YAŞAMIN EN GERÇEK YOL GÖSTERİCİSİ BİLİMDİR

ABONE OL
18:45 - 01/10/2020 18:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

FİKRİ IŞIK: Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı. 13 Eylül 1965’te, Gümüşhane’nin Babacan Köyü’nde doğmuş. Matematik öğretmeniymiş, iş adamıymış. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ni bitirmiş. Daha önce Kocaeli AKP İl Örgütü’nde AR-GE (Araştırma Geliştirme) sorumlusu olarak görev yapmış. 23. ve 24. Dönemlerde AK Parti’den Kocaeli Milletvekili olarak seçilmiş. İngilizcesi iyi derecedeymiş., orta düzeyde Arapça biliyormuş.

İtalik harflerle ve altını çizerek belirlediğim yerlerde dikkatinizi bu adamın pozitif bilim alanında top koşturan biri olduğuna, olması gerektiğine, olmak zorunda olduğuna çekmek istedim.
Matematik öğretmeni olan bu adam; başbakan ve oğlu arasındaki telefon görüşmeleri için dinler dinlemez montaj oldukları HİSSİyle onları herhangi bir incelmeye gönderme gereği duymadığını söyledi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı olan bu adamın yol göstericisinin bilim olduğunu söyleyebilir mi aklı başında olan bir insan?
Söyleyenin aklı kesin başka bir yerindedir.
Attila Özdemiroğlu bir müzik adamıdır. Bu arkadaş aynı zamanda ses mühendisiymiş.
Bakın ne diyor? ” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan’ın arasında geçtiği iddia edilen diyaloglara dair son kayıtlarda ne dublaj ne montaj ne de bilgisayar marifetiyle türetilmiş herhangi bir kelime bulunuyor.”
Bunları hislerine değil, bilimin yol göstericiliğine dayanarak söylüyor.
Neden söylüyor?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Alo Fatih kayıtlarına ilişkin; “Bunlar montaj; artık deniz sesinden insan sesi bile yapılabiliyor.” dedi.
Bunun üzerine Sayın Özdemiroğlu;
“White Noise dediğimiz elektronik gürültüden filtre, belirli devrelerden, envelope generator dediğimiz devrelerden dalga sesi yapmak mümkündür. Ama; dalga sesinden insan sesi yapılamaz. Hele deniz sesinden hiç yapılamaz.” diyor.
Bir yararı olur mu Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı’na?
Biat”ı ve kula kulluğu yaşam kültürü yapmış bir müritten bu açıklamalardan ders almasını beklemek safdillikten de öte bir şeydir.
Montaj da, dubla da, kayıtlara ilişkin en kolay savunulacak şeyledir. Ama; ses kayıtlarının montaj ya da dublaj olup olmadıkları çok kısa zamanda saptanabliyor. Seslerin taklit ustalarının sesleri olduklarını da kanıtlayabiliyorlar ses mühendisleri.. İnsan sesi kişiye özeldir, sesi insanın kimliğidir.
Dünya nüfusunu oluşturan yedi milyar ( 7 000 000 000) insanın her birinin sesi ötekinden farklıdır. Taklit ederseniz belki sesi. Ama; sesini taklit ettiğiniz kişinin kimliğine giremezsiniz. Ses saptaması teknik bir iştir. İştir de, gel; sen bunu teknoloji bakanına anlat!
Deveye hendek atlatmak daha kolay bir iş olsa gerek.
Sesin sahibin saptanmasını da doğruluk oranı da, bilimin yol göstericiliğine göre, yüzde doksan yedi
( % 97).
Bu kayıtlardaki tek montaj; ayrı zamanlarda yapılan beş ayrı konuşmanın birbirlerine monte edilmeleriymiş. Bu konuşmalar dört noktada monte edilmişler.
Montaj konusundaki bilimsel gerçek şuymuş.
– Mikrofon ya da hat değişmemişse,
– Bulunduğunuz yer, akustik ortam değişmemişse,
– Bulunduğunuz ortamdaki çevre gürültüleri (ambiant noise) değişmemişse,
– Wave form denilen dalga biçimi değişmemişse,
montaj söz konusu değilmiş.” Böyle diyor gerçek yol gösterici. Bilim…
O nedenle işin uzmanları da “Montaj yoktur.” diyorlar.
Bilim; konuşmalara konuşmalarda geçmeyen sözcüklerin eklenmesinin de olanaksız olduğunu söylüyor.
Sonradan eklenen sözcüklerde ses, robot sesi olurmuş.
Kişinin sesi; akciğerinin yapısı, ağız boşluğu, dişlerin biçimi, ses telleri, burun boşluğu ile kişiye özelmiş.
Bebekken ağlayış biçiminiz, büyüdüğünüz ortam, sözcüklere yaptığınız vurgu, sözcükleri söyleyiş biçiminiz, aksanınız, bunların hepsi kişisel ses özelliğinizin belirleyicileriymişler.
Bu nedenle de diyor ki bilim; “Konuşmalara konuşmalarda yer almayan yapay sözcük eklemek olanaksızdır.” Nokta.
Başbakan ve Bilâl Oğlan arasındaki konuşmalar ne montajmış ne de dublaj gerçek yol göstericiye göre.
Kör! Kör parmağım kör gözüne!
Doldur sen yine alanları!
“Dik dur, eğilme! Millet seninle.” diye avaz avaz bağır!
Senden aldıkları cesaretle deveyi hörgücüyle yutuyorlar bunlar.
Uykuda mısın?
Uyan! Uyan!

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.