0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

YOLLU BAŞBAKANLAR: MENDERES, ÖZAL, ERDOĞAN!

Menderes döneminden başlayalım yazımıza. Seçimlerden sonra başa gelince hükümet, sıkıntılı günler birden bitti diye düşünüldü. D-100 karayolu da hizmetleri arasındaydı hükümetin.

Yatırım hamlelerini görenler bu memleketten petrol çıkmadı ama hizmet nasıl verilmeye başladı diye sormadı kendilerine. Borç alarak yapılan her yatırım, sonraki hükümetlere daha fazla sıkıntı bırakan işlerdi maalesef.

Aradan yıllar geçti Özal hükümeti ile tanıştı halk. Oda “otoban” yollarla kaldı hafızamızda.

 Şimdi de son “yollu” Başbakan Erdoğan hizmetini “duble” yollar yapmakla anlattı bizlere. Başbakan değil demeyin Sayın Erdoğan’a, ülkeyi yöneten başbakandır benim görüşüme göre.

Kısacası Menderes D-100 karayolu ile, Özal otoban ile, Erdoğan da duble yollar ile geçti tarihe. Yollu başbakanlar benzetmesi de bu anlamdadır.

Kapitalist devletler borç vererek yol yapılmasını isterler. İsteme sebepleri de yapılan bu yollara faiz ile borç verdikleri taktirde, devletler gittikçe faiz çıkmazına girer ve bu yolunda geri dönüşü olmaz.

Daha önemlisi ise gelişmiş devletler size satacakları teknolojik ürünlerin kırılmadan dökülmeden ülkenizin her yerine ulaşmasını isterler. Sizi bir Pazar olarak gördükleri için satacakları ürünlerin pazarın her noktasına ulaşmasını isterler. Bununla birlikte ülkenizden ve komşu ülkelerden alacakları hammaddelerinde kendilerine rahat ulaşması için karayolu ihtiyacını, borç vererek size yaptırır.

Yol yapmak için faizle borç alan bir hükümet biriken faiz ve ana paranın ödenmeme sebebi ile her yaptığı 10 kilometre yol için bir sonraki hükümete 30 kilometrelik borç bırakır. Menderes döneminden bugüne alınan borçların ana parası hiç ödenmemiştir. Faizin bir miktarını ödemekle övünülmüştür bugüne kadar.

Hiçbir hükümet borç işini becerememiştir.

Parti ayırmadan söylüyorum bu lafı. Yaşadığımız şu günlerde tek başına iktidar olan Erdoğan hükümeti göreve geldiğinden beri özelleştirmedik yer kalmamasına rağmen devletin borcunu ikiye katlamış, iyi ekonomi yönetiminden bahsetmiş fakat 2017 bütçesinde bile borç ödemesi yapamayacağını ama faizin bir miktarını belki ödeyebileceğini açıklamıştır. Bütçe rakamlarını rahatlıkla bulabilirsiniz. Tarih ve rakam vermiyorum biraz araştırma yapmanız için. 

Kısacası borç alarak yağ un şeker alınıp helva yapmanın ve cenaze sahiplerini zengin göstermenin bir anlamı yok. Bırakın fakir ölen fakir gömülsün yoksa torunlarına bir günlük helva yedirmiş ve borcunu da torunlara bırakmış olacaksınız. Paran kadar yol yapacaksın neticede, borcun kadar değil!

Son 70 yıldır aldığı borcu ödemeyen sadece faizinden bir miktar ödeyebilen bir ülkede neyin istikrarı olacak anlamadım. Menderes yol yapmış aldığı borç duruyor, Özal yol yapmış aldığı borç duruyor ve Erdoğan yol yapmış, borç almış ve ödemeden gidecek geçmişteki örnekler gibi. Lafın kısası “el asfaltı ile yola girilmez “derler bizim oralarda. Ekonomiyi ayakta tutmak için borç aldığın ülkelere de diklenemezsin, diklenirsen de 50 sente muhtaç ederler adamı. Ya da alacaklı ne derse onu yaparsınız, akşam ayrı telden çalar, sabah ayrı havadan oynarsınız!

Ender Özerdem