0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Usuldendir veya insanın doğasında var: Her takvim değişiminde insanlar bu değişimle umuda kapılırlar, yeni yılın olumlu gelişmeler getirmesini beklerler. Bu bence de insani ve güzel bir duygu. Umutsuzluk kimseye yaramaz, yaşamın anlamı kalmaz. Tüm olumsuzluklara karşın olumlu düşünmekten vazgeçmek doğru değil. Kötümserliğin inanın kimseye yararı yok. Fakat ülkemizde ve dünyada olan bitene bakınca doğrusu çok da iyimser olma nedeni bulamıyor insan. Yani iyimser olmak için hiçbir nedeni olmayanlar da var. İşte onlardan bazı örnekler.

Bir kere ekonomik kriz tam da karakışın kendisini hissettirdiği şu günlerde Türkiye’de ve dünyanın pek çok ülkesinde çalışanları iyiden iyiye etkilemeye başladı. Bu satırları yazdığım sırada televizyon haberleri Türkiye’nin birçok kentinde işsiz kalan yurttaşlarımızın protesto gösterilerini ekranlara taşıyordu. Yeni yılda bu insanların beklentisinin ne olduğunu tahmin etmek zor değil. Kriz nedeniyle işsiz kalanlar yeniden çoluk çocuklarını geçindirecek bir ekmek kapısı bulmayı umut edecekler haliyle.

İki gündür Gazze’de tepelerine yağan İsrail füzelerinden henüz ölmemiş olanlar herhalde bu ölüm tuzağının biran önce bitmesini umutla bekliyorlardır. Bu insanların çektiklerini görünce insanın yüreği acıyor. Bir türlü sonu gelmeyen bir çatışma ve her defasında yeni acılar Filistin ve İsrail halklarının huzura kavuşmasını engelliyor. Bu çatışmanın sona ermesini yürekten isteyenler sadece doğrudan çatışmanın içindeki halklar değil, bu dünyada kendisini barışsever olarak tanımlayan her insan. Ne yazık ki, 2009 yılının bu bölgeye barış getireceğine ilişkin en ufak bir işaret yok, aksine işler daha da karışacak gibi görünüyor.

Türk halkının yeni yıldan öncelikli beklentisi ülkemizi ve insanlarımızı yasa ve üzüntüye boğan terörün artık sona ermesi ve vatan evlatlarının kanının dökülmemesi. Ülkemizde son dönemde giderek artan siyasi gerilimin de yerini daha ılımlı tartışmalara bırakması herhalde halkımızın – çok da umutlu olmamakla birlikte – öncelikli beklentilerinden biri. Son günlerde neredeyse her kurum bir başka kurumla kavgalı hale geldi. Hele bir de yargı kısır tartışmaların içine girdiği için toplum olarak maneviyatımızın bozulması kaçınılmaz oldu. Yeni yılda umarım bu sıkıntılı ortamdan çıkarız.

2009 yılından Almanya’daki yurttaşlarımızın da hiç kuşkusuz beklentileri var. İşsizler işe, hastalar sağlığa, eşi Almanca sınavını başarıp da vize alabilirse eşine ve özlediği her ne ise işte ona kavuşmayı bekleyenler var. İnsanın olduğu yerde umutlar ve beklentiler kadar endişeler ve korkular da oluyor. Gelen her yeni yılda işte bu duygulara kapılıyoruz. Dileğim, herkesin beklentilerine, arzuladıklarına ve sevdiklerine kavuşması. Bu duygularla hepinizin yeni yılını kutluyor, esenlikler diliyorum.

Dr. O. Can Ünver