0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

”Elinden gelse tuvalete bile arabayla gidecek” diye bir deyim vardır, işte ben bu deyime tam uyan bir tiptim. Sabahları, evin önündeki bahçemdeki garajdan arabaya binip, ofisimin önündeki meydana arabayı park edip, yani birkaç adımdan fazla yürüme gereğini duymazdım. Hatta bir yere gittiğimde mümkünse olmam gereken yerin kapısının önünde park etmeye çalışacak kadar tembeldim. Toplu taşıma araçlarına binmek benim için düşünülemez bir şeydi…

Taki geçtiğimiz ay arabamı satana kadar. Beş yıllık arabamı arıza çıkarmaya başladı diye kızıp hemen sattım, ama yeni ısmarladığım arabamın gelmesi Şubat’ı bulacak olunca arabasız kaldım. ”Her musibette bir hayır vardır” derler ya bu arabasızlık yaşamımı çok olumlu bir şekilde değiştirdi. Metroya binmeyi öğrendim, metronun zevkini keşif ettim. Sevdiğim parçaları yüklediğim telefonuma bağlı kulaklığımı takıp, hem trafik stresi çekmeden, hem de başka Dünyalarda zihinsel geziler yaparak, sabahları ofisime gitmenin tadını keşif ettim. Düşünebiliyor musunuz, Münih’te yerin altında metrodayken gesi bağlarında dolanabiliyorsun, evreşe yollarının darlığını hissediyorsun… Tabii arabada da müzik dinleniyor, ama yola konsantre olunduğundan kendini müziğe tam veremiyorsun.

Hele metroda kitap okumak ayrı bir zevkmiş. Bazen bindiğim tramvay veya otobüsle geçtiğim caddelerde, daha önce defalarca arabayla geçtiğim, ama göremediğim güzellikleri, ince detayları görebiliyorum. Hatta bazen zamanım varsa inip Münih’in o güzel sokaklarında gezmeye, resimler çekmeye başladım.

Metro aktarmaları, metro durağından eve veya ofise gidişlerde yaptığım yürüyüşler sayesinde kan şekeri oranlarımda da olumlu değer değişiklikleri olunca, bu işin sağlığıma da çok iyi geldiğini gördüm. Bu toplu taşıma araçlarını kullanma zevkini öyle abartım ki, bazen hanım ”bugün hava pekiyi değil, benim arabayı al” dediğinde bile ”hayır gerek yok, ben metroyla gideceğim” demeye başladım. Sanırım yeni araba geldiğinde inşallah yeni eski alışkanlığıma dönmezsem, araba pek garajdan çıkamayacak…

Eski araba bağımlısı olarak, herkese tavsiyem mümkün oranda toplu taşıma araçlarını kullanın ki hem sosyal kalın, hem stresten uzak kalın, hem kendi sağlığınıza hem de çevre sağlığına katkıda bulunun.

Ahmet İNCEL