YENİ YILDA YENİ UMUTLAR

ABONE OL
18:50 - 01/10/2020 18:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Toplumumuz siyasal İslam’ın iktidara gelmesiyle tam bir bölünme çözülme içinde. Bayramlarımızı bile birlikte kutlayamaz olduk. Toplumu birleştiren her önemli günde bir tartışma ve bunun sonucunda da ayrışma söz konusu.
Ulusal bayramlardan sonra yeni yıl kutlamaları da tartışılır oldu. Yeni yıl kutlayanlar için ”Katli vaciptir.” diyenler mi, Nişantaşı’nda ”Müslüman Noel kutlamaz.” pankartıyla dolaşanlar mı ararsınız her şey var. Yeni yılla Hazreti İsa’nın doğum gününü karıştıran bilgisizlik, topluma gelecek adına yön vermekte. Oysa Hıristiyan âleminin bir bölümü 24 Aralık’ta, diğer bölümü de bir gün sonra Hz. İsa’nın doğum gününü kutlayarak dinsel görevlerini yaptılar.

İnsanlar kırk elli yıl öncesini biraz anımsasalar köylerinde, kasabalarında yeni yıl kutlamaları yaptıklarını anlayacaklar. Bu geleneğin bize özgü olduğunu ne tez unuttuk?
Yeni yıl kutlamalarına karşı çıkanların en önemli savı ”içki içilip taşkınlık yapılması”dır. Şunu açıkça söylemek gerekir ki yurttaşlarımızın bir bölümü nasıl eğleneceğini bilmemekte. Bu kişiler, içki içse de içmese de eğelenmek yerine çevresine zarar vermekte.
Yalnızca yeni yıl kutlamaların da mı taşkınlık oluyor? Tabi ki hayır… Ulusal takımımız ya da her hangi bir kulübümüz büyük bir başarı kazandığında silahını çekip havaya ateş açanlar, üst kattaki komşusunu vurmuyor mu? Böylesi toplumsal sevinçlerde delicesine araba kullananlar kazalara neden olmuyorlar mı?
Eğlenmeyi öğrenmek kentleşmenin sağlıklı olmasıyla olanaklı. Bir arada yaşma kültürünü geliştirmek gerek. Her türlü eğlenceyi günah sayan ve yasaklayan bir anlayışla doğru eğlenmeyi, ortak sevinci paylaşmayı öğrenmemiz çok güç.
Geçen yıllarda Taksim Meydanı’nda olan birtakım sapkın eylemlerin ne yeni yılla ne de alkolle ilgisi var. Orada bu eylemleri yapanların birçoğunun içkisiz kutlama yaptıkları da belirlendi. Bu tür zayıf kişilikler, başka ortamlarda da fırsat bulduklarında aynı davranışı gösterebilirler. Burada karşı cinsle eğlenmeyi bilmemek önemli bir eksiklik.
Toplumu bir araya getiren bayramlar ve özel günlerdir. Toplum önderlerinin görevi, bu özel günlerle kavga etmek değil. Halk, günlük yaşamın olumsuzluklarını, gerilimlerini, tekdüzeliğini özel günlerle unutup yüreğinde umudu yeşertir.
Bir yılı daha olumsuzlukları, hukuksuzlukları, terör eylemleri, ihmal sonucu meydana gelen iş kazaları, doğa olayları sonucunda en ilkel toplumlarda bile olmayacak ölümleri, yolsuzlukları, komşu ülkelerde emperyalist kışkırtmalarla oluşan çatışmalarıyla geride bıraktık.
İyi şeyler yok muydu 2012’de? Tabi ki vardı. Umut vardı umut. İnsanoğlunun yüreğinde hiçbir zaman solmayacak bir cevher olan umut. AKP’den kurtulma umudu yeşermeye başladı 2012’de. Atatürk’ün bir güneş gibi doğduğu bayram kutlamaları, 10 Kasım anmaları yaşadık.
Umut fidanın sürekli boy attığı nice mutlu günler dileyerek tüm insanların yeni yılını kutlarım.

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.