YENİ TEHDİT ALGILAMASI!

ABONE OL
19:01 - 01/10/2020 19:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye Yunanistan’ı tehdit olmaktan çıkarmasına, Sümela manastırını açmasına, patrikhaneden kiliselere kadar bir dizi açılım yapmasına rağmen Yunanistan Milli siyaset belgesinde Türkiye birinci ve öncelikli tehdit olarak yer almış.

Tabi iktidar yetkililerinden herhangi bir ses yok. Olmaz da!.

Oysa bakın her türlü asimetrik psikolojik savaşa muhatap, kendini sürekli yenileyen TSK geleceğin savaşlarına hazırlanıyor, yani siber saldırılara…

Org. Koşaner’in üzerinde özellikle durduğu yeni tehdit algılamasına göre gelecekte harekat ortamı siber uzayı da kapsayacak. Kara, deniz ve hava gibi kuvvetler demode olacak.

TSK, Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner ve selefi emekli Org. İlker Başbuğ’un devir teslim törenindeki konuşmalarında işaret ettiği yeni tehdit algılaması “siber saldırı”nın şifrelerini masaya yatırdı. TSK’ya göre, gelecekteki harekat ortamı yeryüzünün tamamı ve siber uzayı kapsayacak.

Siber uzayda taarruz amacıyla kullanılacak kuvvet “yazılım”dan oluşurken, meskun mahallerde terörizmle mücadelede istihbarat, gözetleme maksadıyla birçok sensörün taşınabileceği İHA’lar (İnsansız Hava Aracı), uzaydan kuvvet kullanımında ise yönlendirilmiş enerji silahları kullanılabilecek. Zaman ve mekan boyutunun genişlemesi, beraberinde belirsizlikleri de artıracak, harekatın ne zaman başlayıp ne zaman bittiği tam olarak bilinemeyecek. Harekat, klasik savaş araçlarıyla değil büyük olasılıkla siber uzay uygulamalarıyla başlayacak.

Bu tarz savaşta ön alan, bilgiyi koruyan, bilgiye en çabuk ulaşan ve onu kendi amaçları doğrultusunda kullanabilenler, harekatın diğer bölümlerinde karşı tarafa üstünlük sağlayacak.

Siber uzayda taarruzlar ambargo yerine kullanılabilecek, kamuoyunun kendi yönetimlerine baskı yapması sağlanabilecek.

TSK’nın siber saldırı algılaması, Genelkurmay ATASE (Askeri Tarih ve Stratejik Etüt) Başkanlığı yayınları tarafından çıkarılan Silahlı Kuvvetler Dergisi’nde, ana hatlarıyla yansıtılmış. Dergide, yansıtılan tespitler şöyle;

Geleceğin harekat alanları:
Gelecekteki harekat ortamının zaman ve mekan boyutu incelendiğinde ortamın yeryüzünün tamamını ve uzayı kapsayabileceği, zaman olarak ise ortamın sürekli şekillendirilmesi ve kontrol edilmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Ortamın hem uzayı hem de siber uzayı kapsayacağı gerçeği, zaman ve mekân boyutunun genişlemesine neden olmaktadır.

Örneğin uzayda konuşlu keşif ve gözetleme sistemlerinin istenildiğinde tüm dünyayı kapsayabilmesi, siber taarruzların barış şartlarında dahil gerçekleştirilebilme durumu, ortamın giderek zaman ve mekandan bağımsız bir hale gelmesine neden olabilecektir.

Harekat ortamının kuvvet boyutu kapsamında ise klasik tarz Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerinin dışında yeni güç unsurlarının ekleneceğini öngörmek mümkündür.

Fıkra
Bir Amerikalı, bir İngiliz ve bir Iraklı kahvede oturmuş çay içiyorlar.
Amerikalı çayını bitirince bardağı havaya fırlatmış, silahını çıkarıp bardağa ateş edip parçalamış: “Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika’da ayni bardakla iki kere cay içmeyiz”

İngiliz de bunun üzerine çayını bitirip bardağı havaya fırlatmış ve ateş ederek bardağı parçalamış: “Bizim İngiliz kumsallarında bardak yapacak cam için o kadar çok kumsal vardır ki, ayni bardakla iki kere cay içmeyiz”

Bunun üzerine Iraklı da çayını bitirmiş, bardağı havaya fırlatmış silahını çekip Amerikalı ve İngilizi vurup öldürmüş: “Bağdat’ta bu İngiliz ve Amerikalılardan o kadar çok var ki, biz Ayni adamlarla oturup iki kere çay içmeyiz…”

Bir milyondan fazla Iraklının ölümüne, milyonlarcasının sakat kalmasına göç etmesine tarihi kentlerin yakılıp yıkılmasına öncülük eden ABD ve İngiliz güçlerine kim yardım etti ediyor dersiniz?

Ne için?

Günün Sözü: Güçlü ordusu olmayan ülkelerin güçlü devleti de olmaz, bağımsız olarak da ayakta kalamaz.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.