YASANIN ARDINDAN

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye Futbol Federasyonu’nun Bursaspor-Beşiktaş Maçına ilşkin verdiği hükmen yenilgi kararı bir yığın tartışmayı da beraberinde getirsede verilen cezanın yaşanan şiddetin yanında fazla olduğuda söylenemez. Ancak şiddet sorununun yalnızca yasaların öngördüğü cezalarla çözülemiyeceğide bir kez daha ortaya koymuştur.

Bu olay; ısrarla savunduğum taraftar projeleri tezimi daha da güçlendirmiştir! Ve 10 yıla yakın bir süredir taraftarların, ya kendi kulüp bünyelerinde ya da ilgili o şehrin yöneticilerinin desteğinde Taraftar Projesi adı altında artık eğitilmelerinin zorunlu olduğunu gündemimize taşımıştır. Federasyonumuz da çıkarılan bu yeni yasanın yanında bu uygulamayı hiç zaman kaybetmeden hayata geçirmelidir! Aksi takdirde bu tür olayların ardı arkası kesilmeyecektir.

Nedeni; Avrupadaki Futbol taraftarlarının şiddetten uzak kalmaları için yapılan uygulamalar içerisinde ve UEFA’nın ilk Türk taraftar experi ünvanına sahip biri olan biri olarak şu şekilde açıklamak isterim.

Bilindiği gibi; kısa bir süre önce çok hareketli ve yoğun bir çalışma sonucunda sporda şiddet yasası çıkarılarak, uygulamaya konuldu; Bu yeni yasa henüz uygulamaya konmuşken böyle bir olayın olması oldukça düşündürücüdür!
Yasanının hazırlanması döneminde kişisel olarak; Mecliste olusturulan komisyondaki farklı partilerin değerli üyeleri, Federasyonlarımızın bu konudaki değerli uzmanları, Gençlik ve Spor Genel müdürlüğümüzün ilgili birimleri ve Hukukçuları ile gerek telefonla ve gerekse yazışmalarla ulaşarak görüşmeler yapmaya çalıştım! Görüşebildiğim oranda, spor alanlarındaki şiddetin sadece yasalarla çözülemiyeceğini bunun yanı sıra, Taraftarların; Ya kulüpleri tarafından ya da ilgili şehrin sporda güvenlik birimi tarafından her hangi bir şekilde eğitilmelerinin zorunlu olduğunu her defasında vurgulamaya çalıştım.
Şiddete yönelik taraftarların farklı sosyal, ekonomik ve psikolojik durumlara sahip olduklarını ve bu bireylerin farklı beklentiler içerisinde oldukları ve artık Futbol taraftarlarının özellikle belirli bir disiplin içerisinde eğitilerek örgütlenmesinin kaçınılmaz olduğunu ve yine pozitif taraftar profilinin her geçen gün arttırılarak taraftarların bir yerde oto konrolünün kendi içlerinden daha kolay yapılacağını ve bu şekilde daha sağlıklı sonuçlar alınacağını düşünmekteyim.
Nitekim bilindiği üzere bir zamanlar şiddet ve holiganizm konusunda başı dertte hiç kurtulmayan ve en çok cezayı alan ülkelerden biri olan İngiltere’de dahi artık spor alanlarında şiddetten çok fazla söz edilmeyecek düzeye inmiştir. Bunun tek nedeni sadece çıkarılan yasalar değildir arkasında yapılan sosyal projeler yatmaktadır.
İngiltere’deki ‘Football Licencing Authority’ yöneticisi, aynı zamanda Avrupa Konseyinde Futbol Şiddetiyle Mücadele Komisyonu Başkanı olan John de Quidt, özel güvenlik yaklaşımını şöyle yorumluyordu.
” İngiliz yasalarına göre, seyirci güvenliğinden, yerel yönetimler ya da polisten çok öncelikli olarak kulüpler sorumludur ve taraftarların eğitilmelerindende sorumludurlar.” Bu konuda Kulüp başkanlarının ve yöneticilerinin her birinin ayrı ayrı sorumlulukları vardır. Bir seyirci ihmal yüzünden ölürse, hapse dahi girebilirler.
Tahmin edilebileceği gibi ülkemizde, genellikle birçok kulüp başkanı kendisini güvenlikten sorumlu tutmuyor bunun yanında kulübüne alıp-satacağı futbolcularla uğraşıyor, seyircilerine pek bir katkıda bulunmuyorlar. Kuşkusuz futbolcu alıp satmak veya şampiyonluk için mücadele etmek onlar için daha cazip olabilir, ancak taraftarlara gereken önemin verilmesi de gerekmektedir. Her futbol maçında türbün liderleri, taraftarları görsel şov adına tek bir işaretle istediği gibi hereketlendirip yönlendirebiliyorsa şiddete karşıda bu işlevini yerine getrirebilirler!
Evet değerli okuyucularım Futbolda şiddetin ortadan kalkması için bir tarafta mücadele veren Hükümetimiz, Bakanlıklar, Federasyon ve Kulüplerimiz varken, diğer bir taraftan bazı kulüp başkanlarının, o kentin yöneticilerinin ve siyasilerinin şiddet adına verdikleri demeçler doğrusu kabul edilecek bir durum değildir bu tavırları şiddeti önlemekte hiç bir şekilde izah edilemez. Hem yasa çıkaracaksın ve hemde çıkardığın yasanın arkasında durmayacaksın?
Hiçbir Kulüp başkanı, hiç bir yerel yönetici, hiç bir kişi ve kurum; ülkedeki sporda şiddeti önlemek ve huzurlu bir ortamda spor yapmaktan daha önemli değildir ve bu kişilere tavsiyem; Almanya’da Sporda şiddeti önleme merkezi (KOS), İngilter Futbol Taraftarları Federasyonu (FSF), İspanya (CEPA), İtalya Precetto Ultra, Avusturya’da Fair-Play ve daha birçok ülkedeki bu alanda mücadele eden kurumları incelemelerini özellikle tavsiye ediyorum ve bana göre de en kısa zamanda 2008 avrupa şampiyonasında mükemmel bir çaılşma yapan kurumumuz olan Taraftar Koordinasyon Merkezinin etkin hale girmesi gerekmektedir.

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.