YAŞ YETMİŞ, İŞ BİTMİŞ Mİ?

ABONE OL
11:45 - 23/10/2020 11:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

1955/56 Öğretim yılında geldi bizim köyümüze ilk kez öğretmen.
Ondan önce köyün çocukları komşu köylere; Hunutlu, Ayas Yeniköy ve o zaman bucak (nahiye) olan Yumurtalık (Ayas)’taki okullara gidiyorlardı.
Kimi yayan yapıldak!
Kimi eşek sırtında!
Öğretmen gelince köye; biz, okul yaşına gelen çocuklar köyümüzde başladık, kızlı erkekli.
Kayıt yapılması için nüfus cüzdanı isteyince öğretmen, benim gibi nüfusa o yıla değin kayıtlı olmayanlara nüfus cüzdanları çıkartıldı.
Emmi deriz biz amcaya bizim oralarda. İbraaam (İbrahim) Emmim bizim ailenin bütün çocuklarına o yıl nüfus cüzdanı aldı devletten.
Sözün özü; ben, 6 yaşımı bitirdiğimde kayıt içi oldum. O nedenle de doğum tarihim doğru değildir.
Emmim ne dediyse ya da nüfus memurunun aklına hangi tarih yattıysa o kaydedilmiş.
13 Ocak 1949 oradan geliyor yani.
Öğrenince işin gerçeğini, anama sordum doğduğum günü ayı ve yılı. Okuma yazması olmayan anam ne ay biliyordu ne de yıl hâliyle!
“Valla, ben bilmem oğlum hangi aydı, hangi yıldı. Ama; seni doğurduğumda mısırlar kırılıyordu.” demişti.
Mısır kırımı eylüle falan denk geliyor. Anama göre ben eylül ayında doğmuşum da, yılı bilemiyorum.
48 in eylülü de olabilir, 49 un da.
Bana kalırsa, emmim bizi birer yaş küçük yazdırmıştır, askere bir sene sonra gidelim diye.
O öğretim yılında, köyde, köyodasından bozma okulumuzda başlayan öğrenciliğim 3. sınıftan lisenin son sınıfına değin Ceyhan’da sürdü.
3. sınıftayken ben köyden kazaya göçtük.
1965/66 yılında, öğünmek gibi de olmasın, liseyi birincilikle bitirdim.
Kaymakam olmaktı hayâlim. Girdiğim üniversite sınavlarında puanım da tutmasına karşın, düşman kapılarına gidesice yoksulluk yüzünden yaptıramadım kaydımı siyasal bilgilere.
Girdiğim eğitim enstitüsü parasız yatılı sınavlarını da kazanınca, öğretmen olan dayımın da yönlendirmesiyle 1966 yılının eylül ayında Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’nde yatılı olarak okudum iki yıl.
1968 haziranında mezun oldum.
1 Temmuz 1968 de, Giresun’un en güzel ilçesi Tirebolu’da başladığım öğretmenliğimi, sırasıyla, Ceyhan Yaltır Kardeşler Ortaokulu, Bursa Anadolu Lisesi, Batı Berlin Türkçe ve Türk Kültürü öğretmenliği, Bavyera’nın şirin ilçesi Freising’te iki dilli sınıflarda sınıf öğretmenliği, Hessen’de, Dünya Metropolü Frankfurt’ta, Wettereau Kreis’ın altı köyünde Anadili Dersi Öğretmenliği ve emekliliğime yakın yıllarda okul kütüphanesinde kütüphanecilikle 1 Şubat 2012 tarihinde noktaladım.
19 Eylül 1970 günü sevdiğimle birleştirdik yaşamımızı, Tirebolu’da.
Bu birliktelik bize iki çocuk verdi.
Şimdi üç de torunumuz var.
Çocuklarımız kendi ayaklarının üstünde duruyorlar.
Torunlarımızı güneşli günlere hazırlıyoruz.
Yani; cancaaazım, bu yetmiş yılda ne inişler indik ne yokuşlar çıktık, bir biz biliriz…
Kolay olmadı bu yetmişe gelmek.
Yaş yetmiş de, iş bitmiş mi?
Bana sorarsanız; “Yo! Daaha yapılacak o kadar çok iş var ki! Bitmez o iş yetmişte.” derim ben.
Tüm silahlarından ve savaşlarından arınmış bir dünyayı yaratamadık ki daha.
Sınırsız bir dünya ve sınıfsız bir toplum ütopyamız var bizim.
Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayacağımız bir dünya hasretimiz var bizim.
Hiç iş biter mi?

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.