışının ellinci yılını kutluyoruz. 20 Aralık 1961 tarihindeki YÖN Gazetesi’nde yayınlanan bildiri özet olarak şöyleydi: “Türk halkının, çok çeşitli iktisadi, siyasi ve sosyal sorunlar ortasında, kendisini bütün özlemlerine kavuşturacak bir yön aramakta olduğu bugünlerde, toplum hayatının çeşitli kesimlerinde görev almış olan bizler, altına imzalarımızı attığımız bu bildiri ile, ortak amaçlarımızı açıklamayı doğru bulduk. Böyle bir bildirinin sorunlarımızı çözmekte faydalı olabilecek olumlu tartışmalara yol açacağını düşünüyoruz.

1. Atatürk devrimleriyle amaç edinilen çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmanın, eğitim olayını sonuçlandırmanın, Türk demokrasisini yaşatmanın, sosyal adaleti gerçekleştirmenin ve demokrasi rejimini sağlam temeller üzerine oturtmanın, ancak iktisadi alanda hızla kalkınmakta, yani ulusal üretim seviyesini hızla yükseltmekte göstereceğimiz başarıya bağlı olduğuna inanıyoruz.

2. Bugün Türk toplumuna yön verebilmek durumunda bulunan öğretmen, yazar, politikacı, sendikacı, girişimci ve idareci gibi kimselerin, belli bir kalkınma felsefesinin ana hatları üzerinde anlaşmaya varmalarını zorunlu sayıyoruz.

3. Kalkınma felsefemizin hareket noktaları olarak, bütün olanaklarımızı harekete geçirmeyi, yatırımları hızla arttırmaya, iktisadi hayata bütünüyle planlamayı, kitleleri sosyal adalete kavuşturmayı, sömürüyü kaldırmayı ve demokrasiyi kitlelere mal etmeyi zorunlu sayıyoruz. Varmak istediğimiz bu amaçlara yeni bir devletçilik anlayışıyla erişebileceğimize inanıyoruz.

4. Yeni devletçiliği, yukarda belirtiğimiz amaçlara erişmek için mutlaka başvurulması gereken bilinçli devlet politikası şeklinde anlıyoruz.”

YÖN bildirisi ile kalkınma felsefesinin tanımlandığı “yeni devletçilik” kavramı ortaya atılmıştır. Kalkınma felsefesi, bütün olanakların harekete geçirilmesini, yatırımları hızla arttırmayı, ekonomik yaşamın planlanmasını, sosyal adalete kavuşmayı, demokrasiyi tüm halk kesimleri için zorunlu görmektedir. Bu öngörülerin gerçekleşmesi için yeni bir devletçilik anlayışına gereksinim olduğu savunulmaktadır. YÖN Bildirisi, özellikle azgelişmiş ülkelerin devletçilikle kalkınılabileceğini ortaya koyması bakımından, çok ilgi çekicidir.

Devletçilik uygulamalarını, demokrasinin kitlelerce benimsenmesini sağlayacak temel politika aracı olarak savunan YÖN Bildirisi, planlı bir eğitim seferberliğini amaçlayarak, “Köy Enstitüleri ile açılan yolu genişletmek, milyonlarca işçi çocuğunu eğitim alanında ve memleket yönetiminde herkesle eşit olanaklara kavuşturmak, yetişkinlerin eğitimi yoluyla kitlelere yükselme fırsatı hazırlamak ancak bilinçli bir devletçilikle mümkündür” diyordu.

Adaletli gelir dağılımının sağlanmasını, sosyal güvenliğin gerçekleştirilmesini, bölgeler arası dengesizliğin önlenmesini, sendikaların kuvvetlendirilmesini, toprak reformunun gerçekleştirilmesini ve ülkenin kalkındırılmasını modern devletçiliğin görevi olarak benimseyen YÖN Bildirisi, günümüzün gerçeklerine uygun yeni bir devletçilik anlayışını Türkiye için zorunlu görmektedir. Bugün, elli yıl sonra YÖN Bildirisi’nde savunulan ilkelerin geçerliliğini koruduğunu yaşayarak görmekteyiz.

YÖN Gazetesi’nde ilk sayıdan son sayıya kadar, ülkenin kalkınması ve ekonomik sorunlar hep ön planda incelenmiştir. Bunun yanında YÖN yazarları demokrasi, ulusallık, tam bağımsızlık, emperyalizm karşıtlığı, hukukun üstünlüğü ile Ulusal Kurtuluş Savaşımızı da kendi birikimlerine göre değerlendirmişlerdir. Bu değerlendirmeler, toplumun bilinçlenmesini sağladığı gibi, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın gerçek yanıyla anlaşılmasına ve öğrenilmesine de katkı sunmuştur.
YÖN yazarları sadece güncel konuları ele almıyor, geçmişten bu yana oluşan, sosyal, siyasal, tarihi, ekonomik konuları da bilimsel verilere dayanarak irdeliyorlardı. Özellikle Osmanlı Devleti’nin çöküşünü inceleyerek, 1838 Balta Limanı Anlaşması, Tanzimat Dönemi ile Düyun-u Umumiye’nin öncesi ve sonrasıyla ilgili konuları, tarihsel süreçte olan doğruları ve yanlışları okurun bilgisine sunuyorlardı. 1838 Balta Limanı Anlaşması’nın Osmanlı ülkesinin sömürge haline gelmesinde Osmanlı – Rus Savaşı’ndan daha korkunç bir rol oynadığını ve 1939 Gülhane Hattı Hümayunu’nun Osmanlı Devletini parçalamak ve sömürgeleştirmek için Batının yapmış olduğu emperyalist bir girişim olarak okuyucuların bilgilerine sunmuşlardır.

Türk imalatçılarının iflasına yol açan 1838 Balta Limanı Anlaşması ve Avrupa Birliği ile 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği anlaşmalarını karşılaştırdığımızda şu sonuca varmak olasıdır: emperyalizm 157 yıldır iş başındadır ve halen de görevini içten ve dıştan sürdürmektedir.
27 Mayıs 1960 Devrimi sonrasında özellikle 1961 Anayasası’nın özgürlük ortamında Atatürk devrimlerine sahip çıkan, Türkiye’ye özgü bir sosyalizm düşüncesiyle yeni bir hareket yaratmaya çalışan YÖN Gazetesi, tartıştığı konularla, yarattığı gündemlerle ve harekete geçirdiği kitlelerle, Türkiye’de sol bir potansiyel olduğunu ve bunu örgütlemenin ancak devrimci bir duruşla mümkün olabileceği gerçeğini öğretmiştir. Bildiriye imza koyanlardan İlhan Selçuk, YÖN için şu tanımlamayı yapmıştı: “YÖN, sosyalizmin Atatürkçü Türkiye’nin koşullarına göre nasıl hayata geçirilebileceğini araştırıyordu, bu yönelişe ‘milli demokratik devrim’ demek belki daha doğru olabilir.”
YÖN Bildirisi’ne imza koyan bir babanın çocuğu olmanın verdiği haklı gururla, ulusal duruş gösteren gerçek Kemalist aydınları kutluyor ve ülkemizin geleceği için gerekli derslerin çıkarılacağı nice elli yıllar diliyorum.

Suay Karaman
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.